ANASAYFA GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR KURULUŞ KÜNYE İLETİŞİM

LAİK YAŞAMDAN, BİLİMSEL EĞİTİMDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ!
ÇEDES PROTOKOLÜ İPTAL EDİLSİN!

Yeni eğitim ve öğretim yılında,MilliEğitim Bakanlığı tarafından Pilot bölge olarak seçilen İzmir,Eskişehir ve Kırklareli'ndeki okullarda yürürlüğe konulan ve kısaca Değerler Eğitimi olarak bilinen ÇEDES projesinin Balıkesir'deki bazı okullarda da uygulanmasına karşı KESK'e bağlı Eğirim Sen Balıkesir Şubesi Alihikmet Paşa Meydanı'nda kitlesel bir basın açıklaması yaptı,Eğitim Sen Balıkesir Şube Başkanı Gürbüz Şahin'in yaptığı açıklamada şu görüşler dile getirildi:

“Yoksulluğun, hayat pahalılığının kol gezdiği, işsizlikte her gün yeni rekorların kırıldığı bir dönemde okullarımız açıldı. Öğrenci velilerinin bir öğrencinin sene başında ihtiyaç duyduğu malzemeleri karşılanması için asgari ücretin yarısından fazlasını harcaması gerekiyor. Her çocuğun Anayasal hakkı olan eğitim, devletin tamamen elini çektiği, ders kitapları ve kırtasiye malzemeleri, kayıtlar sırasında talep edilen zorunlu bağışlar, yüksek harçlarla birlikte maliyetinin tamamen ailelere yıktığı bir ticaret konusu haline getirildi.Açlığa mahkum edilen işçilerin, emekçilerin çocukları sağlıklı beslenemiyor. Dengeli ve düzenli beslenemeyen milyonlarca öğrencimizin beslenme çantalarında kuru ekmek yer alıyor. Anneler, babalar çaresiz çocuklarından utanır hale getirildiler. Ülkemizde geldiğimiz noktada;:Sadece 10 çocuktan 1' i et, tavuk ya da balık tüketebiliyor.Sadece 10 çocuktan 1' i günlük baklagil tüketebiliyor.Sadece 3 çocuktan 1'günlük sebze tüketebiliyor. 

Eğitim emekçilerinin sorunlarının da artarak büyüdüğü bir eğitim yılı başladı. Yoksulluk sınırına varmayan ücretler, liyakatsiz yönetici atamaları, mobing,  mecbur kalınan ek derslerle çalışma saatlerinin artması, performans değerlendirmesi kıskacı gibi sorunlarla boğuşan eğitim emekçileri bu koşullarda hayatlarını sürdürebilmek için daha fazla çalışıyor ve yıpranıyor.  


“Siyasi iktidar, her türlü sömürüyü, yoksullaştırmayı, zulmü, eşitsizliği, ayrımcılığı ve baskıyı dinselleştirme politikalarıyla harmanlamaktadır”.   


“Patronların çıkarları için her gün yeni düzenlemeler yapılıyor. Yeni kararlar alınıyor. Vergi muafiyetleri, teşviklerle halkın kazanımları sermayeye peşkeş çekiliyor. Milyonlarca işçi, kamu emekçisi, emekli açlığa, sefalete sürüklenirken ülkemizin yer altı yer üstü tüm zenginlikleri sermayeye altın tepsilerde sunuluyor. Ve tüm bu sömürü çarkı sürsün, halk uyanmasın diye her türlü ideolojik argüman kullanılıyor. Halkın değerleri, inançları istismar edilerek farklılıklar çatışma nedeni haline getiriliyor.  

Geçen eğitim öğretim döneminde İzmir ve Eskişehir de uygulanan ÇEDES projesi 2023/2024 Eğitim Öğretim döneminde tüm illere yayılmış durumdadır. Balıkesir' de okullardan gelen haberler, sosyal medyaya yansıyan görüntüler henüz somut işlem döneminde olan ilkokul çağındaki çocukların soyut birtakım kavramlarla, dini ritüellere katıldığı görülüyor. Pedagojik hiçbir kaygının, bilimsel hiçbir ilkenin göz önünde bulundurulmadığı süreçlere zorlanıyor çocuklarımız.  Siyasi iktidar, din ve inanç alanı gibi son derece hassas bir konuda “tek din, tek mezhep” yaklaşımıyla hareket ederek okullarda öğrencilere dini ve manevi değerleri aktarmayı kendisine görev ediniyor. 

ÇEDES Projesi iktidarın eğitim sistemini siyasal-ideolojik çizgisi ve dini-kültürel ihtiyaçları doğrultusunda biçimlendirme hedefinin son örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Pedagojik eğitimi olmayan İmam, hafız, vaiz gibi din adamlarının okullarda ‘manevi danışman' olarak görev yapmalarının önü açılıyor. 


“Eğitimin bütün kademelerinde eğitimin niteliğini yükseltmek, çocukların özgür ve sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesi için somut adımlar atılması gerekmektedir. Ancak MEB, bugüne kadar yaptığı gibi, din ve inanç alanı gibi son derece hassas bir konuda “tek din, tek mezhep” yaklaşımıyla hareket ederek okullarda öğrencilere dini ve manevi değerleri aktarmayı kendisine görev edinmiştir. ÇEDES Projesi iktidarın eğitim sistemini siyasal-ideolojik çizgisi ve dini-kültürel ihtiyaçları doğrultusunda biçimlendirme hedefinin son örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Hiçbir toplum birbirinin aynı ve tamamen aynı düşünen, aynı inancı paylaşan, aynı ‘manevi değerleri' benimsemiş insanlardan oluşmamaktadır. Laiklik anlayışı gereği farklı, inanç, düşünce ve değerler karşısında tarafsız olması gereken bir devletin, sadece bir dinin ve mezhebin öğretilerini, sadece belli bir inancın benimsediği manevi değerleri tüm okullarda ‘tek doğru' olarak öğretmeye çalışması doğru bir uygulama olmadığı gibi, farklı inançtan öğrencilere yönelik açık bir dayatma ve ayrımcılıktır. Siyasi iktidarın Talibanvari gerici zihniyetinin bir yansımasıdır!  

Laikliğin varlığı, din ve mezhep farklılıkları üzerinden farklı inançtan ve mezhepten insanların birbiriyle çatışmalarına son vermek, her inancın kendisiyle ve diğer inançlarla eşit haklar temelinde ilişki kurmasını güvence altına almak açısından önemlidir. Değişik din, mezhep, inanç ve dünya görüşünden insanların gerçek anlamda “eşit yurttaş” olarak kabul edilmesi, devletin bütün inançlara eşit mesafede ve tarafsız yaklaşmasına, günlük yaşamın her alanında okulda, üniversitede, işyerinde, sokakta, farklı kimlik, inanç ve dünya görüşleri arasında ayırım yapılmamasına bağlıdır. ÇEDES projesi bu yönüyle hem laikliğe hem de laik eğitim anlayışına temelden aykırılıklar içeren bir düzenlemedir. 

Türkiye'de eğitim politikalarının merkezinde yer alan “tek din, tek mezhep” anlayışının, farklı kimlik ve inançlara karşı önyargıları diri tutan ve milliyetçilik temelinde yükselen resmî ideolojiyi besleyen ‘manevi değerler eğitimi' uygulamasının okullardan başlayarak ülkede yaratılan kutuplaştırmayı derinleştirmesi kaçınılmazdır. Böylesi bir uygulama hem çocukların sağlıklı gelişiminin hem de eğitim sisteminde eşit, özgür ve bilimsel düşüncenin ilerlemesinin önünde önemli bir engeldir. 

Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı, bizzat iktidar eliyle hayata geçirilen ve birbirinden ayrı olması gereken eğitim alanı ile inanç alanlarının birbirine karıştırılmasına yönelik ÇEDES ve benzeri uygulamalardan derhal vazgeçmelidir. 

Çocuklarımız, ÇEDES ve benzeri projelerle siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerinin parçası haline getirilemez! Bu konuda eğitim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimizi, velilerimizi ve demokratik kamuoyunu birlikte tavır almaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz. 


Yaşasın Laik Bilimsel Demokratik Eğitim Mücadelemiz! Çocuklarımıza, Laikliğe sahip çıkmaya devam edeceğiz.”


Yazarlar


GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR ARŞİV

KONUMUMUZ

Altıeylül / Balıkesir

ADRES

Altıeylül Mah. Çiğdem Sok. İnaler İş Mrk.No: 8 1/1 Altıeylül / Balıkesir
MND Ajans
©2020 | Tüm Hakları Saklıdır
MND Ajans