Tabii ki festivaller, “kitap günleri” gibi büyük organizasyonlar zordur ve hataların, eksiklerin olması doğaldır. Bu gerçeğin ışığında, “Bandırma 3. Kitap Günleri”ni düzenleyen, Av. Tolga Tosun'un başkanlığındaki Bandırma Belediyesi'ni, Kültür Müdürlüğü çalışanlarını ve onlara destek veren Basın-Yayın personelini yürekten kutlamak gerekir.
17 Eylül Bandırma'nın düşman işgalinden kurtuluş bayramı etkinlikleri ve ardından 20-26 Eylül 2021 tarihleri arasında gerçekleşen “Bandırma 3. Kitap Günleri”, Bandırmalıları tanınmış gazeteci ve yazarlarla buluşturdu. Bandırma ve yöresindeki yazarlar da etkinlikler kapsamında kitaplarını imzalama olanağı buldular. Genelde renkli geçen ve ilgi gören bir etkinlikti. Etkinlikler içinde en çok izleneni ise gazeteciler Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'ın söyleşisiydi.
Eksiklikler de elbette ki vardı. Gelecek yılki etkinliklerde yinelenmemesi ve önlem alınması için bunların bazılarını belirtmekte yarar var.
Serhan Asker'in sunumuyla “Halk TV”de canlı olarak yayınlanan “Görkemli Hatıralar” bence Bandırma'nın tanıtımı açısından yetersiz ve etkisizdi. Neredeyse üç saate yakın bu programın ağırlığını ve yükünü sadece “Yeşilçam Efsanesi” Ahmet Mekin üstlendi. Oysa Mekin gibi ağırlıklı ve donanımlı başka konuşmacı konuklar gerekirdi. Programda Âşık Veysel, Neşet Ertaş, Fikret Kızılok, Bülent Ortaçgil gibi ustaların müzikleriyle anılmaları tabii ki çok değerli ve gerekliydi ama Bandırma'nın da yetiştirdiği müzik üstatları da vardı. Ancak üç saatlik bir programın içinde örneğin Türk Sanat Müziği'ne besteleriyle damgalarını vuran “Altınbaş Ailesi”nden bir-iki şarkı olsun seslendirilemez miydi? Bandırma'nın yetiştirdiği ünlü gazetecilerden, örneğin Bedii Faik'ten, diğer önemli gazeteci-yazar ve sanatçılardan bahsedilemez miydi?
Bandırma'nın yetiştirdiği, 25 yıl süreyle İstanbul Film Festivali'nin yöneticiliğini yapan Hülya Ozar Uçansu, etkinliklere kitaplarını imzalamak için davet edilmiş ve kendisine ayrılan stantta yerini almıştı ancak her nasıl olduysa imzalayacağı üç kitabının getirilmesi unutulunca haklı olarak çok üzüldü. Kitaplarını imzalayamadı, okurlarıyla sohbet edemedi. Bodrum'dan, eşi Ali Bey ile 6 saatlik bir yolculuğun ardından gelmişti. Bazı hatalar hoşgörüyle karşılanabilir ama böyle hata olmaz. Kaldı ki, Bandırma'da 1948 yılında açılan Ozar Sineması'nın sahipleri Selim-Necla Ozar'ın kızları, Bandırma'nın eski belediye başkanlarından Dr. Kami Uçansu'nun gelini olan Hülya Ozar Uçansu, Bandırma'nın eski, sinemalı günlerini de çok iyi biliyordu. Uçansu'ya, cumhuriyet alanında kurulan sahnede Bandırmalılarla bir söyleşi olanağı tanınarak, Bandırma'nın Ozar ve Marmara sinemaları dönemi anlattırılarak, bir nostalji yaratılsa olmaz mıydı? Kim bilir, böyle bir söyleşi belki de ilgi görürdü.
“Kitap Günleri”ni düzenleyen komitenin, bu etkinlikleri doğruları, yanlışları ve eksikleri ile çok iyi değerlendireceğini, önümüzdeki yıl daha da görkemli bir program düzenleyeceğini düşünüyorum.