Her vatandaş, seçimlerde sandığa attığı oyla; kendisini temsil edeceğine inandığı partiye destek veriyor.
Seçim sisteminin en önemli uygulaması; halk içindeki tüm farklı görüşlerin, meclise taşınmasını sağlamaktır.
Bu uygulamaya “temsilde adalet ilkesi” deniyor.
Temsilde adalet ilkesi, çok sesliliğin en uygunu ve en adaletlisidir.
16 Nisan 2017 tarihinde yapılan halkoylaması ile kabul edilen anayasa değişikliğinin, yönetimde istikrarı getireceği vurgusu temsilde adalet ilkesini de öne çıkartmıştır.
Başkanlık sistemlerinde meclis ve başkan, ayrı ayrı seçimlerle belli oluyor.
Seçilen başkan, doğrudan halkın desteğini alarak seçildiğinden, çok güçlü oluyor.
Meclis seçimlerinin, başkanın oluşturduğu hükümetten bağımsız olması, temsilde adalet ilkesinin elini de kuvvetlendiriyor.
Ülkeyi yönetecek hükümet, meclis dışından oluştuğu için yüksek yüzdeli bir seçim barajı, temsilde adalet için adaletli olmayacak.
%7 oy alan parti başarılı, %6.9 oy alan parti başarısız oldu demek, temsilde adalet için adaletli olmaz.
Temsilde adaletin tam anlamıyla gerçekleşmesi için ‘sıfır baraj' gereklidir.
Okunuyor olmak dileğiyle, saygılar.