Başta İstanbul olmak üzere tüm ülkedeki trafik kargaşasının kahramanları olan motorlu kuryeler; acımasız rekabet ortamında, her çeşit kurye paketini teslim alıp, hızlı bir şekilde istenilen adrese ulaştırıyor.
Hızlı ve de çok hızlı olmak zorundadır, motorlu kuryeler ...
30 dakikada servisi öngören ‘hız performans sisteminde' üst sıralarda yer almak için hızlı ve de çok hızlı olmak zorundadır, motorlu kuryeler ...
Covid-19 ve arkadaşları sayesinde hızlanan internet üzerinden verilen online siparişler, sanal ortamda alışveriş patlamasına yol açtı. Bu talebin artmasıyla birlikte gıda, zincir market, zincir restoran gibi sektörler motorlu kurye sayılarında artışa gitti.
Pandemiyle birlikte önemleri bir kez daha anlaşılan, zor çalışma koşulları nedeniyle hayatlarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya çalışan motorlu kuryelerin sorunlarına gözümüzü ve kulağımızı çevirmek zorundayız.
Soralım kendimize! Motorlu kuryeler olmasaydı ne yapardık?
30 dakikalık performans ve müşteri memnuniyet ikilisi arasında sıkışan motorlu kuryeler, tüm sorumluluğu almış durumda.
Sistem, bütün sorumluluğu motorlu kuryelere atmış durumda.
Firmalar için kurye paketlerinin tüm sorumluluğu taşıyan elemanlar üzerinde.
Şartlar zorlaşıyor ama motorlu kuryelerin hızından düşmek yok.
Motorlu kuryeler için yazılı ve görsel kanallar yardımıyla; kamu spotları hazırlanmalı, çalışanların yaşadıkları zorluklara dikkat çekilerek, trafikteki farkındalıklarının artırılmasına katkı sağlanmalıdır.
Bizlere, dışarıya çıkmadan hizmet getiren motorlu kuryelere; teşekkür ve alkış yetmez.
Motorlu kuryelerin de hayatı ve ailesi var. Gecikmeleri, makul ve mantıklı karşılamamız gerekiyor.
Okunuyor olmak dileğiyle, saygılar.