2 Temmuz Madımak Katliamının 28 yılındayız.
İçinde insan sevgisi taşıyan her kesimin aradan geçen 28 yıl'a rağmen, Sivas'ta yakılan o ateş hala yüreğinde yanmaya devam ediyor.
O günden beri kaybettiğimiz canlarla birlikte insanlığa olan ‘Hasretimiz' de sürüyor.
Madımak katliamı, devletin gözü önünde, ellerinde benzin bidonları dillerinde tekbir sesleri olan bir takım gerici ve yobaz zihniyetin Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak diye attıkları naralar ile yapıldı.
2 Temmuz, Türkiye tarihinin utanç ve ibret günü olarak kayıtlara geçti. . Çünkü Madımak'ta yakılan sevgiydi, barıştı, kardeşlikti ve tüm insanlıktı.
Bizler bu gerici zihniyeti aslında Maraş'ta, Çorum'da ve Sivas'ta yaptıkları acımasızca katliamlardan çok iyi tanıyoruz.
Her defasında katliamdaki her türlü soru işareti aydınlatılmadan, gerçek sanıklar yargılanmadan, katliamın gerçekleşmesinde ‘derin devletin' izleri bulunmadan ayrımcı ve gerici zihniyet devletçe korunarak hiçbir zaman hesap vermedi.
Maraş'ta, Sivas'ta, Çorum'da, ve Madımak'ta yaptıklarının hesabını vermeyen, hesap sorulmayan bu anlayış, bundan cesaret alarak bu gün de yaşadığımız coğrafyada yüzyıllardır Anadolu aydınlanmasının temel taşı olan Alevilere yönelik saldırılarına devam ediyor.
Oysa ki Aleviler, bu ülkede daima barışı ve kardeşliği savundular.
Yüzyıllardır, sevgiyi rehber edinen Anadolu hoş görüsünün temeli olan Alevi anlayışı toplumsal barışımızın da temelidir. Çünkü Alevi anlayışı, insan sevgisi ile yola çıkar, merkezinde insan vardır.
Bu gün Alevi evlerine işaret koyan, cem evlerini ibadethaneden bile saymayan, Alevileri toplumsal yaşamın her alanında dışlayan ve ötekileştiren bu zihniyet ile mücadelemiz sonuna dek sürecektir. Çünkü bizler, yüreğimizde sevgi taşıyoruz, barışı kardeşliği ve huzuru savunuyoruz.
Bizler bu toprakların renkleri, zenginlikleri ve ayrılmaz birer parçasıyız. Hep birlikte bu topraklarda barış içerisinde yaşayabiliriz. Bu yüzden üzerimize düşen ne varsa yapacağız, her platformda sadece barışı, kardeşliği ve sevgiyi savunacağız.
Bu duygu ve düşüncelerle, 2 Temmuz'da Sivas'ta yakılarak katledilen tüm sanatçı, aydın ve canları saygıyla ve özlemle anıyorum. Sivas katliamını gerçekleştirenler, doğrudan ya da dolaylı destekleyenler, katillere arka çıkanlar şunu bilsin ki, Sivas'ı unutmayacağız ve unutturmayacağız. Alevilere yönelik her türlü ötekileştirme, yok sayma, toplumsal hafızasını silmeye çalışma ve asimilasyon politikalarına karşı tüm gücümüzle mücadele edeceğiz.
