ANASAYFA GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR KURULUŞ KÜNYE İLETİŞİM

CHP’DE ADAYLAR MEYDANA ÇIKIYOR

Kongre sürecine kısa bir süre kala Balıkesir Cumhuriyet Halk Partisinde il başkanlığı için ilk açıklamayı Omür M. Boyuer yaptı.Parti il binsında dün saat 17:30'da bir basın açıklaması yapan Boyuer, yaşanan sorunların çözümünün Türkiye de yeni bir dönemin başlaması ile gerçekleşebileceğine vurgu yaptı. Ömür M.Boyuer açıklamasının devamında şunları ifade etti.

            “Cumhuriyetimizin 100. Yılına girmeye sayılı günler kaldı. Ülkemiz ne yazık ki kurucu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün, hedeflediği ilerleme ve yükselme ülküsünden çok uzakta.Oysaki bundan tam bir asır önce “ Bağımsızlık benim karakterimdir” diyen; Dünyada ilk kez emperyalizmi yenilgiye uğratan;Yüz yıllardır emperyalizmin boyunduruğu altında ezilen ulusların bağımsızlık mücadelesine ilham kaynağı ola Saltanatı kaldırıp laik,  demokratik ve sosyal hukuk devleti temelinde yükselen Türkiye CumhuriyetDevletini kuran;Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları bu ülkeyi yoktan var etmişlerdi…

ONLAR;

“Türkiye'nin yolu çağdaşlaşma ve aydınlanma olmalıdır” dediler…

“Türkiye Cumhuriyeti Şeyhler, Dervişler, Meczuplar memleketi olamaz” dediler…

“En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır” dediler…

            Bu inanç ve kararlılıkla devrimlerini gerçekleştirip kurdukları ülkeyi sadece ve sadece gençlere emanet ettiler…Gidilecek olan bu yolu işaret eden “6 oktan yani Laiklikten, Cumhuriyetçilikten, Halkçılıktan, Milliyetçilikten, Devletçilikten ve Devrimcilikten” asla vazgeçmeyin dediler…Ve en önemlisi…Mustafa Kemal Atatürk'ün, bir devrimciyi ifade eden şu sözlerini asla ve asla unutmamalıyız;“Umutsuz durum yoktur. Umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim” Evet…Onlar inançlıydılar, onlar kararlıydılar, korkmadılar, yılmadılar, umutlarını hiçbir zaman yitirmediler, onlar devrimciydiler…Arkalarında iki büyük eser bıraktılar;Biri laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti, diğeri ise bu devleti kuran Cumhuriyet Halk Partisi… Bizlerde;İnançlıyız, kararlıyız, umudumuzu hiç yitirmedik ve yitirmeyeceğiz,

Bizlerde;Hayal ettiğimiz yarınlar için bugünden bedel ödemeyi göze alan devrimcileriz… Bizler;Bu ülkenin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk'ün iki önemli eserinden biri olarak gördüğü ve Genel Başkanlığını yaptığı Cumhuriyet Halk Partisinin birer neferi olmaktan onur ve şeref duyuyoruz…Bu bilinç ve sorumlulukla;Tüzük ve programımızda da yazdığı üzere bilimin ışığında çağdaşlaşma ve aydınlanmayı bireyin özgürlüğü ile sağlanacağını çok iyi biliyoruz; laiklik için tehdit oluşturan, akılların kiraya verildiği tarikat ve cemaat yapılanmalarına asla hoş görüyle bakamayız…Bu ülkeyi, şeyhlere, dervişlere, meczuplara asla teslim etmeyeceğiz…2023 Türkiye'sinde ülkemiz gerici kuşatma altında, halk yüksek enflasyon ve zamlar karşısında derin yoksulluğun pençesine düşmüş durumda.Alabildiğine doğa katlediliyor, hiç olmadığı kadar çevre talanına üzülerek şahitlik ediyoruz, toprağına, ağacına sahip çıkan köylüler şiddete maruz kalıp gözaltına alınıyor. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminin üzerinden 6 ay geçti. Bölgede aradan geçen zamana rağmen insancıl yaşam koşulları sağlanmış değil. Hat safhada su sıkıntısı yaşayan bölgeler var. İnsanlar seslerini duyurmaya çalışıyor.AKP iktidarının yarattığı mutlu azınlık dışında yarınlara umutla bakabilen hiçbir kesim kalmadı…Atatürk'ün, bu ülkeyi emanet ettiği gençlerin büyük çoğunluğu ülkeden umudunu kesmiş durumda. Çözümü yurt dışına çıkmakta arıyor. İşçisi, memuru, esnafı, çiftçisi, emeklisi borç sarmalı içerisinde adeta can çekişiyor…Sokakta yüzü gülen insana rastlamak neredeyse imkânsız hale geldi. Toplumsal bir çöküş, toplumsal bir travma yaşıyoruz…Kadına şiddetin ve kadın cinayetlerinin yaşanmadığı tek bir günümüz geçmiyor… Başta PKK olmak üzere her türlü terör örgütü bu ülkenin beka sorunudur…Dini siyasete alet eden, karşı devrimle Laikliği yıkmayı hedefleyen siyasal islam bu ülkenin beka sorunudur…Yakın bir gelecekte bu ülkenin en büyük beka sorunu Sığınmacı-Göçmen sorunudur. 2011 yılında 100binin altında olan mülteci sayısı sadece Suriyeliler için bile resmi kayıtlarda 3 milyonun üzerinde bir rakama ulaşmış durumda. Çok iyi biliyoruz ki bu sayı resmi kayıtlarda gösterilenden kat ve kat daha fazla…Bunun adı istiladır. Mülteci istilasının önüne geçilecek ve göçü tersine çevirecek önlemler almak, politikalar üretmek; milli bütünlüğü ve ulusal bağımsızlığı korumanın bir şartı haline gelmiştir…Bu enkazı yaratanlar, bu enkazı kaldıramazlar…Her türlü kara propagandanın yapıldığı, montaj kasetleriyle yalanların söylendiği, alabildiğine devlet imkânlarının kullanıldığı, adil yarışma koşullarının gasp edildiği ve bu şekilde yaratılan bir algı operasyonuyla yürütülen bir seçim süreci yaşadık.Elbette seçimi kaybetmemizin tek nedeni bu yaşananlar değil. Ama bu yaşananları, bunu yaşatanları da unutmamalı ve unutturmamalıyız…Elbette bizim hatalarımız da var. Eleştiride yapacağız, özeleştiri de vereceğiz. Ama sadece kendi hatalarımızı konuşup seçim sürecinde bu ülkeye yaşatılanları göz ardı ettiğimiz noktada haksızlığı, adaletsizliği, yalanları, iftiraları meşrulaştırmış oluruz…Unutulmamalıdır ki sorunlar kendi çözümlerini üretir…Bu ülkede yaşanan sorunların sorumlusu AKP iktidarı ve iktidar ortaklarıdır…Sorunun çözümüyse Türkiye'de yeni bir dönemin başlamasından geçiyor. Halkın yüzünü kurucu değerlere döndüğü yeni bir dönem olmalı bu…Bu yüzden en aşağısından en yukarısına partimiz CHP'nin;Bir kurucu parti iddiasıyla sorunları dile getirmenin dışında sorunları çözen, çözme iradesine sahip olan ve bir iktidarı inşa edecek kadrolarla, daha demokratik bir tüzük ve günün değişen koşullarına cevap veren ve geleceğe ışık tutan yeni bir programla, yeni bir anlayışla yenilenmesi, değişmesi ve dönüşmesi gerekiyor…

CHP bunu gerçekleştirecek genlere sahip tek partidir…Sosyal Demokrasinin evrensel ilkeleri doğrultusunda; yoldaşlıkta, paylaşmakta, demokraside, Cumhuriyet'te ve Atatürk'te bir araya gelmek bunu başarmanın tek yoludur…Partimiz CHP'ye sahip çıkmanın yolu da tam olarak güçlü, kararlı ve partimizin altı temel ilkesinde birleşmiş bir örgüt yaşamından geçmektedir.Partinin Rant kapısı, yöneticiliğin sıçrama tahtası olarak görülmediği bir örgüt yaşamı; yeni bir kurtuluş mücadelesinin ana damarını oluşturmaktadır. CHP Salonlarda kavga eden, bir menfaat odağı olarak görülen; örgüt sorumlulukları sıçrama tahtası olarak algılanan bir parti hayatından uzaklaştırılmalıdır. Çünkü CHP Salonlarda değil, Mustafa Kemal ve arkadaşları tarafından savaş meydanlarında kurulmuş bir partidir.

Parti içi mücadeleler, bir partiye güç ve canlılık kazandırır. Devam eden bir kongre süreci yaşıyoruz. İşleyen kongre takvimine göre ilçe kongrelerinin yapıldığı günlerdeyiz. En büyük temennimiz partimize yakışan yarışların gerçekleşmesi. İlimizde henüz iki ilçe kongresi gerçekleşti. Göreve gelen ve gelecek olan arkadaşları kutluyor başarılar diliyoruz.Sadece yöneticilerin değil, üyelerin yönettiği bir CHP'yi hayata geçirmeyi hedefleyen, ortak aklı egemen kılmanın bir zorunluluk olduğuna inanan ve bu yönetim anlayışı temelinde bir araya gelen bizler;ülkemizin ve şehrimiz Balıkesir'in geleceği adına öncelik alıyor ve belirttiğimiz ilkeler doğrultusunda bir araya gelerek, CHP Balıkesir İl Başkanlığı Yönetimine talip olduğumuzu ilan ediyor ve herkesin desteğini talep ediyoruz…

Bizim Yönetimde olduğumuz CHP Balıkesir İl Başkanlığında…

Delege seçimlerinde oy veren, ardından yönetimlerini seçen ve yönetici olamazsa kenarda duran, kenarda bırakılan parti üyelerimizin Yönetim süreçlerine doğrudan katılım sağladığı bir yönetim anlayışı inşaa edilecek!

Bizim Yönetimde olduğumuz CHP Balıkesir İl Başkanlığında…

            Kadın Kolları ve Gençlik Kolları yönetimleri ile ortak koordine edilecek, kadın ve genç dağılımın da doğrudan sağlanacağı; Emek, Kent ve Yaşam, Kültür, Sanat, Sağlık, Eğitim ve Parti İçi Eğitim gibi başlıklarda “yönetici olmayan” çok kıymetli CHP Üyelerinin doğrudan çalışacağı, karar sahibi olacağı bir yeni dönem yaşanacak!Komisyon toplantıları tüm üyelere açık olarak gerçekleştirilecek, alınan kararlar İl Başkanlığı tarafından uygulanacaktır! Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkenin kurucu partisidir! Bu ülkenin hamuruna demokrasi mayasını katmış bir çınardır.Doğrudan demokrasiyi ve halkçılığı önüne koyan, toplumun değişim talebini devrimci bir iddia ile bütünleştiren ve sokaktan salona, parti binasından sokağına demokrasi ve değişim tohumlarını her birimde, her an yeniden diken bir Cumhuriyet Halk Partisi'ni hep birlikte oluşturmak zorundayız.Bunu da ancak;Alınan kararların üyelerce denetlenebildiği, üyelerin kararların birer parçası olduğu ve kurulacak komisyonlardan mahalle başkanlıklarına, tek bir üyemizin olduğu köye kadar her CHP'linin bir demokrasi neferi sayılacağı bir dönemi hayata geçirerek başarabiliriz.Birim başkanlıklarımız, sokak örgütlenmelerimiz, komitelerimiz ve üyelerimiz Parti Yöneticilerini, parti yöneticilerimizin de bu birimlerimizi karşılıklı denetleyip eksiklerini giderdiği; sağlıklı bir iletişimin aşağıdan-yukarıya ve yukarıdan-aşağıya yeniden kurgulanmaya ihtiyacı vardır!İç Demokrasinin yeniden tesis edilmesi, parti içi demokrasinin yükseltilmesi ve parti disiplininin yeniden sağlanması, kuracağımız yeni iktidarımızda hayal ettiğimiz dünyanın köşe taşlarını oluşturacaktır! En çok demokrasiyi ve en çok liyakatı önüne hedef olarak koyup üyeleriyle de bu ilişki biçimi içerisinde ilişki kuran bir CHP'yi Balıkesir'de hep birlikte hayata geçireceğiz!Elimizdeki kurumların birer birer peşkeş çekildiği bu dönemde kamuculuğun önemi çok daha fazladır! Kamuculuk adına kararlı ve doğrudan bir mücadele hattını ortaya koyan bir CHP ülkenin ihtiyacıdır!Cumhuriyet Halk Partisi yöneticileri ve komisyonları, özelleştirmelere ilkesel olarak karşı olduğunun bilincinde, yitirdiğimiz kamu kuruluşlarının da yeniden kazanılması doğrultusunda bir mücadele hattı önüne koymalıdır. Yönetim sürecimizin en temel politikalarından birisi “Kamuculuk” başlığında sürdürülecektir.

“EMEK ve DAHA ÇOK EMEK!” DİYORUZ…

             piyasa gerilemesi, ekonomik krizler her zaman ilk olarak halkın en yoksul kesimlerine doğrudan saldırmakta, emekçileri yaşayamaz hale getirmektedir. Emekçiler gün be gün işsizliğe yaklaşmakta, düşük ücretle çalışmak zorunda bırakılmakta ya da pek çoğu kayıt dışı çalıştırılmaktadır.En yüce değerin üreticileri, işverenin iki dudağı arasından çıkacak bir cümle ile işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya yaşam mücadelesini sürdürmektedir. Şehrimizde çeşitli iş kollarında çalışan, emek veren işçi sınıfının mesleki taleplerinin hepsini kayıtsız şartsız taleplerimiz olarak kabul edip, hem doğrudan işçi sınıfıyla hem de emek meslek örgütleri-STK'lar ile doğrudan iletişim ve dayanışma ilişkileri kuran bir CHP'nin kurulması iddiasını taşımaktayız.

Diğer yandan yoğun emek isteyen;Çiftçilik ve Hayvancılık Yeniden Hak Ettiği Kıymete Kavuşmalıdır…

            Emekçilerin ürünlerini değerlendirebilecek, vatandaşa hizmet olarak sunulacak gıdanın ve sütün üreticilerden doğrudan alımını sağlayacak bir sistemin örgütlenmesi öncelikli hedeflerimiz arasındadır.Bunun dışında çiftçi ve hayvancılarımızın kooperatifleşme süreçlerinde hukuksal ve teknik dayanışma görevini de üstlenerek, çiftçilerimizin ve hayvancılarımızın sorunlarını dile getirmenin dışında; çözüm de arayan bir il yönetimi anlayışıyla Partimize ve Balıkesir'e hizmet edecek bir yönetim oluşturmak zorunludur.Bilinmelidir ki;‘Emek en yüce değerdir'i basit bir slogandan bir sürekli politika haline getiren bir İl Örgütü, Bizim olduğu kadar Balıkesir'in tüm emekçilerinin ihtiyacıdır!

            HABER: C.Saffet Yılmaz

 

 


Yazarlar


GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR ARŞİV

KONUMUMUZ

Altıeylül / Balıkesir

ADRES

Altıeylül Mah. Çiğdem Sok. İnaler İş Mrk.No: 8 1/1 Altıeylül / Balıkesir
MND Ajans
©2020 | Tüm Hakları Saklıdır
MND Ajans