Açıklamada “Yaşasın Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü Yaşasın 1 Mayıs! Denilerek;İşçi sınıfının haftanın 6 günü 12 saat çalıştırılmasına karşı haftada 5 gün, günde 8 saat çalışma talebiyle ABD’de başlattığı grev ve eylemlerde yüzlerce işçinin işten atılma ve öldürülme pahasına ırk ve din ayrımı gözetmeksizin burjuvaziye karşı gösterdikleri sınıf dayanışması II. Enternasyonal’ın kararıyla 1890 yılından bu yana 1 Mayıs “Uluslararası İşçi Sınıfının Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak kutlanmaktadır. Bu yıl 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nü, COVID-19 salgınının dünya çapında yarattığı yıkıcı etkilerle karşılıyoruz. Tarihte ilk kez dünya emekçileri 1 Mayıs’ı kitleler halinde alanlarda kutlayamayacak. Ancak eşit, özgür ve insanca bir yaşam için, hakça bir paylaşım için tek ses, tek yürek olacaklar. “ifadelerine yer verildi.
“Salgın nedeniyle zor zamanlar yaşayan ülkemizde, ekonomik tablo emekçiler için daha da ağırlaşmış gelir dağılımındaki eşitsizlik daha da derinleşmiştir. Sosyal güvenceden yoksun ve günlük ücretlerle çalışanlara, hizmet sektöründe emek verenlere, 65 yaş üstü olduğu halde evini geçindirmek için çalışmak zorunda olanlara, küçük esnafa, işsize merhem olacak bir paket açıklamayan hükümet, sermaye yanlısı politikalarıyla emekçilerin haklarını daha da budamıştır. Salgını bile işverenler açısından fırsata çeviren iktidar, “ücretsiz izin” dayatmasıyla işçileri 1168 TL ile yaşamaya mahkum etmek istemektedir. Yüz binlerce emekçi, hayatını devam ettirebilmek adına salgın tehlikesine rağmen sağlıksız koşullarda çalışmaya mecbur bırakılmıştır. Milyonlarca insan işsiz ve yoksul kalma riskiyle karşı karşıyayken, doğalgaz, elektrik, su gibi KDV’li yüksek faturalar halkın sırtına bindirilmeye, bankalar tüketici kredilerinden ve kredi kartlarından faiz almaya devam etmektedir. “denildi. (www.yenihabergazetesi.net)