Çekoslavakya ‘nın parçalanması ile Hitler Fransızların yakın dostu bir ülkeyi ortadan kaldırıyordu. Bu durum Alman emperyalizmine çok büyük bir avantaj sağlıyordu. Ayrıca varolan Fransa’ya desteğin temeli olan “ Little Entente” kırılmıș ve güney doğuya yol açılmıș oluyordu. Bismark’ın dediği gibi “Bohemia’ya hakim olan Avrupa’ya hakim olur” sözü gerçekleșiyordu ( Behrend 2, 209).
Bohemia’nın güçlü Sudeten sınır bölgeleri ve Bohemian – Moravian dağ sıraları Almanya’ya teslim oluyordu. Çekoslavakya’nın ağır sanayi bölgeleri, elektrik sistemlerinin, demiryollarının, su dağıtım merkezlerinin Almanların yönetimine geçmesi ile Alman sanayiinin bir parçası haline geliyor, Çekoslavakya tam olarak Almanya’ya bağlı duruma geliyordu.
En önemlisi , Çekoslavakya’nın ișgali ile Romanya petrol kuyularına yol açılmıș oluyordu. Romanya Almanya’nın barıș zamanında petrol ihtiyacının yüzde 60’ını karșılamaktaydı.Böylece Bulgaristan ve Yugoslavya üzerine baskı giderek artıyor , kapı Türkiye’ye doğru açılıyordu. Fransa Çekoslavakya’nın
yalnız 30 tümenlik askeri varlığını kaybetmiyor,fakat onun büyük silah üretme kapasitesinden de yararlanamaz hale geliyordu. Ayrıca Fransa’nın Balkanlardaki prestiji önemli bir kayba uğruyordu.
Alman finans kapitali Avusturya ve Sudetenland’ın ișgali ile doymamıș , tatmin olmamıștı. Tam aksine bu gelișmeler onun daha çok iștahını kabartmıștı. Bu ișgallerle Alman ağır endüstrisi hayli güçlenmiști. Özellikle silah endüstrisi çok kuvvetlenmiști. Fakat Alman ekonomik sorunları devam ediyordu. İhracatda karșılaștıkları zorluklar çözülmemiști. İșgal edilen topraklardaki endüstriler Almanların sahip olduklarının benzeri idi. Harp ekonomisinin yarattığı dengesizlikler krizi
derinleștiriyordu. Reich’ın ham madde ve yeni topraklara ihtiyacı devam ediyordu. Ișgal edilen bölgeler nufusun yoğun olduğu ve dağlık bölgelerdi. Bu nedenle “nefes alacak yeni yașama alanları”na ihticayın giderilmesi șarttı. Avusturya ve Sudetenland sadece bir bașlangıçtı.
Alman finans kapitali daha șimdiden bașka ülkelere yönünü çevirmekte idi. Krupp Nazi hükümetinin yardımı , özellikle Ekonomi Bakanı ve Reichbank’ın Bașkanı Schacht’ın aracılığı ile Yugoslavya’dan büyük miktarda mal almaya bașlıyor , karșılığında para vermek yerine silah satıyordu. Bu yöntem
tipik Alman “ ekonomik penetrasyonu” idi. Sattığı silahları da Yugolavya’da inșa ettiği Zenica silah üretim merkezinde üretiyordu. Nerdeyse Yugoslav devletine silah tedarikinde tekel durumuna gelmiști. Sattığı malların fiatlarını kendisi saptıyordu. Yugoslavya ‘da aslında Ingiliz ve Fransız
yatırımları Almanlarınkinden daha fazlaydı. Finansman sihirbazı Schacht ayni yöntemi diğer Balkan ülkelerinde de uyguluyordu. Alman halkının
ihtiyacı için değil fakat bașka ülkelere satmak için mal satınalıyordu. Bulgaristan’dan hububat, meyve,sebze, Türkiye’den tütün ve pamuk satınalıyor ve bunları dünya pazarlarında “free and stable hard currency” değer kaybetmeyen nakit para karșılığı satıyor, bu yöntemle Almanya’nın döviz
ihtiyacının bir kısmını karșılamaya çalıșıyordu. Bu malları sattığı ülkeler Hollanda, Ingilter ve ABD gibi parası sağlam ülkelerdi. Elde edilen nakit para, mal satın aldığı ülkelere olan borcunu ödemekte kullanılmıyordu. O ülkelere borcuna karșılık silah ve askeri malzeme veriyordu. Ve hesaplarda daima
borçlu kalıyordu. Elde edilen nakit para Alman Demir ve Çelik Tröstü için gerekli hammaddenin satınalınmasında kullanılıyordu. Bu yöntemle Bulgaristan, Yugoslavya ve Yunanistan Almanya’a devamlı olarak bağlı bırakılıyordu.
Almanya’nın silah endüstrisinin dișındaki tarım , tekstil ve diğer makineleri üreten makine endüstrisinın Ekonomi Bakanlığı tarafından tayin edilmiș yüksek fiatlı malları, silah ve askeri techizat yanında, bir anlamda zorla, ihraç edilebilmiș oluyordu. Çekoslavakya’nın ișgalinden önce Skoda
Krupp’in Zenica tesisini, Krupp’un șartlarından çok daha düșük șartlarla yapmayı, önermiști. Fakat ișgalden sonra Yugoslavya Krupp’a mecbur kalmıștı.Bu yöntemlerle Yugoslavya’daki yabancı yatırımcılar arasındaki Almanya’nın 14.sıradaki yeri 1938 bașlarında 3. Sıraya yükselmiști 1937’de Almanya Yunanistan’a 250 milyon marklık bir kredi açtı. Kredi nakit için değildi. Serbest bir kredi değildi. Fiatlarını Almanya’nın saptadığı Alman üretimi harp malzemesi için idi. Daha sonra bu
kredi Alman denizaltılarının ve silahlarının satınalınması için genișletildi. 1938 yazında Alman Çekoslavakya sınırının Çek tarafındaki Sudetenland’deki Alman azınlığı
Almanların kıșkırtmasıyla, Çekler’den șikayet etmeye bașladı. Hitler Alman azınlığı sözde Çek zulmünden kurtarmak için askeri hazırlığa bașladı. 1938 Eylül’ünde Münih konferansında İngiltere ve Fransa 20,000 km.lik alanda 2,8 milyon Sudeten Alman ve 0,8 milyon Çek bulunması nedeniyle , bu bölgenin Almanya’ya bırakılmasına karar verdi . Böylece Çekoslavakya’nın bütün demiryolları, telefon, telgraf ve karayolu sistemi ve temel endüstrileri Almanlara geçti ve gelișmiș bir ülke bir gecede iflas noktasına getirilmiș oldu.