METE KOZDAĞ yazdı | IMF-WB-PEOPLE
ÖNDER BALIKÇI yazdı | Acımasızca kıyılan Köy Enstitüleri
Kayabay açıklamasında şöyle dedi.
"14 Aralık 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’na ait kurul kararını hayret ve şaşkınlıkla görmüş bulunmaktayız.
Söz konusu kararda; faizsiz finans kuruluşlarında bağımsız denetim yürüten denetçiler için etik kurallar getirilmiş, bu denetim elemanlarının uyacağı etik kurallar ise tamamen dini kaide ve fıkıhlara dayandırılmıştır. Ancak bu düzenleme laik bir ülkede başlı başına şeriat ilke ve kurallarının ilan edilmiş olmasından başka bir anlam taşımadığı gibi açıkça Anayasamıza meydan okuduğu da malumun ilanıdır."
KURUL KARARI,AYRILIK OLUŞTURUYOR
"Gerçekten T.C. Anayasası’nın Cumhuriyet’in niteliklerini düzenleyen 2. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti’ni “toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti” olarak tanımlamıştır." diyen Kayabay açıklamasına şöyle devam etti.
"Oysa söz konusu kurul kararı, laik ve sosyal hukuk devleti ilkelerine büsbütün aykırılık oluşturmakla kalmamakta; muhteviyatı ile toplumun huzuruna, milli dayanışma ve adalet duygusuna da kast etmektedir.
Kaldı ki, şeriatı temel alan ve hukukun merkezine yerleştirmek isteyen karanlık zihinlerin böyle bir kirli planı hazırlayacak ve Resmi Gazete’de yayımlatacak cesareti nereden buldukları da ayrıca irdelenmesi gereken bir husustur.
Hâlbuki yakın tarihin bile ibretlerle dolu olduğu gerçeği karşısında, yöneticilerin illegal dini örgütlere tanıdığı tavizlerin faturasını acı bir şekilde ödediğimizi unutmamak gerekir. Kuşkusuz, şeriatı öngören ve farklı illegal dini oluşumlara fırsat veren her taviz de yeni kaos ve acıların habercisi olacaktır.
Bu bağlamda, Ulu Önder Atatürk’ün “Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur.” sözünü en temel kılavuz görmek gerekmektedir.
Nitekim Balıkesir Barosu olarak, Atatürk’ün izinde her daim Cumhuriyet ilkelerinin bekçisi olduğumuzu, şeriat yönetimine geçit vermeyeceğimizi, laik ve sosyal hukuk devletinden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha gür bir sesle haykırıyoruz.
Din, vicdan hürriyetinin bir gereğidir ancak asla ve asla bir yönetim şekli değildir. Bu nedenle yok hükmünde olduğu malum söz konusu kurul kararının derhal iptal edilmesini, konunun takipçisi olduğumuzu, yetkilileri derhal göreve çağırdığımız hususunu kamuoyunun bilgisine sunarız."
