ANASAYFA GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR KURULUŞ KÜNYE İLETİŞİM

ALKIŞ VE TAKDİR YETERLİ Mİ ?

HABER: C.SAFFET YILMAZ Balıkesir Tabip Odası bugün yaptığı yazılı basın açıklaması ile çalışan hekimler olarak,sağlık alanında yaşadıkları sorunlara dikkat çekti.Özellikle COVID19 salgınının yaşandığı bu günlerde Sağlık Bakanlığı’ndan başta maske,tulum ve dezenfektan eksikliklerinin acilen giderilmesi ve tüm sağlık çalışanlarının acilen COVID19 testinden geçirilmesinin istendiği açıklamada illerde oluşturulan koordinasyon kurullarında da mesleki örgütlerine yer verilmesi ve halkın doğru bilgilendirilmesi talep edildi. Balıkesir Tabipler Odası’nın açıklaması şu şekilde:

“Dünya Sağlık Örgütü tarafından 12.03.2020 tarihinde pandemi olarak ilan edilen COVİD-19 ile mücadelede kritik bir aşamada bulunmaktayız. Her tür zorluğa ve ekipman eksikliğine karşın büyük bir fedakârlıkla salgına karşı mücadeleyi ön saflarda yürüten sağlık çalışanlarının sağlığının korunması öncelikli olmalıdır. Bu koşul salgınla mücadeledeki başarının en önemli şartlarından birisidir. Sağlık çalışanlarının koruyucu ekipman eksikliği vardır, çalışanlar koruyucu maske ve tulum gibi ihtiyaçları kendi olanaklarıyla karşılamaya çalışmaktadırlar, bu eksiklik hızla ve daha fazla gecikmeden giderilmelidir.

Akşam destek alkışları hekimler ve sağlık çalışanlarının morallerini yükseltiyor, güç veriyor. Ancak bu zorlu mücadelede özellikle Sağlık Bakanlığı ve Hükümet’ten alkış dışında beklentilerimiz var. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de, “sağlık çalışanlarının korunması yöneticilerin sorumluluğunda” olduğunu belirtmektedir. Sağlık Bakanlığı COVID-19 Bilim Kurulu Rehberi’nde de belirtildiği gibi COVID-19 bulaşını engellemek amacıyla kullanılan uygun koruyucu ekipman, kamu ve özel tüm birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumlarında sürekli ve eksiksiz olarak temin edilmelidir. Bu kapsamda sağlık çalışanlarının yeterli ekipman sağlanmadan çalışmaya zorlanmayacağı tüm önlemler alınmalıdır.

Pandemi süresince sağlık çalışanlarına yüklenen angaryalardan mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Merkezi hasta randevu sistemi (MHRS) iptal edilerek hastaneye başvurular azaltılmaya çalışılmalı, ilçe sağlık hizmetlerinde uygulanan geçici görevler sonlandırılmalıdır. Birçok kamu kurumu ve özel işletme çalışma saatlerini azaltmışken aile sağlığı merkezi çalışanlarına yaptırılan esnek mesai kaldırılmalıdır. Sağlık çalışanlarının nöbet ertesi izinleri ve dinlenme saatleri gözetilmeli, aşırı yorgunluk nedeniyle vücut direncinin düşeceği, hastalığa daha kolay yakalanacakları ve daha ağır seyredeceği olasılığı unutulmamalıdır.

COVID-19 bulaşı ile ilgili sağlık çalışanlarına özel bir sürveyans ve bildirim sistemi kurulmalıdır.

İlimize ulaşan hızlı tarama testleri ile COVID-19 bulaşından kuşkulanılan tüm sağlık çalışanlarına ivedilikle tanı testi uygulanmalı ve bu çalışanlar yakından izlenmeye başlanmalıdır. COVID-19 tanısı alan sağlık çalışanlarının izlem, tedavi ve çalışma düzenleri ile ilgili algoritmalar hazırlanmalıdır. Hastalık tanısı alan sağlık çalışanlarının çalıştırılmaması ve bir an önce uygun yöntemlerle tedavi edilebilmeleri için gerekli planlamalar yapılmalıdır. Sağlık çalışanlarının enfeksiyonları meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir.

Pandemi sürecinin uzayabileceği düşünülerek özellikle triaj, COVID-19 poliklinikleri, servisleri ve yoğun bakımlarında çalışanlar başta olmak üzere olası teması olan sağlık çalışanlarının yakınlarına bulaşı engellemek üzere mesai dışında evlerine gitmeden kalabilecekleri ve dinlenebilecekleri yerlerin planlaması yapılmalıdır.

Salgının hüküm sürdüğü bu dönemde personel gereksinimi göz önünde bulundurularak öncelikle güvenlik soruşturması uygulamasına ilişkin Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen göreve başlatılmayan genç hekimler ile haklarında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, beraat eden ve haklarında dava açılmayıp kamudan ihraç edilen sağlık çalışanları ivedilikle göreve başlatılmalıdır.

Özellikle işçilerin yoğunlukla çalıştıkları ortak alanlarda (yemekhane vb.) gerekli izolasyon önlemlerine mutlaka uyulmalı, gerektiğinde ücretli izin verilerek evden çıkmamaları sağlanmalıdır.

Test sayıları mutlaka günlük 20-25 binleri bulacak şekilde artırılmalıdır.

Bunun yanı sıra, salgın nedeniyle Hükümet tarafından açıklanan 100 milyar TL’lik paketin önemli bölümünün halk sağlığı uygulamaları için kullanılması gerekmektedir.

Kararlılıkla mücadele veren ve cepheye sürülen hekimler cephanesiz yani donanımsız bırakılmamalıdır. Salgın döneminde dahi hüküm süren Sağlıkta Şiddet Yasası ivedilikle çıkarılmalıdır.

Sağlık idaresi tarafından şeffaf olarak günlük veriler, coğrafi özellikler de göz önünde bulundurularak açıklanmalıdır. Hastalık tanısı alan kişiler kayıtlı bulunduğu Aile Sağlığı Merkezlerine bildirilmelidir.

İl düzeyinde yürütülen mücadelede oluşturulan koordinasyon kurullarında meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerin yer alması mutlaka sağlanmalıdır. Türk Tabipler Birliği ve Tabip Odaları sürece dahil edilmelidir. Yerel ve ulusal basın kuruluşları zamanında ve doğru bilgilendirilmelidir.

Bu krizden ancak toplumsal dayanışmayı yükselterek en az hasarla çıkabiliriz. Ülkemiz yöneticilerini yarın çok geç olmadan yukarıda sıraladığımız önlemleri hayata geçirmek için somut adımlar atmaya davet ediyoruz. (yenihabergazetesi.net)


Yazarlar


GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR ARŞİV

KONUMUMUZ

Altıeylül / Balıkesir

ADRES

Altıeylül Mah. Çiğdem Sok. İnaler İş Mrk.No: 8 1/1 Altıeylül / Balıkesir
MND Ajans
©2020 | Tüm Hakları Saklıdır
MND Ajans