Değerli gazeteci arkadaşım Erdem Özcan, Edremit'te yapılan kurtuluş bayramı töreninde zincire vurulmuş bir kadının, özgürlüğün simgesi olarak temsili kurtarılma gösterisi düzenlenmesinin ardından, Edremit Kaymakamının merkeze alınmasına değindikten sonra sözü Erdek'in kurtuluş bayramına getirerek şöyle sormuş:

“Erdek'te, ortada resmi bir yasak yokken her yıl yapılan bu sembolik gösteriden neden vazgeçildi? Erdek'teki temsili kurtuluş gösterisini kim yasakladı?”

Özcan'ın bu sorusunu öncelikle kurtuluş bayramını düzenleyen, yani bayramın asıl sahibi olan Erdek Belediyesi'nin Başkanı sayın Burhan Karışık olmak üzere mülki amir ve diğer yetkililer mutlaka, gerekçesiyle yanıtlamak zorundadır. Öyle “Biz böyle istedik” tarzıyla ve bu konuda hiçbir resmi yasak kararı yokken, 99 yıllık bir gelenek olan “temsili kurtuluş” gösterisini kaldıramazsınız. Eğer bu kararı alıyorsanız, bunun gerekçesini kamuoyuna mutlaka açıklamak zorundasınız.

Yürekten inandığım şu gerçeği de belirtmeden geçemeyeceğim. Önceki Erdek Belediye Başkanı Mimar Hüseyin Sarı'yı çeşitli yönleriyle eleştirebilirsiniz ama kimse cesaretine ve kararlılığına söz edemez. Sarı, eğer belediye başkanı olsaydı, hiç ama hiç kimse 99 yıllık gelenek durumunda süren, avcıların, zincire vurulmuş bir kızımızı zincirlerinden, özgürlüğün simgesi olarak kurtarılması temsili gösterisini programdan çıkaramazdı. Sarı, ne pahasına olursa olsun direnerek bu gösteriye sahip çıkar ve programdan çıkartmazdı.

Ben de, Erdem Özcan'ın sorularını yineleyerek ve bayramı düzenleyen yetkililerin yanıt vermesini bekleyerek yazıma son veriyorum.

“Erdek'te, ortada resmi bir yasak yokken her yıl yapılan bu sembolik gösteriden neden vazgeçildi? Erdek'teki temsili kurtuluş gösterisini kim yasakladı?”