Balıkesir'de oluşturulan sendikalar birliği ilk basın açıklamasını bugün Alihikmet Paşa Meydanı'nda yaptı. Özellikle örgütlülüğünü üç yıl önce Gebze'den Balıkesir'e taşıyan Türk-İş'e bağlı Kristal-İş Sendikası'nın ve Balıkesir Eğitim Sen Yönetim Kurulu'nun çabaları ile oluşturulan Sendikalar Birliği'nin kitlesel katılımı ile gerçekleştirilen eylemde basın açıklamasını Eğitim Sen Şube Başkanı Gürbüz Şahin okudu.
Şahin, yaptığı açıklamada hükümeti mal ve hizmetlere yaptığı son zamlara ve döviz kurlarındaki artışa vurgu yaparak eleştirirken, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“ Halk, yeni yıla zamlarla uyandı. Elektrikten, doğalgaza, akaryakıttan, ulaşıma, köprü geçişleri, ÖTV, MTV, vergi, ceza ve harç bedelleri başta olmak üzere tüketim mallarına ve hizmetlere gelen zamlar neticesinde halkın yoksulluğu katlandı. Son zamlar %35'lerden %50'lere kadar genişledi. Zamlar yağmur gibi yağıyor. Ürünlerin etiketleri durmadan değişiyor. Cebimizdeki para durmadan eriyor. Markete giremez, kasabın önünden geçemez olduk. Faturalar karabasan gibi rüyalarımıza giriyor. Elimiz elektrik düğmesine, doğalgaz vanasına gitmez oldu. Battaniyelere sarılıp mum ışığında kara düşüncelere dalar olduk. Pazarlar ateş pahası. Meyveleri tane ile alıp sebzelerin en uygun fiyatlısını arar olduk. Çocukların okul masrafları aşılması zor dağlar gibi önümüzde dururken çocukların gözlerine bakamaz olduk. Birilerinin döviz kuru garantili mevduat hesapları şişerken bizlerin avurtları çöküyor, gözlerimizdeki ışık sönüyor.
Aralık ayında 4,250 TL olarak belirlenen asgari ücret, daha çalışanların cebine girmeden eridi. TÜİK yine halkı şaşırtmadı, yüksek enflasyon ve tüm ürünlere yapılan zamlara rağmen yıllık bazda TÜFE 36,08, YİÜFE 79,89 olarak açıklandı. Milyonlarca kamu emekçisi ve memur emeklisi 3 Ocak Pazartesi günü hükümetin yapacağı açıklamayı bir umutla beklerken,tam anlamıyla bir hayal kırıklığı yaşatılmış, yıllarca kamu hizmeti üreten, üretmeye devam eden milyonlar açlığa, yoksulluğa mahkûm edilmiştir. Kamu emekçilerine %28, toplam artış oranını %30,5'e çıkardıklarını açıklandı. Emeklinin sefaleti ortadayken en düşük emekli maaşı 2,500 TL olarak müjde olarak sunuldu. Açıklanan TİS taslağı ile istedikleri zammı alamadan eriyen metal ve cam işçileri, bir saatlik çalışması karşılığı bir dolar bile alamayan asgari ücretli işçiler, traktörüne haciz gelen üretici köylüler ve emekliler açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edilmek isteniyor. Yoksulluk sınırı 13 bin 100 lira ya çıktığı bir dönemde tüm emekçiler yoksulluk sınırının altında bir ücretle yaşamaya çalışıyor. Bir avuç para babası patron hariç herkes aç, herkes yoksul.
Dolar ve faiz kıskacında paranın değerinin her geçen gün erimesi halk için mutlak yoksulluğa, açlığa sürüklenmek anlamına gelirken, başta yandaşlar olmak üzere büyük sermaye için spekülasyon, rant ve vurgununun büyümesi demektir. Zamların zamanlaması da bilinçli ve manidardır. Eğer yapılan zamlar Aralık başında açıklanmış olsaydı, kamu çalışanlarının ve emeklilerin maaşlarına Aralık ayı enflasyon verileriyle ve diğer aylarla birlikte yansıyacaktı. Zammın yürürlük tarihi 1 Ocak 2022 olunca bu yüksek artışlar enflasyon hesabının dışında kaldılar. Böylece yapılan maaş-ücret zamlarının önemli bir bölümü, yapılan zamlarla geri alınmış durumdadır. Yer altı ve yer üstü zenginliklerini yabancı sermayeye peşkeş çekerek, dışa bağımlı ekonominin mimarlığını yapanlar memleketi bu hale getirdi. Ülkeyi ucuz iş gücü cennetine çevirenler bu tablonun sorumlularıdır.
Krizden çıkışın ağır faturasını ödemeyi reddediyoruz. İnsanca yaşanacak bir ücret ve vergide adaletin sağlanması, yapılan zamların geri alınması için mücadeleye devam edeceğiz. İşçisi, memuru, emeklisi, küçük esnafı, üretici köylüsü, işsiz genci sefalete, yoksulluğa, adaletsiz gelir dağılımına karşı sesimizi yükseltiyoruz. Çare biziz. Bizim birliğimizdir. Milyonlarca işçinin, memurun, emeklinin, esnafın ve üretici köylünün biraz olsun nefes alabilmesi için:
kesilmemeli, kamu kaynaklarından sağlanacak desteklerle,halkın karanlıkta, soğukta ve susuz kalmaları önlenmelidir.
*Ücretler üzerindeki vergi oranı düşürülmeli ve sabitlenmelidir.
*Başta KDV olmak üzere temel tüketim mallarından alınan tüm dolaylı vergiler
kaldırılmalıdır. Vergide adalet için zenginlere servet vergisi getirilmelidir.''
BALIKESİR SENDİKALAR BİRLİĞİ GİRİŞİMİ
Haber:C.Saffet Yılmaz