ANASAYFA GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR KURULUŞ KÜNYE İLETİŞİM

02.12.2019

ZÜLFÜYȂRE DOKUNMAK!...

.

Türkçemizde ahvalimizi anlattığımız ne güzel deyimlerimiz vardır. Bilmem hatırlar mısınız? Biz annesinin koynunda tv seyreden mini minnacık bir kız çocuğu iken TRT’de yayına başlayan“Olacak O Kadar” adlı bir skeçprogramı vardı. Ben ilk kez, o zamanlar, bu programın jenerik müziğinde duymuştum zülfüyȃre dokunmayı. Tabii ki o zaman nasıl zülfüyȃredokunulduğunu bilmezdim ama Levent Kırca hatırladığım kadarıyla şöyle derdi: “Niyetimiz kimseyi kırmak değildir /Şuradakini buraya koymak değildir /Arada bir zülfüyȃre dokunduk /Tam yerine rast geldi manzara koyduk”

Aslına bakarsanız ben size bugün zülfüyȃre dokunmaktan değil de zülfüyȃrdan bahsetmek istiyorum. Zülüf şakaklardan sarkan saç lülesidir.Yȃr ise sizlerinde bildiği gibi sevgili demektir. Zülüf yani saç, halk şiirinde ȃşık için tuzak olan güzellik unsurlarından biridir. Geleneğe göre aşığın gönlü bir kuştur. Bu kuş gam ve kederle beslenir. Gönül kuşu uçarken sevgilinin yanağında bir yem gibi duran benleri görür. Bu yemleri yemek için sevgilinin yüzüne konar. Bu sırada sevgilinin bir kement gibi olan zülüfleri/saçları aşığın gönül kuşunu yakalar.

Kimi zaman ise sevgilinin zülüfleri/saçları renginin siyah olması sebebiyle geceye benzer. Aşığın gönlü bu geceye meyledince gecenin tehlikelerine de katlanmak zorundadır. Böylece ȃşık için acı dolu ama yine de istenen bir aşk başlamış olur. Nerden çıktı şimdi “sevgilinin saçları” demeyin!... Türkülerden efendim. Türkülerimizden.

Türkülerimizin özü haktan gelir, halktan gelir, aşktan gelir.

Türkülerimiz, dosttur gurbet ellerde; dostsuz kalanlara.

Türkülerimiz, dermandır; dermansız olanlara.

Türkülerimiz, vefadır, hasrettir, inançtır, dirençtir hayata.

İşte bu türkülerimizden biri de benim her dinleyişimde içime hüzün dolduranAşıkDȃimi’nin“Ne Ağlarsın Benim Zülfü Siyahım” türküsüdür.Dȃimi şu dizelerle insanı bambaşka alemlere sürükler:

“Ne ağlarsın benim zülfü siyahım

Bu da gelir buda geçer ağlama

Göklere erişti feryadım ahım

Bu da gelir buda geçer ağlama

 

“Bir gülün çevresi dikendir hardır

Bülbül gül elinden ah ile zardır

Ne de olsa kışın sonu bahardır

Bu da gelir buda geçer ağlama

 

Dȃimiyem her can ermez bu sırra

Eyüp sabır ile gitti Mısır’a

Koyun oldum ağladım ardı sıra

Buda gelir buda geçer ağlama”(AşıkDȃimi)

Türkünün içeriğinde her ne kadar ağlamamak telkin edilse de onun edası çok fazla ağlamaya sebep olması bakımından ilginçtir. Dȃimi, ilk dizede sevdiğine “Ne ağlarsın benim zülfü siyahım?” diye sorar. Ardından “ağlama” der. Ancak her ne kadar ağlamamayı telkin etse de onun anlatım tutumu “ağla, ağla ki açılasın, dertlerini boşaltasın” der gibidir. Bir taraftan Eyüp peygamberin sabrını salık verirken, diğer taraftan her kışın sonu bahardır diyerek umutlarımızı tazeler.

Henüz kış soğuk günlerini göstermedi. Ancak biz insanoğlu sık sık içimizi üşüten durumlarla karşılaşıyoruz. Dolayısıyla, üşüdüğünde içinizi ısıtan, gönlünüzde bahar dalları açtıran insanlara karşılaşmanız dileğimle,

Yȃr zülfüne dokunmanız ama zülfüyȃre dokunmamanız dileğimle,

Sevgiyle kalın…

 


Bu yazı 484 defa okundu.


Yorumlar


Ad Soyad E-Mail
GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR ARŞİV

KONUMUMUZ

Altıeylül / Balıkesir

ADRES

Altıeylül Mah. Çiğdem Sok. İnaler İş Mrk.No: 8 1/1 Altıeylül / Balıkesir
MND Ajans
©2020 | Tüm Hakları Saklıdır
MND Ajans