“ YETMEZ MUSKA YAZDIRIP KURŞUN DA DÖKTÜRÜN!”
Eğitim Sen Sube Başkanı Abdurrahman Bulut’un Şube Sekreteri Halil İbrahim Kilciler ile birlikte Yetmez,muska yazdırıp kurşun da döktürün” başlığı ile yaptığı basın açıklamasında Karesi İlçe Milli Eğitim Mürürlüğü ve Kaymakamlığı’nın görevlerinin öğrencilere dini ifadelerle dolu metin
göndererek “terbiye dersi “ vermek olmadığına vurgu yapılarak Balıkesir Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünü harekete geçerek sorumlular hakkında gerekli soruşturmayı yapmaları konusunda tallepte bulundu.
Türkiye’nin eğitim sisteminin, en temel bilimsel eğitim ilkelerinden ve laik eğitim anlayışından hızla uzaklaştığına dikkat çekilen basın açıklamasında İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin asli görevlerinin,eğitimde yaşanan sorunların çözümü yönünde adımlar atmak olduğunun belirtildiği basın açıklamasının devamında şu görüşlere yer verildi.
İLGİLİ GENELGENİN SON İKİ PARAGRAFI ADETA DİNSEL HUTBE GİBİ
Türkiye’de eğitim sisteminin biçim, içerik, öğretme-öğrenme sürecinde kullanılan yöntemler açısından büyük ölçüde dini söylemler ve referanslara göre düzenlenmesi uygulamalarına her geçen gün yenileri eklenmektedir. Bu durumun son örneği Karesi ilçesinde yaşanmıştır.
Balıkesir’e bağlı Karesi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü (MEM) ve Karesi kaymakamlığı tarafından okullarda bayrak törenlerinde okunması için ‘Saygı Değeri - Kendine Saygı’ başlıklı, içinde dini söylemler ve telkinler yer alan bir metin okullara gönderilmiştir.
Eğitimin toplumun geleceği açısından taşıdığı önem dikkate alındığına, Türkiye’de bir taraftan yoğun bir şekilde eğitimde ticarileşme ve özelleştirme uygulamaları sürerken, diğer taraftan eğitim müfredatının biçimlendirilmesinden okullardaki bu tür pratik uygulamalara kadar hemen her alanda dini söylem ve ritüellerin eğitim sürecine adım adım yerleştirilmek istendiği görülmektedir.
Geçtiğimiz 18 yıl içinde, okullarımızda eğitim biliminin en temel ilkeleri ve laik-bilimsel eğitim anlayışı yok sayılarak sürdürülen dinselleştirme adımları, öğretmenler, öğrenciler ve veliler üzerinde psikolojik bir baskı oluşturmaya başlamıştır.
AKP iktidarında adım adım hayata geçirilen eğitimi hem içerik, hem de biçimsel olarak dini kural ve referanslara göre biçimlendirme uygulamaları son yıllarda daha da somutlaşmıştır. Eğitim müfredatına bilim dışı müdahaleler, felsefe-bilim derslerinin azaltılması, din eğitiminin fiilen okul
öncesine hatta kreşlere kadar indirilmesi vb gibi uygulamalar geçtiğimiz yıllarda eğitimin dinselleştirilmesi açısından öne çıkan uygulamalar olmuştur.
Türkiye’de iktidar eliyle eğitim alanı başta olmak üzere, toplumsal yaşamın bütün alanlarında hayata geçirilmeye çalışılan dinselleşme söylem ve pratikleri, son yıllarda eğitimin bütün kademelerinde yaşanan bir sorun olarak dikkat çekerken, öğrencilere yönelik her fırsatta dini söylem
ve telkinler içeren uygulamaların milli eğitim müdürlükleri ve mülki amirlerin talimatıyla yapılmak istenmesi dikkat çekicidir.