Haber: C.Saffet YILMAZ
Özellikle ülkemizde Ocak ayındakatledilen basın emekçileri Uğur Mumcu, Hrant Dink ve Metin Göktepe'nin kaybettiğimiz değerler olduğuna vurgu yapılan basın açıklamasını BurhaniyeEmek ve Demokrasi Bileşenleri adına dönem sözcüsü olarak Emek Paartisin'den Cumhuriyet Meyanı'nda Remzi Demir okudu.Demir konuşmasında şunları ifade etti.
“Türkiye'de Öldürülen Gazeteciler ve Basın Özgürlüğü adeta Kanayan Bir Yaradır. Uğur Mumcu, Hrant Dink ve Metin Göktepe, Türkiye'nin aydınlık yüzünü temsil eden, özgür düşünceyi savunan ve kalemleriyle toplumsal sorunlara dikkat çeken önemli isimlerdir. Maalesef, hepsi de görevlerini katledildiler..Uğur Mumcu, Hrant Dink ve Metin Göktepe gibi isimler, Türkiye'de basın özgürlüğü mücadelesinde hayatlarını kaybedenlerin sadece birkaçı. Bu gazeteciler, farklı ideolojilerden ve farklı kökenlerden gelmelerine rağmen ortak bir noktada buluşuyorlardı: Hakikati ortaya çıkarma ve toplumun sesini duyurma çabası. Onların ölümü, Türkiye'de basın özgürlüğünün ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Türkiye'nin en önemli gazetecilerinden biri olan Uğur Mumcu, derin araştırmaları ve yazılarıyla Türkiye'nin siyasi ve sosyal yapısı hakkında önemli bilgiler ortaya koymuştur.
Hrant Dink; Agos gazetesinin genel yayın yönetmeni olan Hrant Dink, Türkiye'deki Ermeni cemaatinin sesi olmuş ve Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleşmesi için çaba göstermiştir.
Metin Göktepe; Evrensel gazetesi muhabiri olan Metin Göktepe, Türkiye'deki sosyal adaletsizliklere dikkat çeken haberler yapmıştır.
ÜÇ DEĞERLİ KALEM
Bu üç değerli kalem, Türkiye'nin demokrasi Mücadelesinde önemli birer kilometre taşlarıdır. Onların katledilmiş olması Türkiye'de basın özgürlüğünün ve ifade özgürlüğünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bugünde basın ve ifade özgürlüğüne dönük saldırılar devam etmektedir.
SALDIRILAR GİTTİKÇE ARTIYOR
Sadece son bir yıl içinde 11 gazeteci tutuklandı, 4 gazeteci hakkında ev hapsi kararı verildi. Yine Son bir yılda; gazeteciler 51 soruşturma kapsamında ifadeye çağrıldı, en az 98 gözaltı işlemi uygulanırken, 60 fiziksel saldırı ile 209 sözlü tehdit ve hedef gösterme vakası yaşandı. 17 tazminat, 137 ceza davası görüldü. Gazeteciler, toplamda 86 yıl 10 ay 9 gün hapis cezasına, 37 bin 470 TL adli para cezasına mahkum edildi. Geride bıraktığımız yıl, Kürt basın emekçileri açısından ise sistemli saldırıların yılı oldu. Yılın son ayında Suriye'nin kuzeyinde gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin,saldırılarda öldürüldüler. Daştan ve Bilgin'in öldürülmesine protesto etmek isteyen 7 gazeteci de tutuklandı. Burada yine sevgili Musa Anter'i de anmak gerekiyor, Barışçıl Çözümü, Şiddete başvurmadan sorunların çözülebileceğine inanan bir aydındı. Musa Anter, sadece bir yazar, şair ve gazeteci değildi; aynı zamanda demokrasinin ve insan haklarının kararlı bir savunucusu olarak tarihe geçti. Metin Göktepe'nin Uğur Mumcu'nun Hrant Dink'in anısını yaşatmak aynı zamanda halkın haber alma hakkı konusunda verilen ödünsüz bir mücadeledir. Metin'i Uğur'u Hrant'ı katledenler ve yine geçmişte basın emekçilerini bunların başında Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Onat Kutlar, Namık Tarancı ve Abdi ipekçi gibi değerli gazetecileri öldürenler onların bu haklı mücadelesini susturamamıştır. Bu mücadele bugün Demokratik Laik bir Türkiye isteyen halkın sesinde, sefalet ücretine mahkum edilmiş milyonlarca işçinin, emeklinin haykırışında, Hem çalışma hayatında hem sosyal hayatta eşitlik isteyen Her gün ölümle yüz yüze gelen kadınların çığlığında, eğitimden koparılmak istenen sermaye ye ucuz iş gücü olarak geleceksiz bırakılmaya çalışılan gençliğin sesinde, sendikal örgütlenmeleri engellenen, grevleri yasaklanan, sermayenin ve onun iktidarının her türlü engellemelerine rağmen mücadele kararlılığı gösteren tüm işçi ve emekçilerin mücadelelerin içinde de Metin Göktepe'nin Uğur Mumcu'nun Hrant Dink'in izi vardır! Sevgili yoldaşımızı mücadelemizde yaşatmaya ve uğrunda hayatlarını verdikleri gündüzlerinde işsiz gecelerinde aç yatılmayan bir Türkiye kurma mücadelemize devam edeceğiz. Uğrunda yaşamlarını feda eden tüm devrimci ve demokratların kanları yerde kalmayacaktır. Açlığın ve işsizliğin olmadığı, yaşam güvencesinin olduğu bir ülke ve dünya istiyoruz. Kardeşçe birlikte üretip, hep beraber eşit bir şekilde paylaştığımız bir Türkiye istiyoruz.
TALEPLERİMİZ
*FAİLİ MEÇUL CİNAYETLER AYDINLANSIN KATİLLER YARGILANSIN
*TUTUKLU GAZETECİLER DERHAL SERBEST BIRAKILSIN
*SARI BASIN KARTINI GAZETECİLER CEMİYETİ VERMELİ
*BASIN İLAN KURULU TARAFSIZ VE ÖZERK OLMALI
ÖZGÜR BASIN SUSTURULAMAZ