
HABER: C.SAFFET YILMAZ
20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla, CHP Balıkesir İl Kadın Kolları Başkanı Ayşe Pınar Yahşi, bir açıklama yayınladı.
Konuyla ilgili olarak, ''Çalıştırılan, sokakta yaşayan, dilendirilen, fiziksel-duygusal şiddete maruz kalan, çocuk yaşta zorla evlendirilen, fuhuşa zorlanan, tecavüz, tacize, ayrımcılığa maruz kalan, yoksulluk, açlık, eğitimsizlik, sağlıksız çevrelerde yaşamak zorunda bırakılan, savaş ve çatışma bölgelerinde yaşamak zorunda kalan, çatışma ortamında katledilen çocuklar gerçeği ile karşı karşıyayız'' düşüncelerini dile getiren Ayşe Pınar Yahşi, sözlerine şöyle devam etti.
''20 Kasım 1989 tarihinde, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu tarafından çocukları korumak ve yaşam koşullarını iyileştirmek amacıyla Çocuk Hakları Sözleşmesi kabul edilerek 20 Kasım “Dünya Çocuk Hakları Günü” ilan edilmiştir. Ayrımsız tüm çocuklar için temel insan haklarını barındıran sözleşme, çocuklar adına yapılan tüm işlemlerde esas olarak çocuğun üstün yararını hedefleme yükümlülüğünü getirmiştir.
BU YIL DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ'NÜN 2025 TEMASI ‘'BENİM GÜNÜM, BENİM HAKLARIM'' .
Bugün sözleşmenin imzalanmasının 36. yılı. Aradan geçen zamanda çocuk hak mağduriyetleri dünyanın birçok yerinde artarak devam etmektedir. Çalıştırılan, sokakta yaşayan, dilendirilen, fiziksel-duygusal şiddete maruz kalan, çocuk yaşta zorla evlendirilen, fuhuşa zorlanan, tecavüz, tacize, ayrımcılığa maruz kalan, yoksulluk, açlık, eğitimsizlik, sağlıksız çevrelerde yaşamak zorunda bırakılan, savaş ve çatışma bölgelerinde yaşamak zorunda kalan, çatışma ortamında katledilen çocuklar gerçeği ile karşı karşıyayız..
FİSA Çocuk Hakları Merkezi'nin medya tarama yoluyla elde ettiği verilere göre, 2025'in Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında Türkiye'de en az 257 çocuk yaşamını kaybetti. Sadece Gazze'de iki yılda 20 bin 179 çocuk katledildi..
Türkiye'de çocuk istismar ve ihmalleri noktasında yapılan tüm yasal düzenlemelere rağmen etkin sonuçlara ulaşamamaktadır. Çocuk istismarının geldiği noktanın artık münferit bir suç değil, devletin çocukları koruma konusundaki yetersizliğinin açık bir göstergesidir. Faillerin çoğu yeterli cezayı almıyor, yargı süreçleri uzuyor, caydırıcılık ortadan kalkıyor. Özellikle çocuk mağduriyetleri ve suça sürüklenen çocuklardaki artış sadece yasal düzenlemelerle giderilemeyecek boyutlara gelmiştir. İstismarla mücadele için etkin çözümler bulunması gerekirken günlük politik ihtiyaçlar nedeni ile çocukların istismarcıları ile evliliklerini çözüm olarak sunan, suça sürüklenen çocuklar için cezaevi dışında çözüm üretmeyen, çocuk işçiliğini ortadan kaldırmayan, her çocuğa eşit okul imkânı sağlamayan, ayırımcılık yapan, çocuğun yüksek yararına aykırı her türlü anlayış ve uygulamanın karşısındayız.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın açık ara en başarısız olduğu alan çocuklardır. Millî Eğitim Bakanlığı'nın da 20 yıldır süren, sistem oturtamama, ideolojik önyargılarla çocuklarımızı bir tür deney meselesine döndürmesi nedeniyle ne Milli Eğitim Bakanlığı'nın ne Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın çocuk odaklı politikaları hayata geçiremediklerini görüyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de okullaşma oranı 4+4+4 sisteminden sonra düşüşe geçti. 2012-2013 yılında ilkokulda yüzde 98,86 olan okullaşma oranı, 2021-2022'de yüzde 93,16'ya, Ortaöğretimde net okullaşma oranı 2024-2025 eğitim öğretim yılında yüzde 82,85'e düştü.
4+4+4 kesintili eğitim sistemi acilen kaldırılmalı, kesintisiz temel eğitime geçilmelidir. Devlet okullarında eğitim her geçen gün daha da niteliksizleşiyor. Eğitim süresini kısaltma projeleri yapan Yusuf Tekin'e sesleniyoruz; Önce neden bir öğretim yılında ilk, orta liseye giden 613 bin çocuk okulu bıraktı? Neden mesleki eğitim okullarında okuyan yüzde 46 oranında çocuk eğitimi bıraktı? Neden erken eğitime çocuklar gitmiyor, neden suça bulaşma oranı artıyor, neden çocuklar yetersiz besleniyor, neden çocuklarda solunum hastalıkları arttı, neden okullarda akran zorbalığı artıyor? (yüzde 13.8 tüik) sorularına yanıt verin!. Önce bu verilerin birer çocuk olduğunu anlayıp acil çocuk hakları temelli önlemlerinizi alın, sonra okul süresine karar verirsiniz.
ÇOCUK İŞÇİLİĞİ 2020 YILINDA YÜZDE 16 İKEN BUGÜN YÜZDE 25'E DAYANDI
Artık çocukları koruyan yasalar fiilen ortadan kalktı. 11-12 yaşındaki on binlerce çocuk yasak olmasına rağmen sanayide çalışıyor.
2025 yılında 82 çocuk iş yerlerinde öldü. Dilovası'nda yanarak hayatını kaybeden 16 yaşındaki Nisa, Şanlıurfa'da, tek katlı iş yeri inşaatında beton dökümü sırasında meydana gelen göçükte hayatını kaybeden çocuk işçiler 15 yaşındaki Sedat Kurt ile 16 yaşındaki Yakup Güneş, Bozova ilçesinde makatına kompresörle hava basılan 15 yaşındaki çocuk işçi Muhammed. Türkiye Yüzyılı'nın özeti bu!. 
OECD'YE GÖRE TÜRKİYE ÇOCUK YOKSULLUĞUNDA KOSTA RİKA'NIN ARDINDAN DÜNYADA 2. SIRADA
AKP iktidarının yarattığı bu utanç verici tablo, yoksulluğun yalnızca gelir değil, doğrudan fiziksel gelişim ve sağlığı da tehdit ettiğini gösteriyor. TÜİK'in gerçekleştirdiği Türkiye'de Çocuk 2025 Araştırması'nın resmi sonuçlarına göre Türkiye'de 15 yaş altı her 100 çocuktan 32'si, toplamda 7 milyon 39 bin çocuk Afrika ülkeleri düzeyinde açlık çekiyor. Yoksulluk ve yoksunluk açısından rakamlara bakıldığında; 15 yaş altı 6,7 milyon çocuk günde bir öğün et, tavuk, balık, yumurta yiyemiyor.
7,8 milyon çocuk hayatında bisiklete binmemiş, parklarda paten sürmemiş. 2,5 milyon çocuk bir çift ayakkabı, üstüne giyeceği yeni bir kıyafet alamıyor. Yoksulluğun yanında ağır yoksunluk yaşıyor. 7 milyon çocuk doğum günü, arkadaş buluşması nedir bilmiyor, arkadaşlarıyla böyle bir gün için bir araya gelip eğlenmekten bihaber. TÜİK verilerine göre, 5,5 milyon çocuğun oyuncağı dahi yok, hayatında oyuncak görmemiş, eline almamış. Yaklaşık 4 milyon çocuk yaşına uygun kitap, roman, öykü, dergi, çizgi roman vb. okuyamıyor, bu tür kültürel-eğitsel aktivitelere erişimi yok.
BÜTÜNCÜL ÇOCUK HAKLARI POLİTİKASI GELİŞTİRMEK İÇİN ÇOCUKLARIN ÜSTÜN YARARINI GÖZETEN BİR SOSYAL DEVLETE HER ZAMANKİNDEN ÇOK İHTİYAÇ VAR
20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nde, her çocuk için ücretsiz mama, gıda desteği, okullarda bir öğün beslenme programı hemen hayata geçirilmelidir. Hiçbir çocuğun yatağa aç gitmediği bir Türkiye mümkün.
Dünya çocuk hakları günü yalnızca bir kutlama, hatırlatma değil; devletin, toplumun, tüm kurumların çocuklara karşı sorumluluğunu yerine getirmesi için güçlü bir çağrıdır. Çocuklar için açlığı ve yoksulluğu reva gören bir anlayışı kabul edemeyiz.
Biz yetişkinler kuşaklararası yoksulluğu sonlandıracak, çocuklara sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını sunacak bir dünyayı yaratmakla yükümlüyüz. CHP Kadın Kolları olarak, Türkiye'de her çocuğun güven içinde yaşadığı, nitelikli eğitim aldığı, sağlıklı büyüdüğü, haklarının tam olarak korunduğu bir ülke için mücadelemizi sürdüreceğiz. Hiçbir çocuğun geride kalmadığı bir Türkiye mümkün.