25 Mayıs Etik günü ve haftası yaklaşıyor. Ülkemizde 2008'den beri kutlanan bu özel günün yakın takipçilerindenim.
Özellikle 2011'den sonra bu konuda bizzat katkı sağlayan bir akademisyen olarak, o günlerden beri İzmir'in katkı ve ilgisini bilen bir kişiyim. Ancak COVID-19'un etkin olduğu geçen yıl ve bu yıl online katılımlı dahi olsa bu konuya ilginin azaldığını görmek beni şaşırtmıştır. Yıllardır İzmir Büyükşehir Belediyesinin öncülüğünde, Gaziemir Belediyesi, Karşıyaka Belediyesi ve bir ara da Balçova ve Bornova Belediyelerinin katkısıyla gerçekleştirdiğimiz ve yararlı olduğunu düşündüğümüz konferanslarımızın azalması üzücü ve düşündürücüdür. Her Şeye Rağmen Etik aktivasyonu bu yıl yani 2021'de 10. yılını tamamlayarak sona ermiş bulunuyor. Ancak aktivasyonlarımızı ve çalışmalarımız devam edecek. 20 yıldır kendi akademik alanımda ve özellikle de sosyal etik konularında gayretimin sonuçlarının güzel olmasını temenni ediyorum. Bu yıl 25 Mayıs Etik günü ve haftası için konferans talebinde bulunan Gaziemir Belediyesi ve Karşıyaka Belediyesine teşekkür ediyorum. Diğer yerel yönetimlerden online çevrimiçi dahi olsa bir talebin gelmemiş olmasına rağmen 17 Mayıs'tan itibaren belki bir başvurunun yapılacağını umut ediyorum. Her yıl öncülüğüyle takdir toplayan İzmir Büyükşehir Belediyesinin ve diğer yerel yönetimlerin geleneği bozmayacağına inanmak isterken, İzmir'in etik düzlemden ve aktivitelerden uzaklaşmaması gerektiğini düşünüyorum. İzmir bu konuda hiçbir zaman geride kalmamalıdır. Bunu özellikle bu güzel kentte doğmuş ve yaşayan bir birey olarak talep ediyorum. Dünyadaki etik ve ahlâki anlayış yoksunlarının artmasına rağmen bu tür özel günleri ve anlamlı zaman dilimlerini coşkuyla, istekle, yapılması gerekenleri de özetleyerek kutlamamız gerektiğine inanıyorum. Sevgiyle ve saygıyla…