ADD Balıkkesir  Şube Başkanlığı, Kıbrıs Barış Harekatının 47. yıldönümünü yayınladığı bir mesaj ile kutladı. Barışın,demokrasinin ve Türk halkının yaşama güvencesinin sağlandığını belirten açıklamada şu sözlere yer verildi.

''Yunanistan 1974 yılında faşist askeri cunta ile yönetiliyordu. Kıbrıslı Türkleri tamamen yok etmek ve Kıbrıs Adasını Rumlaştırarak Yunanistan'a bağlamak amacıyla cuntaya bağlı silahlı güçler harekete geçmişti. Faşist Cuntaya bağlı EOK terör örgütü,15 Temmuz 1974'te  hem Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios'u darbe ile devirerek Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak hem de   Türkleri yok etmek için büyük bir kıyım hareketine başladı.

Türkiye uluslar arası müdahale ile bu kıyımı durdurma olanağı aradı,bulamayınca Kıbrıs'ta barış için bir askeri harekete karar verdi.20 Temmuz 1974'de Türk Ordusu Kıbrıs'ta barışı sağlamak amacıyla adaya asker çıkardı. Türklerin yoğun olarak yaşadığı Kıbrıs'ın %37'lik kısmını ele geçirerek güvenli Türk bölgesi oluşturdu. Böylece hem Kıbrıslı Rumlar faşist cunta idaresinden kurtuldu hem de Kıbrıslı Türkler yaşama güvencesine kavuştu.''

''YUNANİSTAN VE KIBRISLI RUMLAR HAZMEDEMEDİ ''

''1957 ve 1963 yıllarında da Kıbrıs Türklerine karşı kıyımlar yaşanmış on binlerce Kıbrıslı evlerini terk etmek zorunda kalmıştı. Uluslar arası anlaşmalarla Kıbrıs'ın yönetiminin ortaklaşa yapılması kararlaştırılmış olmasına rağmen Yunanistan ve Kıbrıslı Rumlar bunu hazmedemedi. Çünkü; Yunanistan, büyük ideal'i (Megalı İdea) olan Kıbrıs'ın ve tüm Egenin Yunanistan'ın idaresine geçmesi hedefinden asla vazgeçmedi.

ABD  Amborgosuna ve çeşitli olanaksızlıklara rağmen, adaya çıkartma yapamaz dedikleri kahraman ordumuz; 20 Temmuz 1974'te imkansızı başarmış ve barış harekatını zaferle taçlandırmıştır. Ada da barışın,demokrasinin ve Türk halkının yaşama güvencesinin tesisini sağlamıştır. Şehitlerimizin ruhu şad mekanı cennet olsun. Yunanistan ve Kıbrıs Rum kemsi hala adanın tamamında hak iddia etmeye devam ediyor. 1957,1963 ve 1974 yıllarında Kıbrıs'ta Türkleri yok etme planı uygulanırken, silahsız sivillere katliamlar yapılırken sessiz kalan AB ve BM, Kıbrıs Rumları ve Yunanistan lehine tavır koyarak,çözümsüzlüğün ikinci adresi olmaya devam ediyor.''

''BAZI SİYASİLER ALEYHTE KONUŞUYOR''

''Yurt içinde ise bir kısım aymaz siyasiler AB ve ABD ye hoş görünerek Kıbrıs'ta Türkler aleyhine tavizler vererek çözüm bulacakları gafleti içinde koşmaya devam ediyor. Bir kısım gafiller ise bu zorunlu hayati müdahaleyi kendi dar pencerelerinden işgal olarak değerlendirmeye devam ediyor. Sağ ve sol bir kısım siyasilerimizin hali bu iken siyasilerimiz: Kıbrıs,Doğu Akdenizdeki çıkarlarımız,Ege kıta sahanlığımız konusunda   Türkiyenin ve Kıbrıs Türklerinin lehine bir ulusal irade geliştiremiyorlar.

Rahmetli Denktaş'ın, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki Türkiye çıkarları mücadelesine bu gün ihtiyaç duyanlar ,onu zamanında anlayamayan ,Annan planına karşı çıktığı için,onu kıran,rencide edenler unutmasın ki, Kıbrıs adası Doğu Akdeniz deki çıkarlarımız için bir kaledir. Kıbrıs ve Ege Denizindeki Yunan talepleri egemenlik haklarımıza saldırıdır. Kıbrıslı Türkleri yok sayarak adada çözüm üretmeye sağlayan, Ege denizini bir Yunan denizi olarak gören Yunan tezlerinin yanında yer alan , bu günkü çözümsüzlüğün en önemli kaynağı olmaya devam eden emperyalist devletler ve onların içerdeki ortakları unutmasın ki : Türk Ulusu egemenlik haklarından asla vazgeçmeyecek ve mücadelesini  kanının son damlasına kadar verecektir. Kıbrıs harekatında onurlu ve kararlı duruş sergileyen tüm siyasilerimizi ve devlet erkanını minnetle anıyor, aynı kararlılığı bu günkü siyasilerimizden ve devlet adamlarımızdan bekliyoruz.

KIBRIS ŞEHİT VE GAZİLERİMİZİ MİNNETLE ANIYOR KAHRAMAN ORDUMUZA ŞÜKRANLARIMIZI SUNUYORUZ.'' (www.yenihabergazetesi.net)