Balıkesir Tabip Odası Yönetim Kurulu, 3 Haziran 2021 tarihi itibarı ile Türkiye'de 1. Aşı 17milyon 47 bin, 2. Aşı 12 milyon 796 bin olmak üzere, toplam yapılan aşının 29 milyon 844 bin olduğunu, Tam aşılı sayılabilmesi için 1. ve 2. Aşının yapılıp üzerinden 2 hafta geçmesinin gerekliliğini ve Tam aşılı oranının % 15'ler seviyesinde olduğunu belirtti.
Tabip Odası, Balıkesir'de ise 1. Aşının 394 bin, 2. Aşının 320 bin olmak üzere Toplam yapılan aşının 714 bin olup tam aşılı oranının da % 26 lar düzeyinde ve ülke ortalamasına göre daha iyi durumda olduğumuzu söyledi.
Balıkesir Tabip Odası yaptığı açıklamada şu maddelere değindi.
• Güvenli bir yaşama, çalışma ve eğitim ortamı sağlanmalı,
• Salgını sürdürülebilir kılmak yerine, ortadan kaldırmaya yönelik politikalar tercih edilmeli. Bunlar için:
o Sağlığı geliştirme ve koruma hizmetleri canlandırılmalı ve sürdürülmeli.
o Aşılama ivmesi artırılmalı.
o Aşılamada eşitsizlik giderilmeli.
o Toplumun salgın yönetimi sürecine katılımı sağlanmalı.
• Bilimsel rehberlik ve kamusal sorumluluk ile hareket edilmeli.
• Aşı haberciliğinde özenli davranış sergilenmeli.
''Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü'nün açılması gerekmektedir''
Aşıya erişimin kolaylaştırılması, aşılanma isteğinin güçlendirilmesi ve aşı kararsızlığının giderilmesi hedefleriyle hareket edilmesi gerekmektedir.
İnsanların ilaca olumlu baktığı halde yanlış bilgi yayılmasının aşıda aynı olumlu yaklaşımın gelişmesini engellediğini söyledi. Sosyal medyada aşı karşıtlığını giderecek paylaşımlar yapılması gerekmektedir.
Türkiye'nin Cumhuriyet döneminden gelen köklü halk sağlığı ve aşılama geçmişinin neoliberal politikalarla değiştirilmiş olup,kamusal sorumluluk açısından Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü'nün açılması gerekmektedir.
Toplumda yeterli güven sağlamadıkça, paydaşlarla birlikte çalışmadıkça, birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirmedikçe pandemiyle mücadele etmek çok zordur.
Şili'deki olumsuz örnek dikkate alınarak yaygın aşı tedarikinin toplumda rehavete yol açmasının engellenmesi gerekmektedir.
Aşıya erişimdeki eşitsizliklerin giderilmesi, Aşı ve ilaç politikasında verilerin toplumla şeffaf bir veri akışı olarak paylaşılması önem taşımaktadır. Türkiye'nin kendi aşısını üretebilmesi, bağımlı kalmaması oldukça önemlidir.
Afrika'da bir doz aşıya karşılık Dünya Sağlık Örgütü'nün üç bölgesine 75 doz aşı yapılmasının erişimdeki eşitsizliğin bir göstergesidir.
Aşılar en etkili sağlık müdahalesi aracıdır.