Bandırma Kent Konseyi'nin genel kurulu 5 Temmuz 2021 Pazartesi günü yapılacak.
Bandırma Belediye Başkanı Tolga Tosun'un öne atarak, “destek” istediği, Atatürkçü Düşünce Derneği(ADD) Bandırma Şube Başkanı Serdar Polat ve halen Kent Konseyi Başkanlığını yürüten Dr. Murat Ergöz'ün başkanlığındaki yürütme kurulu listeleri yönetime gelmek için yarışacak.
Ancak ortada çirkin işlerin döndüğü de bir gerçek.
Neler mi oluyor?
Örneğin CHP Bandırma İlçe Başkanı Ömer Lütfi Kayalar, büyük bir çaba harcayarak, genel kurul delegelerini arayıp, Serdar Polat'a oy istiyor.
Örneğin Bandırma Belediyesi eski başkanı ve eski milletvekili Sedat Pekel, Serdar Polat'a oy toplayabilmek için ter döküyor. Hatta Bandırma'daki Engelliler Çadırı'na giderek, Engelli ve Engelli Aileleri Dayanışma Derneği'nin oyunu Polat için isteyebiliyor. Bunun dışında başka delegeleri aradığını da biliyoruz.
Bandırmaspor Kulübü yöneticisi Özel Aydın, ne yazık ki bordo-beyazlı kulübün adını bile kullanarak, genel kurul üyelerine, “Oyunuzu Serdar Polat'a verin” diyebiliyor.
Bunun dışındaki birçok belediye meclis üyesi de dört bir koldan saldırarak, genel kurul delegelerinden Serdar Polat adına oy dilenebiliyor.
Türkiye Muhtarlar Derneği Bandırma Şube Başkanı Hüseyin Kocabıyık'ın, muhtarlara attığı bir mesaja bakalım şimdi de. Mesaj şöyle:
“Yarın, pazartesi saat birde(Aslında 13.00'te demeliydi. Genel kurul, gece yarısı değil, öğle saatinde yapılacak.) Kent Konseyi seçimlerinde oy kullanacak muhtar arkadaşlar ile saat on ikide, Ziraat Odası'nda buluşup, seçime gidecez(Aslında gideceğiz denmeli-imla hatası) Selamlar.”
Bu mesaj, muhtarlara hakaretten farksızdır. “Ben, sizleri koyun gibi görüyorum. Kent Konseyi salonuna sizi ben götüreceğim. Özgür iradenizle değil, benim istediğim şekilde, Serdar Polat'a oy vereceksiniz anlamındadır. Kaldı ki Kocabıyık'ın görevine atamayla geldiğini, seçimle gelen Nur Demir Hancıoğlu'nun başkanlığında bir de Bandırma Muhtarlar Derneği olduğu halde kendisini nasıl olup da tüm muhtarlara talimat verebilecek konumda görebildiğini düşünmesi gerekir.
Çok ayıp!
Özellikle de CHP eski ilçe başkanlarının, eski milletvekilleri ve belediye başkanlarının bu işe alet olması hep ayıp, hem utanç verici!
Demokratik ülkelerde, oy kullanacak kişiler üzerinde baskı kurarak, onların özgür iradelerine ipotek koymaya çalışmak son derece yakışıksızdır!
Bırakın şu Kent Konseyi'nin yakasını! Bırakın şu delegelerin özgür iradelerine baskı yapmayı! Bırakın, Kent Konseyi'nin, belediyenin arka bahçesi olması düşüncesini!
Kent Konseyi Başkanı Dr. Murat Ergöz'ü, 3 yıl boyunca desteksiz bıraktınız. Yasa ve yönetmelik gereği projelerine belediye olarak destek vermeniz gerektiği halde en küçük bir yardımda bile bulunmadınız. Aslında Ergöz'ü değil, Bandırma'yı cezalandırdınız, biliyor musunuz?
Yarışa nedense Atatürkçü Düşünce Derneği'ni de alet ederek giren Serdar Polat'ı başkan seçtirmek için bu dört koldan saldırılarla delegelerin oylarını özgürce kullanmalarının önünü kesmek ayıp değil mi? Bandırma'ya yakışıyor mu? Bu büyük baskı ne anlama geliyor? Seçimi kaybetmenin korkusu mu sardı, yüreklerinizi? Böyle bir ortamdaki seçimi kazansanız ne olacak, kazanmasanız ne olacak? “Galiptir bu yolda mağlup” sözünü hiç duymadınız mı?
Acaba böyle bir baskıya, sağduyu ve vicdan sahibi genel kurul delegeleri ne diyecek? Oylarının, baskıyla satın alınmak istenmesine boyun eğecekler mi?
Demokrasiye aykırı baskılarla kazanılacak bir seçim, Serdar Polat'ı büyütür mü, küçültür mü?
Bandırma Kent Konseyi genel kurulunda aslında şu oylanacak.
Genel kurul delegeleri, oylarını vicdanları ve özgür iradeleri ile mi kullanacaklar, yoksa kendilerini “güçlü” görenlere boyun eğerek mi?
Göreceğiz!