Hülya Özdemir ve Ferhat Satıcı Balıkesir'de bulunan Blogspot sanat mekanında 12 Kasım- 12 Aralık 2020 tarihlerinde birbirine atıfta bulunan iki ayrı kişisel sergiyle sanatseverlerle buluşuyor.Geçtiğimiz günlerde açılışı yapılan sergi,pandemi günlerinde birçok sanatseverin ziyaretine ev sahipliği yapıyor.
2000'li yılların başlarından beri Videoist Video Sanatı İnisiyatifi'nin kurucuları ve yürütücüleri olan ikili bu sergi dizisi ile alışıldık kişisel sergi kavramını da farklı bir yaklaşımla ele alınıyor.
"Heykelin Zamanı, Videonun Mekanı" adı ile Heykel ve Video kavramlarına bir bakış niteliğinde gerçekleşecek sergilerin ilki "Heykelin Zamanı" 12-25 Kasım 2020 tarihleri arasında Ferhat Satıcı'nın yapıtlarına yer verirken, ikincisi olan "Videonun Mekanı" 26 Kasım-10 Aralık 2020 tarihleri arasında Hülya Özdemir'in yapıtlarına yer verecek.
Sergi formu ikilinin düşünce ve üretim pratiklerine işaret edecek şekilde, birbiri arasında geçirgen olarak kurgulanacak.
Çalışmalarında Video Sanatına çağdaş sanatın katmanlı ve özdönüşümsel yapısı niteliğinde bakan Özdemir ve Satıcı daha önce gerçekleştirdikleri sergilerde görüntünün fragmantal yapısından daha çok bir akış ve yayılım fikrini çağrıştıran çalışmalara odaklandılar. Üretimlerinde katmanları ve videonun diğer sanatsal medyumlar ve düşünce süreçleri ile olan ilişkisini sorgulayan ikili, videonun disiplinler arası tarafına odaklanarak, Lazzarato'nun zamanı kristalleştirme makinaları olarak tanımladığı bu medyuma zamanın ve mekanın açısından tekrar bakmayı deniyorlar.
12-25 Kasım 2020 tarihleri arası Ferhat Satıcı'nın yapıtlarının yer alacağı "Heykelin Zamanı" başlıklı sergi bir hafıza mekanizması olarak tarihsel anlatıları merkezine alan anıtsal alegorileri, gündelik yaşam ve toplumsal travmalarla yeniden işliyor. Sanatçı, kamusal sağlığı ya da sağlıksızlığı vurgulayan bir sahne kuruyor. Bir savaş meydanındaki abidevi zafer anlatısını ikinci sayfa haberlerindeki yenilgiye uğrayan sağlık emekçisinin mücadelesine dönüştürüyor. Çalışma, Avusturya'lı heykeltraş Hienrich Krippel'in gerçekleştirdiği Afyon Anıtı'nın ikonik şablonu üzerine işleyen bir mekanizmayı açığa çıkaracak şekilde "Krippel'in Kabusu" ismi ile sunuluyor. Heykeltraşın hezeyanı ve buna bağlı kamusal kabus fikrine dayanan yapıt, anıtın imgesinin yeniden canlandırıldığı monitöre arkeolojik buluntu ve monolit muamelesi yapıyor. Monitör ahsap karkas ile bir video heykele dönüşürken, yapıt, alegorilerin düşünce dünyasında yıkıntılara karşılık geldiğini söyleyen W. Benjamin'in fikirlerine dayanıyor.
26 Kasım-10 Aralık 2020 tarihleri arasında Hülya Özdemir'in yapıtlarının yer alacağı "Videonun Mekanı" sergisi, videonun bir zamanı yontma aracı olarak ele alındığı varlık, doğa, canlılık eksenindeki yapıtlardan oluşuyor. Tarkovski'nin ortaya attığı zamanı yontma kavramını suyun izleği ve hareket-imajın izleği ile birlikte araştıran sanatçı, Efteni Gölü ve Melen Nehri civarında yaptığı dökümanter araştırmalarına, fotoğraf, film, resim, baskı ve ses kayıtları, envanterlerle devam ediyor. Muazzam olmayan manzaraları açığa çıkaran bir bakışı vurgulayan sanatçı, yapıtlarında Heidegger'in yeryüzü ve gökyüzü arasında "meydana gelen" olay derken kastettiği şey olan manzaranın, kendi kendine yeten bir şey olduğu fikrine, varolmak için sizin ona bakmanıza ihtiyacı olmadığına, insandan önce var olduğu ve sonrada olacağı gerçeğine dayanmaktadır. O yüzden, Efteni Gölü'nü oluşturan büyük su varlığının eksilen tarafına odaklanan sanatçı, suyun düşsel ve akışkan yanıyla bizi zamanı yeniden deneyimlemeye davet eder. Paik metinlerinde video için doğayı değil zamanı taklit ettiğinden bahsetmiştir. Zaman burada sinemasal zaman yada montaj fikrinden ayrı şekilde yeniden deneyimlenebilen, yontulan bir şeye dönüşebilir. Suyun ve buna bağlı yaşamın izleğini kuran Özdemir videoda ışığın akışı ile su arasında, bir bağ kurmayı deniyor.
BLOSPOT, Hasanbaba çarşısı 5. katta yer alıyor. (www.yenihabergazetesi.net)