Balıkesir de, AKP/MHP iktidarının enerji başta olmak üzere, hemen hemen tüm mal ve hizmetlere yaptığı fahiş zamları protesto etmek için Alihikmet Paşa Meydanı'nda toplanan halk, zamlara karşı öfkelerini dile getirdi. Yaklaşık 20 kadar kurum, kuruluş, sendika, dernek ve siyasi partilerden oluşan Demokrasi Bileşenleri adına yapılan ortak basın açıklamasını KRİSTAL-İŞ Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Tangüder Tartar okudu. İktidarın 20 yılda ülkeyi her alanda getirdiği çöküntüye dikkat çeken Tartar, yaşanan krizin faturasının da halka kesildiğine vurgu yaptı. Tartar, kitlenin sıkça hükümet karşıtı sloganlarıyla kesilen konuşmasında şunları dile getirdi:
“Yerli ve yabancı tekellerin rantını ve yüksek karını esas alan enerji politikalarının faturasın emekçi halk ve ülke ağır bir şekilde ödüyor. Mevcut iktidar 20 senede enerjide dışa bağımlılığı çözememiş, yılbaşı gecesi elektriğe kullanım miktarına göre % 52 ile % 125oranında kademeli zam yaparak krizin yükünü yine halkın üzerine yıkmıştır. İran gazında yaşanan kesinti ve BOTAŞ ‘ın santral ve sanayiye yönelik gazda yaptığı kısıtlamanın ardından Türkiye Elektrik İletişim AŞ de sanayide elektrik kısıtlamasına gitti. Yaşanan doğal gaz ve elektrik kesintileri yurdun dört bir yanındaki sanayi bölgelerinde üretimi büyük ölçüde durdurdu. Bu durum ülke ekonomisine milyarlarca dolar zarar verirken kesintinin faturası yine halka kesildi. Birçok esnafımız sadece elektrik faturası yüzünden dükkan kapatmak zorunda kaldı. Ya da eleman azaltma yoluna gitti.”
VATANDAŞ GÜNE ZAMLARLA UYANIR OLDU
“Vatandaş güne zamlarla uyanıyor. Elektrikten, doğalgaza, akaryakıttan, ulaşıma, köprü geçişleri, ÖTV, MTV, vergi, ceza ve harç bedelleri başta olmak üzere tüketim mallarına ve hizmetlere gelen zamlar neticesinde halkın yoksulluğu katlanıyor. Son zamlar %40'lardan %115'lere kadar genişledi. Zamlar yağmur gibi yağıyor. Ürünlerin etiketleri durmadan değişiyor. Cebimizdeki para sürekli eriyor. Markete giremez, kasabın önünden geçemez olduk. Faturalar çığ gibi büyüyor. Elimiz elektrik düğmesine, doğalgaz vanasına gitmez oldu. Battaniyelere sarılıp mum ışığında kara düşüncelere dalar olduk. Pazarlar ateş pahası. Meyveleri tane ile alıp sebzelerin en uygun fiyatlısını arar olduk. Çocukların okul masrafları aşılması zor dağlar gibi önümüzde dururken evlatlarımızın gözlerine bakamaz olduk. Birilerinin döviz kuru garantili mevduat hesapları şişerken bizlerin omzundaki yük artmaktadır. Gözlerimizdeki ışıltı ise kaybolmakta. Aralık ayında 4,250 TL olarak belirlenen asgari ücret, daha çalışanların cebine girmeden eridi, bitti. TÜİK yine halkı şaşırtmadı, yüksek enflasyon ve tüm ürünlere yapılan zamlara rağmen yıllık bazda TÜFE 36,08, ÜFE 79,89 olarak açıklandı. Milyonlarca kamu emekçisi ve memur emeklisi 3 Ocak Pazartesi günü hükümetin yapacağı açıklamayı bir umutla beklerken tam anlamıyla bir hayal kırıklığı yaşatılmış, yıllarca kamu hizmeti üreten, üretmeye devam eden milyonlar açlığa, yoksulluğa mahkûm edilmiştir. Kamu emekçilerine %28, toplam artış oranını %30,5'e çıkarıldığı açıklandı. Emeklinin sefaleti ortadayken en düşük emekli maaşı 2,500 TL olarak müjde diye sunuldu. Açıklanan TİS taslağı ile istedikleri zammı alamayan ezilen işçiler, bir saatlik çalışma karşılığı bir dolar bile olmayan asgari ücretli işçiler, traktörüne haciz gelen üretici köylüler ve emekliler açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edilmek isteniyor. Yoksulluk sınırı 13 bin 100 lira ya çıktığı bir dönemde tüm emekçiler yoksulluk sınırının altında bir ücretle yaşamaya çalışıyor. Bir avuç para babası patron hariç herkes geçim sıkıntısı çekiyor, , herkes yoksul.”
HALKIN ZENGİNLİK KAYNAKLARI PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR
“ Dolar ve faiz kıskacında TL'nin değerinin her geçen gün erimesi halk için mutlak yoksulluğa, açlığa sürüklenmek anlamına gelirken, başta yandaşlar olmak üzere büyük sermaye için spekülasyon, rant ve vurgununun büyümesi demektir. Enerji sektörünü özelleştirme bugünkü yaşananların mimarı olmuştur. Ülkemizin yer altı ve yer üstü zenginliklerini yabancı sermayeye peşkeş çekerek, dışa bağımlı ekonominin mimarlığını yapanlar, üretimi desteklemezken, memleketi ucuz iş gücü cennetine çevirerek bu tablonun sorumlusu olmuşlardır.
KİRİZİN FATURASINI ÖDEMEYECEĞİZ
“ Krizden çıkışın ağır faturasını ödemeyi reddediyoruz. İnsanca yaşanacak bir ücret ve vergide adaletin sağlanması, yapılan zamların geri alınması için mücadeleye devam edeceğiz. İşçisi, memuru, emeklisi, küçük esnafı, üretici köylüsü, işsiz genci, ev hanımı sefalete, yoksulluğa, adaletsiz gelir dağılımına karşı sesimizi yükseltiyoruz. Bu gidişata dur demek için sendikalar, kadın örgütleri, sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler olarak birleştik. Tüm Balıkesir halkını zamlara, yoksulluğa ve sefalete karşı mücadeleye çağırıyoruz. Çocuklarımızın geleceği ve milyonlarca işçinin, memurun, emeklinin, esnafın ve üretici köylünün biraz olsun nefes alabilmesi için:
B İ L E Ş E N L E R
Balıkesir KESK Şubeler Platformu, Eğitim İŞ, Kristal İŞ, Belediye İŞ, Genel İŞ, Tüm KöySen, Balıkesir Kadın Platformu, Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı DesteklemeDerneği, 29 Ekim Kadınları Derneği, CHP, DP, DEVA, EMEP, GELECEK PARTİSİ, İYİ PARTİ, SOL PARTİ…
“KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA,YA HEP BERABER YA HİÇ.!.” (Haber: C.Saffet Yılmaz /www.yenihabergazetesi.net)