Yazılarını severek okuduğum Recai Çevik, “İyi insandı rahmetli!” başlıklı
yazısında şöyle diyor:
“Efendi insandı, iyi insandı rahmetli” mi diyecekler ardınızdan, yoksa “yaramaz
insandı, açgözlü, hırsızın tekiydi” mi diyecekler?”
Sonra da şöyle ekliyor:
“Akıllı bir adam şöyle demiş:
Düşmanlarınızı öldürmeyin. Nasıl olsa ölecekler. Sadece biraz beklemeniz
gerekir.”
Recai hocam çok haklı.
Ona ben de, M.Ö.500'de, Wu Devleti'nde yaşamış, ünlü Çinli komutan, filozof
ve askeri bilge olup, savaş stratejisi üzerine yazdığı “Savaş Sanatı” isimli kitabı
ile tanınan San Tzu'nun bir sözüyle katkı sağlayayım:
“Nehrin kıyısında yeterince, sabırla beklersen, düşmanlarının cesetlerinin
yüzerek önünden geçtiğini görürsün.”
1972 yılından beri sürdürdüğüm gazetecilik yaşamımda ne rezil, utanmaz,
yalancı, dedikoducu, komplo üretmeye çalışan kişilerle karşılaştım ve
karşılaşmayı sürdürüyorum.
Hiçbirini umursamıyorum, yılların deneyimiyle.
Öyle görüntü vermek için bile olsa bu insan yoksunlarının cenazelerine bile
katılmıyorum.
“Ölenin ardından konuşulmaz” sözü de benim için geçerli değil. Ölen, rezil bir
kişiyse, sözü açıldığında bu düşüncelerimi dile getirmekten asla çekinmem!
X X X
İnsanoğlu için yaşam, ilkeli olmalı.
Özdemir Asaf, şöyle diyor:
“Hayattayken insanca yaşamayı unutmayın
Bir bakmışsın ki, saat üç,
Bir bakmışsın ki, saat hiç!”
Unutmayalım ki, yaşam çok kısadır.
Pablo Neruda'nın dediği gibi:
“Hayat, yaşandığı kadardır. Ötesi ya hatıralarda bir iz, ya da hayallerde bir
umuttur.”
Ömer Hayyam ise “Ayağa kalk, uyumak için önümüzde sonsuzluk var” diyor.
X X X
Bandırma'nın yetiştirdiği, yalnız ülkemizde değil, birçok ülkede tanınan, şiirleri
çeşitli dillere çevrilen, şair-yazar Ayten Mutlu'nun dizeleri şöyle:
“Dağlarda, odalarda, avunmalarda

çoğaldın sandığın azalmalarda
kalbin ışıklarını yutan o ölü yıldızlarda
düşen bir yaprağın son gülüşünde açan
yankısız çığlıklarda
şaşarak öğrenirsin
zamanın ve hayatın büyük sırrını”
X X X
Öyleyse neden yaşamınızı zorlaştırıyorsunuz?
Birini mi özledin? Ara…
Görüşmek mi istedin? Davet et…
Anlaşılmak mı istiyorsun? Açıkla…
Soruların mı var? Sor…
Hoşlanmıyor musun? Söyle…
Hoşlanıyor musun? Belirt…
Bir şey mi talep ediyorsun? İste…
Senin aklından geçeni kimse bilemez.
Önceden “Hayır” yanıtı aldıysan, “Evet” yanıtı için risk al.
Ümitle beklemek yerine bilmek, seni rahatlatacaktır.
Sadece bir hayatın var.
Basit yaşa!

Bu yazı 147 defa okundu.

Ad Soyad E-Mail