Bilimsel kavramların Türkçe anlamını kullanmak, konuyu daha kolay anlamayı sağlar.
Demografi; nüfus bilimi demektir. Toplam nüfus sayıları yanında, artış hızı, bölgeler arası hareketleri, planlanması vb. bilgileri kapsar.
Türkiye'mizin nüfusu 85 milyona yaklaştı. Nüfusu hızlı artan ülkelerden biriyiz. Hızlı artış iyiye mi, kötüye mi işaret bunu düşünüp, tartışmalıyız.
Şu anda nüfusumuzun yüzde 10'u kırsal yerleşimlerde, yüzde 90'ı da kentlerde yaşıyor. Kırsal nüfusun bu kadar azalması, tarımsal üretim açısından kötü sonuçlar doğurmuştur.Köyde oturup tarımsal üretim ve hayvancılık yapanlar teşviklerle mutlu edilseydi, göç bu boyutlara varmazdı. Yunanistan adalarda oturan vatandaşlarına ek ödeme yapıyormuş. Biz de köydekilere yapabilirdik.
Yaklaşık yirmi yıldır ülkeyi tek başına AKP Hükümetleri yönetiyor. Şimdiki adı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olarak sürdürülen iktidarın, Türkiye'nin nüfus gelişimi, hızı, planlanması ile ilgili ne gibi politikaları var, çok fazla bilinmez. Sanki bir rastlantıya terk edilmiş gibidir. Sadece bilinen Cumhurbaşkanının kimi zaman dile getirdiği;
‘'En az üç çocuk, bu bile yetmez beş çocuk yapın!'' söylemidir.
Başka tasarlanmış, planlanmış bir politikalarını göremiyoruz. Sağlık Bakanlığı'nın ilgili birimi kapatıldı mı? Aile nüfus planlaması daireleri işlevini sürdürüyor mu?
****
Türkiye gibi geri kalmış, ya da az gelişmiş veya gelişmekte olan (siz hangisini kabul ederseniz) ülkelerde nüfus artış hızı yüksek olur, ekonomi ile oranlı olmazsa, işsizlik rakamları yükselir. İşsiz sayısı artar, sosyal sıkıntılar çoğalır.
Türkiye'nin nüfusu, kartopu gibi yuvarlandıkça artarsa çok iyi mi olacak? 85 milyon yerine 185 milyon olduğumuzda daha mı güçlü olacağız? Hollanda, Belçika, İsrail, Danimarka, vb. nüfusça küçük ama güçlü devletlerdir. Gelişim nüfusla oranlı bir şekilde sağlanamazsa, gelişmiş ülkelerin büyük bir pazarı olur çıkarız.
Ben, nüfus planlaması yapılması gerektiğini düşünüyorum. Batı bunu başarmış. Doğu ülkelerine gidildikçe kalabalıkları görüyoruz. Hindistan, Pakistan, Endonezya, Bangladeş ve bazı diğer Müslüman ülkeler, yoksulluk ve sefalet çukurundan çıkamıyorlar. Bu artmış nüfusa aş, iş, okul, hastane, sağlıklı bir yaşam ortamı sağlamak zor.
Varlıklı aileler varsın çok çocuk yapacaksa yapsın. Ama dar gelirli isen çok çocuk akılla bağdaşmaz.
Dünyaya getirilen çocuk iyi beslenmeli, iyi bakılmalı, iyi eğitim verilmeli, iyi bir gelecek hazırlanmalıdır. Bunları sağlayamayacaksan çok çocuğun anlamı sefilliktir.
Şu anda ülkemizde işsizlik rakamları yüksektir. Eğitimsizi de, eğitimlisi de iş bulamıyor. Bu durumda nüfusun artmasını istemek, asgari ücretin de altında çalışmaya razı insanlar oluşturmak demektir.
Her aile bakabileceği kadar çocuk yapmalı, işi Allah'a havale etmeden aklını kullanmalıdır. Devletin ilgili birimleri de vatandaşı bu konuda aydınlatmalı, bilgilendirmelidir. Nüfus planlamasına katkı vermelidir.
****
Zaman zaman kimi yetkililerin ağzında ‘'genç bir nüfusumuz var'' denir. Demografik yapı genç ise daha çok okul, daha çok derslik, daha çok spor ve kültür merkezleri, daha çok eğlence ortamları olmalıdır. Örneğin Balıkesir'de en az beş tane yüzme havuzu olmalıdır. Yatırımlar genç nüfusa göre ayarlanmalıdır. Daha çok iş alanları yaratılmalıdır ki eğitimi biten, çalışma hayatına atılan gençler iş bulabilsinler. Yüksek öğretim bitirmiş gençlerin yüzde yirmi beşi işsiz ise, nasıl nüfus artışı isteyebilirsin.
Zaten üç yetmez beş çocuk yapın söylemine pek itibar edilmediği istatistiklerde görülüyor. İnsanlar aklını kullanıyor. Nüfusun artışı son yıllarda gittikçe düştüğü görülüyor.
Önemli olan nicelik (sayı) değil, nitelik (kalite) olmalıdır. Eğitimli insanlar da bunun farkındalar.
Sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.
