ANASAYFA GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR KURULUŞ KÜNYE İLETİŞİM

SU BİTERSE YAŞAM DA BİTER

Bugün 22 Mart Dünya Su Günü. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1993 yılında 22 Mart tarihini   giderek büyüyen temiz su sorununa dikkat çekmek, içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması için farkındalık yaratmak Amacıyla "Dünya Su Günü" olarak kabul etti. Hal böyle iken, ne yazık ki suyun bir yaşam hakkı olması yönünde değil, bir meta olarak görülmesine yönelik politikalar öne çıkarıldı. Güne ilişkin Burhaniye Çevre Platformu (BURÇEP) yaptığı basın açıklaması ile, canlı yaşamını tehdit eden tehlikeye dikkat çekerek duyarlılık çağrısı yaptı.

“Suyun ticarileştirilmesi yönünde yasa değişiklikleri hızla çıkarıldı. Halkın suya erişimi paralı hale getirildi. Suların ticarileştirilmesi yetmedi, kirletilmeye başlandı. Sanayi atıkları ve kirli sular derelere, ırmaklara, göllere, denizlere akıtılıyor. Taş ocakları, maden işletmeleri, yer altı ve yer üstü sularını zehirliyor ve kirletiyor. Ayrıca, maden işletmelerinin kullandığı suyun miktarı da korkunç boyutlarda. “

“TÜMAD MADRA'DAN DEFOL!”

“Madra Dağı'mızda   başta Düdüklü Suyu olmak üzere su havzalarında faaliyet gösteren TÜMAD altın madeni, bir saniyede 57 Lt.  bir günde 2 olimpik havuz, ayda 60  olimpik havuz, yılda da 720 olimpik havuz dolduracak kadar, yani yılda toplam 1.804.032 m3 (TON) su kullanılıyor. Kıyaslama için; Burhaniye ilçesinin tümünde yılda 670 bin m3 (ton) içme suyu musluklarımızdan akıyor. TÜMAD ise bir yılda bunun üç katı kadar su tüketiyor..

Önlem almak yerine suların kirletilmesine, ticarileştirilmesine karşı mücadele edenler engellenmek, cezalandırılmak isteniyor.   Köylünün, çiftçinin geçim kaynağı olan, tarlalarını sulamak amacıyla kullandığı sular ücretli hale getiriliyor. Öte yandan kullanılabilir sularımız azalıyor. Bir yandan küresel iklim değişikliği sonucu kuraklık artışları, diğer yandan suların yanlış kullanımı, sularımızın hızla azalmasına neden oluyor.Hepimiz, sağlıklı temiz suya erişimin her yıl daha da zorlaştığının farkındayız. 

Ülkemizde toplam kullanılabilir su miktarı 112 milyar m3 olup kişi başına yıllık su tüketimimiz ise  2011 yılında 1519 m3iken günümüzde bu rakam 1333 m3 e düşmüştür. Bu rakamlara göre, su zengini değil, su fakiri bir ülkeyiz. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meriç Albay, “2030 yılında kişi başına düşen su miktarının bin metreküpün altına ineceğini” ifade etmektedir. “Bu nedenle yer altı ve yer üstü su kaynaklarımıza sahip çıkmalı tarımsal, evsel, maden ve sanayi kökenli kirlilikten koruyucu önlemleri almalı ve suyu tasarruflu kullanmalıyız” demektedir. 

“TALEP EDİYORUZ!”

- Her türden madencilik faaliyetleri  sona erdirilmeli, TÜMAD da   üretim derhal durdurularak ocaklar kapatılmalıdır.

- Suyun ve enerjinin ticarileştirilmesi amacıyla kurulan ve kurulacak olan tüm barajların yapılmasına son verilmelidir.

- Bütün su havzaları koruma altına alınmalı, su havzalarında madencilik ve kirletici sanayi faaliyetleriyle mevcut havza işgallerine son verilmelidir.

- Yaşamlarını geçimlik tarım yaparak sürdüren küçük çiftçilerin sulama sularının paralı hale getirilmesine karşıyız. Akarsuları, gölleri, göletleri şirketlere teslim ederek, sadece parası olan çiftçilerin suya erişimine neden olacak olan su özelleştirmelerine göz yummayacağız.

- Suyun ticarileşmesi sonucunda, nitelikli ve ücretsiz su kullanabilme olanağı bulamayacak olan halk, toplumsal ölçekte artacak zehirlenme, bebek ölümleri, salgın hastalıklar, sakat doğumlar ve benzeri sağlık riskleri ile karşı karşıya kalmaktadır. Evlerde, 4 kişilik ailenin gereksinimini karşılayacak miktarda su tüketiminin ücretsiz sağlanmasını talep ediyoruz.

- Yeni sulama barajları yapmak için harcanacak paraların, damla sulama düzeneklerinin kurulmasına harcanması gerektiğine; böylece üretimin daha çok artacağına, toprak kalitesinin korunacağına ve maliyetin düşeceğine inanıyoruz.

- İçme suyu, sulama suyu, ve enerji amaçlı barajlar ile HES regülâtörlerinin, ekolojik dengeyi , yer altı ve yer üstü su sistemini  bozduğunu, İklimi değiştirdiğini, ormanlık alanları ve verimli tarım arazilerini sular altında bırakarak bölge halkının geçim kaynaklarını yok ettiğini bilerek Körfez bölgesinde Ayvalık'tan Küçükkuyu'ya kadar planlanmış barajların yapımından  vaz geçilmesini , bunların yerine enerjide kayıp–kaçak oranının düşürülmesinin ve enerjinin etkin kullanımının sağlanmasının şart olduğunu vurguluyoruz.

- Aşırı su tüketen kirli endüstri tesislerinden derhal  vazgeçilmelidir.

 “SU, YAŞAMIN TEMELİDİR-TÜMAD SUYUMUZDAN ELİNİ ÇEK VE MADRA'DAN DEFOL-DÜDÜKLÜ SUYUMUZA SAHİP ÇIKALIM”

(Haber: C.Saffet Yılmaz/www.yenihabergazetesi.net)


Yazarlar


GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR ARŞİV

KONUMUMUZ

Altıeylül / Balıkesir

ADRES

Altıeylül Mah. Çiğdem Sok. İnaler İş Mrk.No: 8 1/1 Altıeylül / Balıkesir
MND Ajans
©2020 | Tüm Hakları Saklıdır
MND Ajans