Balıkesir Tabip Odası, kaybettikleri sağlık çalışanlarının anısına, Tabip Odası hizmet binasının bulunduğu Çavuş Sokak içerisinde "Pandemide Işık Olanlara Saygıyla" pankartı asarak bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. 
COVID-19 salgını nedeniyle kaybedilen sağlık çalışanlarını anmak için düzenlenen etkinliğe önceki dönem CHP Milletvekili Mehmet Tüm, CHP İl Başkanı Serkan Sarı , CHP Karesi İlçe Başkanı Dilek Yalçın ile Balıkesir Akademik Odalar Birliği bileşenleri destek verdi.

Balıkesir Şehir Hastanesi'nde yapılması için izin istenen ancak Valilik tarafından izin verilmeyen açıklamada Balıkesir Tabip Odası Başkanı Dr.Necdet Uçan şunları söyledi:
''COVID-19 pandemisinde bugüne kadar 128 milyon kişi hastalanmış, 2,8 milyondan fazla kişi ise hayatını kaybetmiştir. DSÖ'nün kısa sürede pandemi ilan ettiği olağandışı durum karşısında salgının ilk başlarında Avrupa ülkeleri çok olumsuz etkilenmiştir. Virüsün ülkemize daha geç gelmesinin yarattığı iyimser hava, rakamlar üzerinde oynama ve gerçek verilerin toplumla şeffaf paylaşılmaması ve gerekli önlemlerin zamanında alınmaması ile bir süre sonra iyimser tablo kötümser tabloya, turkuaz tablo ise kara tabloya dönüşmüştür.
İlk vakanın görüldüğü 11 Mart'tan bugüne 1 yıllık süreçte; açıklanan resmi sayılara göre 3,3 milyon kişinin hastalanmış, 30 binden fazla kişi de ne yazık ki hayatını kaybetmiştir.
Hekimlerin örgütünü, sağlık ve diğer demokratik kitle örgütlerini, sivil toplum örgütlerini kısacası paydaşlarını muhatap almayan ve şeffaflıktan uzak politikaların, hastalık verilerini ilçe ve mahalle bazında açıklamaktan kaçınan, epidemiyolojik çalışmaları bakanlık iznine bağlayan ve Bilim Kurulu'nu sadece Danışma Kurulu olarak gören ve bildiğini okuyan anlayış ile salgının üstesinden gelmek mümkün değildir.''

HASTA İLE VAKA AYRIMI KARIŞTIRILDI
''Turkuaz renkli tabloyu “pembe” olarak göstererek ülke düzeyinde 14-28 gün tam kapanma uygulanması gerekirken “kademeli normale” geçiş sağlamak, kısa bir süre sonra riski az olan mavi ve sarı renkte gösterilen illerin de ne yazık ki Turuncu ve Kırmızı renkli riskli iller halini almasına neden olacaktır.Ve bu tablo sürgit devam edecektir.
İlimizde son 4 haftada vaka sayısı sırasıyla;  yüz binde 83, 92, 142,252,288 ve 344'e yükselmiştir. Ve İlimiz tüm ülke ile birlikte  KIRMIZI renge bürünmüştür.
Uluslararası Çalışma Örgütü ve birçok uluslararası örgüt, COVID-19 hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmesi yönünde açıklama yapmış, dünya'da 130'a yakın ülke Covid-19'u meslek hastalığı olarak kabul etmiştir.Ancak ülkemizde “meslek hastalığı” ile “maluliyet” karıştırılmakta ve geçiştirilmektedir.Tıpkı aylarca sakladıkları “hasta”  ile “vaka” ayırımı gibi.
Başladığı günden itibaren COVID-19 salgınının ilk karşılayıcıları, doğaldır ki tüm dünyada olduğu gibi sağlık çalışanlarıdır. Bu nedenledir ki birçok ülkede sağlık çalışanlarının toplumun diğer kesimlerine göre 4-5 kat daha fazla COVID-19 ile hastalandığı, hatta ülkemizde olduğu gibi bazı ülkelerde de 10 kattan fazla hastalanma riski taşıdıkları saptanmıştır. Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı veriler ve ulaştığımız bilgiler baz alındığında; Türkiye'de 200 bine yakın sağlık çalışanının hastalıktan etkilendiği, 393 sağlık çalışanının yaşamını kaybettiği bilinmektedir. İlimizde de 900'ün üzerinde sağlık çalışanı Covid-19 hastalığına yakalandı ve maalesef 5 sağlık çalışanımızı da kaybettik.
Sağlıkta eşitsizlikler, hekim göçü ve şiddet olanca hızı ile sürmektedir.
Pandemide ışık olanları saygı ile anıyoruz.
Okulların açıldığı, gevşetmenin başladığı dönemde, salgın yönetiminde aklı, bilimi ve bizleri dinleyin. Önlenebilir ölümlerle ile ilgili algıyı değil, pandemiyi yöneterek gerekli önlemleri almanızı, şu anda yavaş ilerleyen,yeterli miktarda ve zamanında aşı sağlanarak,tüm toplum kesimlerinin aşılanmasını istiyoruz.                                      
Artık daha fazla eksilmek istemiyoruz, bizler yaşamak, adanmışlık mesleğinin temsilcileri olarak her zaman olduğu gibi yaşatmak istiyoruz!
Pandemide kaybettiğimiz Sağlık emekçilerini saygı ve özlemle anıyoruz. Toplumsal sağlık için demokrasi ve adalet istiyoruz.

''COVID-19 Nedeniyle Kaybettiğimiz Hekim ve Sağlık Çalışanlarını Anıyoruz…''
''Güzel günleri görebilme umuduyla var gücümüzle çalıştığımız pandemi sürecinin bir yılını geride bıraktık. Mesleğimizin getirdiği sorumluluk ve yaşanabilir bir dünya umuduyla canla başla çalışırken değerli meslektaşlarımızı kaybettik ve sonsuzluğa uğurladık.
Yönetilemeyen bir pandeminin gölgesinde söylenmeyenleri söyleyerek, saklananları açığa çıkararak, toplumun ihtiyaçlarını talep ederek yurttaşların sözü olmaya çalıştık. Tüm bunları yaparken nitelikli koruyucu ekipman sağlanmayan, uzun mesai saatlerinde, kötü çalışma ortamlarında, hukuksuzca izin, emeklilik ve istifa hakları yasaklanan meslektaşlarımızın sesi olmak için çaba gösterdik.
Ne yazık ki kulaklarını tıkayıp, sesimizi duymak istemediler. Yönetemedikleri pandeminin suçunu vatandaşa, yükünü bizlere yüklediler. Ülkemizde 2 milyon 800 bin kişi hastalanırken 32 bine yakın (resmi rakamlarla) canımızı kaybettik.
Ve 140 binin üzerinde sağlık çalışanı hasta olurken 393 sağlık çalışanını kaybettik. İlimizde de 1.000'e yakın sağlık çalışanı hastalanırken, 5 sağlık çalışanımızı da kaybettik.
Ancak ses olmaya devam ediyoruz. Daha fazla hastalanmamak, ölmemek için sesimizi daha da yükseltmeye, yitirdiğimiz meslektaşlarımız için COVID-19'un meslek hastalığı sayılması adına mücadelemize devam edeceğiz.

''PROF.DR.CEMİL TAŞÇIOĞLU'NU ANIYORUZ''
Meslek hayatları boyunca gösterdikleri özverinin kat be katını pandemi döneminde gösteren, pandemiyle mücadele eden tüm hekim ve sağlık çalışanları için bir simge haline gelen,  COVID-19 salgınında aktif hekimlik yaparken hastalığa yakalanan ve tedavi sonrası yaşamını yitiren değerli hocamız Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu'nu kaybettiğimiz 1 Nisan gününü TTB 72.Kongresi'nde aldığımız karar ile “COVID-19 nedeniyle kaybettiğimiz hekim ve sağlık çalışanlarını anma günü” olarak belirlemiştik. Kaybettiğimiz sağlık çalışanlarını asla unutmayacağız, onları toprağa değil sonsuzluğa uğurladığımızı her 1 Nisan'da belirtmeyi sürdüreceğiz…
"Covid-19 nedeniyle kaybedilen Hekim ve Sağlık Çalışanlarını Anma Günü" dolayısıyla, 1 Nisan'da Şehir Hastanesi bahçesinde gerçekleştirmek istediğimiz basın açıklamasına Valilik tarafından izin verilmemiştir.
Pandeminin ne nedeni, ne yöneteni, ne izleyeni, ne gizleyeni değil, fikir ve çözüm üreteni olmanın yanında  mağduru olduğumuzu, çokça hastalanıp öldüğümüzü, saha deneyimi ile salgında yapılması gerekenleri en iyi bilen ve yerine getiren biz sağlık çalışanları olarak, bu süreçte kaybettiğimiz arkadaşlarımızı anmamızın bile  salgın bahanesiyle engellenmesini kabul edemiyoruz ve acımızı bir kat daha artırdığını vurgulamak istiyoruz.'' (www.yenihabergazetesi.net)