ANASAYFA GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR KURULUŞ KÜNYE İLETİŞİM

KADINLARIN ÇIĞLIĞINI DUYUN ARTIK

Haber: C.Saffet Yılmaz

            Edremit Kadın Platformu'nun önderliğinde bir araya gelen kadınlar,Cumhuriyet Meydanı'nda yaptıkları kitlesel basın açıklamasında,geçtiğimiz hafta içerisinde Ayvalık ve Edremit'te eşleri tarafından katledilen iki kadın için adale isterken, bir kez daha İstanbul Sözleşmesinden vaz geçmeyeceklerine ilişkn kararlılıklarını dile getirdiler.Basın açıklamasını Edremit Kadın Platformu adına okuyan Ceyda Uzunkaya ve Nuran Çiftioğlu şu görüşleri dile getirdiler.

                           KADINLARIN ÇIĞLIĞI

                     “Kadınların mücadeleleri sonucu kazanılmış olan İstanbul Sözleşmesi'nden yetkililer imzayı çektiler.Ne mi oldu  her gün kadınlar erkekler tarafından 2 şer, 3 er katledilmeye devam ediyor.Daha bundan  5 gün önce Edremit in Akçay mahallesinde ve Ayvalık-Altınova da olmak üzere 2 kadın  kocaları tarafından katledildi.

Akçayda öldürülen Sibel ZİLKAYA  4 gün önce koruma kararı aldırtmış olmasına rağmen devlet onu koruyamadı. Bir gün önce Savcılığa gidip boşanmak istediği  söyleyen, kocasının TEHDİT mesajını gösteren Sibel Zilkaya korunamadı.

Tehdit altındaki kadınlara koruma verilmeli ve kadınların can güvenliği sağlanmalıdır. Sibel'in katledilmesinde ihmali olanlar ortaya çıkartılmalı ve cezalandırılmalıdır.

 Binlerce kadının olduğu gibi Sibel ve Birgül ün hikayeleri aynı.  Bugünden itibaren kadın mücadelesinde adımlarımızı daha da hızlandıracağız, susmaya niyetimiz hiç yok.

Erkek şiddeti durmak bilmiyor.

"HER BİR CÜMLENİZ ŞİDDET OLARAK DÖNÜYOR"

İstanbul Sözleşmesinden imzanın çekildiği günden günümüze kadar yine yüzlerce kadın öldürüldü.

Kadınların yaşamlarının güvencesi olan ve kadınların kanları ile yazılan İstanbul Sözleşmesi'nden bir gece yarısı Cumhurbaşkanı kararı ile çıkılmıştır. Bu kararı tanımıyoruz. Bu karar geçersizdir, hukuksuzdur. 1 Temmuz 2021 tarihine kadar  hala yürürlükte olan  İstanbul Sözleşmesi'nden asla vazgeçmiyoruz.

Biz bitti demeden bitmeyecek. Bu sözleşme kadınları güvenceye alan sözleşmedir. Vazgeçmeyeceğiz.

 Biz kadınların uzun yılların mücadelesi sonucunda  kazanım olan İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddetle mücadelede en etkin sözleşme iken  bunu uygulayacağınız yerde kaldırıyorsunuz. Oysa İstanbul Sözleşmesi, hukuki güvencemizdir. İstanbul Sözleşmesini kaldırmak kadına yönelik şiddete teşviktir.

 Kadına şiddeti körükleyen yetkililere de söyleyecek sözümüz var.

“Devlet kademesindeki Bakanın, kadının iç çamaşırını bir erkeğe hakaret konusu yapması asla kabul edilemez bir söylemdir. Yani burada erkeğe hakaret etmek için  bile kadın araç olarak kullanılıyor.

İşte bu nefret dili kadına şiddeti artırıyor.Erkeğe hakaret ederken bile kadının kullanılması kabul edilemez.İçişleriBakanı Süleyman Soylu'nun muhatabı bir erkek olmasına rağmen "kadın" burada hakaret unsuru olarak obje gibi kullanıyor. En tepedeki siyasetçi öncelikle kadınlara hakaret ediyor.

Biz kadınların bu söyleme itirazımız ve isyanımız var.

 

 

Yine Pandemidönemindekadına yönelik her türlü şiddetin ve kadın cinayetlerinin sistematik olarak arttığı görülmektedir. Yapılan gerici açıklamalar, iş yerlerinde yaşanan taciz, mobbing, ekonomik, fiziksel şiddet, flört şiddeti, kadına yönelik taciz ve tecavüzün sıradanlaştırılarak yaygınlaşmasına çanak tutmaktadır. Yok hükmündeki 20 Mart 2021 tarihli İstanbul Sözleşmesi`nin fesih kararından sonra, Kadın Cinayetlerini Önleyeceğiz Platformu verilerine göre, Mart ayında 28 kadın cinayeti işlenmiş olup, 19`u şüpheli ölümdür. Nisan ayında 16 kadın cinayeti işlenmiş, 14`ü şüpheli ölümdür. Mayıs ayında ise cinayetler işlenmeye devam ediyor. Daha 5 gün önce bir kadın,  Sibel ZİLKAYA Edremit'te koruma  kararı aldırdığı erkek tarafından öldürüldü. Aynı gün  Ayvalık'ta Birgül ÇELİK  bıçaklanarak öldürüldü, Her iki kadın kardeşimizin de 3 çocuğu vardı.

 

Tüm bunlar içimizi yakarken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı pandemi döneminde artan kadına yönelik şiddet için ‘tolere edilebilir` dedi.

 

Tolere etmek; Türk Dil Kurumu`na göre ‘hoşgörmek, katlanmak, tahammül etmek` anlamına gelmektedir. Görevi kadınları korumak olan devletin kadın bakanı, dayak yemeyi, bıçaklanmayı, cinsel şiddete uğramayı ve öldürülmeyi ` tolere edin` diyor.

 

KadınaYönelik Şiddet İnsan Hakları İhlalidir! #Tolere etmiyoruz.

 

Sarf ettiği bu sözle oturduğu koltuğun hakkını veremeyeceği gibi, kadın haklarına yönelik mücadelemizi de baltalayacağını açıkça gösteren, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya YANIK`ı öncelikle tüm kadınlardan özür dilemeye, sonrasında da derhal istifa etmeye davet ediyoruz.

Bakan Yanık, göreve gelişinin hemen sonrasında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda koruma altındaki bir çocuğu kameralar karşısına geçirerek şov yapmıştı. Koruma altındaki çocuğu ifşa eden Bakan Yanık, çocuğa Ramazan dolayısıyla şeker veremediğini de söylemişti.

Biz kadınlar geleceğimizden haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz.

Şiddet her yerde ise , çözüm el ele vererek dayanışmayı büyütmekte.

Haklarımızı alana kadar ve erkek şiddetine son verene kadar mücadelemiz sürecek.

İstanbul Sözleşmesinden Vazgeçmiyoruz.

İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa uygulansın.

Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz.”

GÜCÜMÜZ BİRLİĞİMİZDİR.

EDREMİT KADIN PLATFORMU


Yazarlar


GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR ARŞİV

KONUMUMUZ

Altıeylül / Balıkesir

ADRES

Altıeylül Mah. Çiğdem Sok. İnaler İş Mrk.No: 8 1/1 Altıeylül / Balıkesir
MND Ajans
©2020 | Tüm Hakları Saklıdır
MND Ajans