Eğitim Sen Balıkesir Şubesi'nin çağrısı ile sendika bürosunda bir araya gelen “Balıkesir Müfredatı Geri Çekin Platformu” toplantı sonucunda yayınladığı basın bildirisinde Milli Eğitim Bakanlığı'nca hazırlanan “100 yıl Türkiye müfredatı” programına,neden karşı çıktıklarına ilişkin gerekçelerin açıkladı.Platform adına açıklamada bulunan Eğitim Sen Balıkesir Şube Başkanı Gürbüz Şahin şu görüşlere yer verdi.
“Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), geçtiğimiz yıllar içerisinde defalarca kez değiştirdiği eğitim müfredatında bir kez daha kapsamlı değişiklikler yapmış ve taslak programları 26 Nisan günü görüş ve önerileri almak üzere yayınlamıştır. MEB ülkenin bugününü ve geleceğini yakından ilgilendiren böylesine önemli bir konuda ‘yangından mal kaçırır gibi' hareket etmiş ve hazırlıkları eğitim alanında örgütlü sendikalar ve kamuoyundan uzak bir şekilde yürütülen müfredat değişiklikleri için sadece bir hafta değerlendirme süresi belirlenmiştir, Gelen 67 bin eleştiri ve öneri dikkate alınmadan müfredat onaylanmıştır. Bizler aşağıdaki sebeplerden dolayı, reddediyoruz, geri çekin diyoruz.
MÜFREDATA KARŞI OLANLAR, NEYE KARŞILAR ANLAMADIM DİYOR SAYIN BAKAN, ANLATALIM!
Müfredatı değiştirme gerekçenizi başından beri açıklamadınız Sayın Bakan. Gerekçeniz neydi?
İhtiyaç analizleri çalışmaları yürütmediniz Sayın Bakan…Program yapma ve geliştirme tekniklerini uygulamadınız Sayın Bakan…10 yıldır çalışması, hazırlığı yapılıyor dediniz. Ancak kimlerle yaptınız, nerede yaptınız çalıştaylarınızı, kimse bilmiyor Sayın Bakan.Eğitim sendikaları, Eğitim fakülteleri yok bu çalışmada Sayın Bakan.Pilot uygulaması yok bunun Sayın Bakan.Kendinizi kandırmayın, değer ve erdem odaklı bu müfredat, beceri odaklı değil Sayın Bakan.Evrimi, yani dolaysıyla bilimi reddeden, her şeyi kutsallar üzerinden açıklama felsefesi üzerine kurulu çağ dışı bir müfredat Sayın Bakan.Bu müfredatta kız çocukları ve kadınlar yok. Toplumsal cinsiyet eşitliği yok sayılmış Sayın Bakan.Pozitif bilimleri sadeleştirirken, din derslerinin hem sayısını artıran, hem kapasitesini genişleten, din odaklı bir müfredat bu Sayın Bakan.Bu ülkenin anayasası, eğitim yapma ve planlama görevini MEB'e vermişken, Bakanlık dışı dini yapı ve kurumları, örgün eğitimde faaliyet gösterecek kadar MEB'e ortak ettiniz, anayasal suç işliyorsunuz Sayın Bakan.Müfredatı tanıtım toplantısında, yaptığınız müfredatı gene ne yazık ki bilimsel veriler ve bilimsel ölçekte savunamadınız Sayın Bakan.Nasıl mı?Çok önceden, değer, erdem ve eylem üzerine kurguladığınız müfredatı, gelen eleştiriler üzerine, “beceri odaklı” diye manipüle ettiniz.
Öğretmenin daha çok inisiyatif alacağı model dediniz. Oysa öğretmenler 22 yıllık eğitim politikalarınız sonucunda son derece itibarsız duruma soktunuz. Şimdi de Milli Eğitim Akademisi ile çok ciddi mobbing altına alacağınız düzenlemeler yapıyorsunuz. Yarattığınız korku imparatorluğunda öğretmeni kendini ifade edemez duruma soktunuz. Böyle mi öğretmen odaklı olacak?
Liyakati kaldırdınız Sayın Bakan:
Eğitim alanı her konuda rol model olması gerekirken. Torpil, kayırma ve kadrolaşmayı bu alana soktunuz, yeni yasanız da bunu devam ettireceğinizi ilan ediyorsunuz Sayın Bakan.Ülkemizin savunma sanayinde kat ettiği, yolu öğrencilerin öğrenmesinden rahatsızlar diyorsunuz. Okullar kışla mı Sayın Bakan?Ülkemizin bilim, teknoloji, evrensel ve demokratik değerler alanında kat ettiği yolu öğrenmeleri gerekmez mi Sayın Bakan?Çağı yakalayan değil, çağın ötesinde insanlar yetiştirmemizde rahatsızlar dediniz. Her 5 çocuktan birinin, yani % 20 sinin gün boyu okulda aç kaldığı, tuvaletlerden su içtiği, MESEM'lerde çocukların, sermayenin sömürüsüne ittiğiniz, çocuk işçiliğini bizzat bakanlığınız eliyle meşrulaştırdığınız ve çocukları eğitim alanın dışına ittiğiniz, böylelikle çocukların ölümüne sebep olduğunuz eğitim yaklaşımı ile mi çağı atlayacaksınız Sayın Bakan?Sınava girecek çocukları, bilimsel rehberlik yapmak yerine camiye, yani dini alana çağırarak mı çağı atlayacaksınız Sayın Bakan?Yıllardır sürdürdüğünüz sınav odaklı eğitim sistemi ile herkesi aynı beceri ve başarıya zorlayarak, intiharlara kadar giden bu sistemi devam ettirerek mi çağın ötesine geçeceksiniz sayın bakan?“Çağı yakalayan değil” diyerek doğru söylemişsiniz. Olsa olsa, yüz yılın maarif modeli mantığı ile ülkeyi yüz yıl öncesine götürürsünüz Sayın Bakan.Eğitim o kadar ama o kadar, bilimden uzak niteliksiz hale getirdiniz ki. Devlet okullarından çocuklar kaçıyor özel okullara. On kat attırdınız özel okul sayılarını, piyasacısınız sayın bakan. Hala da buna devam ediyorsunuz bu müfredatta ki yaklaşımınızla.Bu ülkenin farklı etnik ve inanç yapılarını bu müfredatla yok sayıyorsunuz. Yok saymakla da kalmıyor bu kesimlerin çocuklarını tekçi ve asimilasyoncu bir yaklaşımla kendinize mecbur etmeye çalışıyorsunuz Sayın Bakan.Sayın Cumhurbaşkanı da müfredat tanıtım toplantısında, “Türkiye'nin gözden çıkaracağı bir tek evladı yok.” dedi.Sayın Cumhurbaşkanı siz, bugün burada olan ve bugün 81 ilde müfredatı geri çekin diyen kesimlerin evlatlarını dünde yok saydınız bugün bu müfredatla da yok sayıyorsunuz. Bu ülkenin en güzide doktorlarını, bilim insanlarını uğradıkları ayrımcılık ve güvencesizlikler sonucu yurt dışına giderken, “giderlerse gitsinler” dediniz. Hatırlatalım.Sayın Bakan'a daha önce de anlattık, açıklamalar yaparak bu müfredat ülke ve çağın gerçekliğinin çok gerisinde dedik. Bunu geri çekin katılımcı, kapsayıcı demokratik bir müfredat yapalım dedik. Ama bakan ne yaptı jet hızıyla süreçleri işletti. Bir ayda hem eleştiri ve önerileri aldı. (67 bin 284 öneriden on binini değerlendirmişler) Talim ve Terbiye Kurulu hemen geçirdi ve hemen onayladı. Neden mi? çünkü bilim dışı olan tartışmayı ve eleştiriyi sevmez. Tartışılıp, eleştiri aldığında lime lime olacağını onlarda biliyor. Dogma böyledir, olduğu gibi kabul etmenizi ister.Pedegojik değil, ideolojik olarak karşılar dedi. Evet, sayın bakan ideolojik olana ideolojik olarak karşı çıkılır. Sizin müfredatınız, bilim ve laiklik karşıtı ve tamamen ideolojik olarak tasarlanmış ve hazırlanmış bir müfredat bu bir.İki; laikliğin alıcısı olduğu için onun üzerinden karşı çıkıyorlar dediniz. Hayır, sayın bakan Laiklik alınır, satılır bir şey değil, başta siz, biz ve toplumda ki herkesin, din ve vicdan özgürlüğünün adıdır laiklik.Üç; siz insanların iyi inançlarını, siyasetin ve ticaretin alınır ve satılır birer aparatına dönüştürdünüz.Dört; bu müfredata karşı olanlar neden karşı çıkıyorlar anlamıyorum dediniz ya sayın bakan. Çünkü bu kesimleri yok sayarak karşınıza alacak şekil de ayrımcı, bilimsel olmayan ve laiklik karşıtı bir müfredat yaptığınız için karşılar.