ÖNDER BALIKÇI yazdı | Bu suskunluk neden?
METE KOZDAĞ yazdı | DV8
"Balıkesir Barosu, kuruluşundan bu yana istiklalin ve istikbalin her anına, her zorlu ve her gururlu dönemecine tanıklık etmiş; Cumhuriyet değerlerinin ve Atatürk ilkelerinin yılmaz bir neferi olmuştur." diyerek sözlerine devam eden Kayabay, şunlara yer verdi.
"Yeryüzündeki yegâne çocuk bayramı hüviyetindeki 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızı bu kez evlerimizden yükselen bir coşkuyla kutlamaktayız. Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 yeni tip koronavirüs salgını kapsamında alınan tedbirler dolayısıyla; o her yıl alışık olduğumuz şenliklerden, makamların çocuklara devredildiği merasimlerden, Anıtkabir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki törenlerden uzağız. Ama biliyoruz ki, coşkumuz evlere sığmamakta, vatan toprağının her köşesinden yükselerek sel olmaktadır.
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı 23 Nisan’ı, umudumuz ve geleceğimizin güvencesi çocuklarımıza ‘’Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz” sözleri ile bayram olarak armağan etmesi; O’nun çocuklara karşı sarsılmaz güveni ve büyük sevgisinin bir göstergesi olduğu gibi, dünya barışına verdiği önemin de açık bir ifadesidir.
Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesi olan “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” ilkesi; Türk Ulusunu doğrudan ilgilendiren tüm kararların sadece Türk Ulusuna ait olduğunu, başkaca hiçbir ülke ya da kuruluşun hükümranlık hakkı olamayacağını, egemenlik haklarımızdan kısmen veya tamamen vazgeçme anlamına gelen her tür teslimiyetçi ideoloji ya da siyasal anlayışa kesinlikle izin verilemeyeceğini ifade eder.
Ulusal Egemenliğin olduğu yerde çokluğun azlığa tahakkümü ,çoğunluğun istediği şekilde yaşamaya zorlanmadan bahsedilemez.
Türkiye Cumhuriyeti köklerini demokrasiye sıkı sıkıya bağlamış, gazi unvanına sahip meclisi ulus egemenliğinin temsilcisi olarak belirlemiştir. “Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır.” düşüncesiyle aydınlanan Türk Milleti için, aksi bir idare şeklinin asla ve katiyen kabul edilemeyeceğinin bilinmesi gerekir.
Ayrıca, bu kutlu günde sadece ulusal egemenliğin sembolü olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 100. yaşını değil; aynı zamanda Balıkesir Baromuzun 100. yaşını idrak etmekteyiz. Bu durum ise coşkumuzun daha da büyümesine vesile olmaktadır.
Balıkesir Barosu, kuruluşundan bu yana istiklalin ve istikbalin her anına, her zorlu ve her gururlu dönemecine tanıklık etmiş; Cumhuriyet değerlerinin ve Atatürk ilkelerinin yılmaz bir neferi olmuştur.
100. yaşını kutlamakta olduğumuz Baromuz, Türkiye Büyük Millet Meclisi’yle yaşıt olarak bir yüzyılı geride bırakırken, şanlı mazisi ile ulu bir çınar gibi yeni bir asra göz kırpmakta ve ilk günkü heyecanla aynı Kuvay-i Milliye ruhunu damarlarında duymaktadır.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladığımız şu günlerde; bir taraftan da çocuğun cinsel istismarı suçunun af kapsamına alınacağı yönündeki iddialar, coşkumuzu örselemiş, öfkemizi arttırmıştır.
Çocuğun cinsel istismarı, sıradan bir adli vaka değil, bilakis insanlığa karşı işlenmiş büyük bir suçtur. Nitekim evlilikle, rızayla ya da her ne sebeple olursa olsun af müessesesinin hiçbir şekilde konusu olamaz.
Sadece bu güzel bayram gününde değil, hayatın her aşamasında ve her günde çocuklarımızın hak ettiği değeri göreceği, çocuk haklarının azami şekilde işleyeceği bir düzeni arzuladığımızı da vurgulamak isteriz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı 23 Nisan’ın aynı zamanda çocuklara da armağan edilişinin 100. yılında hem millet iradesinin koşulsuz olarak her şekilde temin edildiği, hem de bütün dünya çocuklarının gözlerinin içinin güldüğü nice 100 yıllara ulaşmayı ümit eder, bu uğurda Balıkesir Barosu olarak tüm gayretimizle mücadele vereceğimizi özellikle belirtmek isteriz.
Bu duygu ve düşüncelerle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızı kutlar, saygılar sunarız. (www.yenihabergazetesi.net)
