Edebiyatın en zor alanı hiç kuşkusuz ki şiirdir.
Çoğu kişinin, şiir yazdığını sanarak “şiir cinayetleri” işlediği günümüzde, zevkle bir şiir kitabı okudum, nihayet.
Bandırma Yavuz Sultan Selim Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Birsen Tatar Kılıç, “Bandırma 3. Kitap Günleri”nde imzaladığı “Yalnızlık Sezonu” isimli kitabını bana da imzalayarak armağan etme inceliğini gösterdi.
Kendisiyle “Bandırma Manşet” için çok sıcak bir söyleşi gerçekleştirdik. Görüntülü bu sohbeti “Bandırma Manşet”te izleyebilirsiniz.
Gerçeği söylemem gerekirse böylesine güzel ve duygu yüklü bir kitap beklemiyordum.
Bir solukta okudum, “Yalnızlık Sezonu”nu…
İzmir'de, ortaokul öğrencisiyken “eline şiir bulaştığını” söylüyor, Birsen Tatar Kılıç. İyi ki bulaşmış…
Kılıç, şiir kitabının başlarına, “Can Yücel Uyandığında”, “Orhan Kemal Uyandığında”, “Nazım Hikmet Uyandığında” isimli şiirlerini alarak onları anmış. İyi de yapmış.
“Yalnızlık Sezonu” buram buram “yaşama sevinci” kokuyor.
Kılıç, “Hatırlatma” isimli dizelerinde şöyle diyor:
“yaşamayı düşündüm bugün
nedir, ne değildir
güneşi görmek
yaşamaktır
güneşli bir günde ölmek
yaşamak değildir”
Kılıç, “Eylül” isimli dizelerinde, bir bebeğin, “bembeyaz” ve “masum” uykusunu dile getirirken, “Otuz Yedi” isimli dizelerinde, annesini özlemle anıyor.
“Yalnızlık Sezonu” sevgi yüklü, gözlem ağırlıklı bir kitap.
“Çocuk” isimli şiirinde şöyle diyor, Kılıç.
“bir kedinin bakışında
sevmenin ötesini göremiyorsan
bir söğüt dalında
iki kırlangıcın sohbeti
gürültüyle kulaklarında
başında gökyüzü
mavi kaplı ağır bir düşünceyse
tek tek sönüyorsa yıldızlar
baktığın yerden
papatyanın son yaprağında
umudun sancılanmıyorsa
büyüdün artık çocuk”
Toplumsal yaralarımıza da parmak basan şiirler var, “Yalnızlık Sezonu”nda.
“Matem İşçileri” de bunlardan biri. Maden ocağında yaşamını yitiren Bayram'ın “kara” öyküsünü anlatıyor.
Hayvanları, özellikle de kedileri çok severim.
Kılıç'ın, “Sokak Kedisi” isimli dizeleri ise şöyle:
“büyük bir kente
uçuk mavi bir yolculuk
geçiyor gözlerimin ucundan
gidişim ve dönüşüm…
kalbim üç köşeli sevgi barınağı
kucaklayıp götürdüm
kalbim terk edilmiş sokak kedisi
kucaklayıp getirdim”
Töre cinayetine kurban giden Güldünya'yı da unutmamış, Birsen Tatar Kılıç.
“Gül(süz) Dünya” şiirinin son dörtlüğü de şöyle:
“Güldünya, güldünya
Biraz ağla güldün ya
Kul elinden toprağa
Girmek neymiş gör dünya”
Kitabın içinde kısa şiirler de var.
Bunlardan “Sözleşme”de şöyle diyor, Kılıç.
“martılar ne olur
anneme söylemeyin
bugün boynuma
sarmadım atkı
üzülür sonra
bende kalırsa aklı”
“Yalnızlık Sezonu”nu okumanızı önerirken, yüreğine sağlık, Birsen Tatar Kılıç diyorum.
Kılıç'ın yeni kitaplarını merakla bekliyorum.
Şiir, büyülü ve gizemli bir dünya.
Üzerinize şiir yağsın!