Geleceğe Bakış:
Bugün de ‘ululanma, şeref ve izzet sahibi' olma amacı geçerli midir?
İktisat'da Dusenbury eğilimi olarak geçen gösteriş için tüketim Türkiye'de eskisinden çok daha fazla vardır. Öteden beri Türkiye, Mercedes otomobil fabrikasının önemli bir pazarıdır. Biraz para kazanıp servet yapmağa başlamış bir kişinin Türkiye'de yaptığı ilk işlerden biri arabasını Mercedes'e değiştirmektedir. Bir sonraki amaç bir metres edinmek ya da eşini değiştirmektir. Ardından bir yazlık ev ve bir yat sahibi olmak gelir. Firma kâr ettikçe, kâr işletmenin büyütülmesinden çok kişisel ‘ululuğun' simgesi olan her şey için kullanılır. Bu, son moda Ray-Ban gözlük ve Versace kolye takmak, hakiki Rolex kol saati kullanmak, bazı kesimlerde sık sık alış veriş ya da kumar oynamak için yurtdışını çıkmak şeklinde kendini gösterir.
İşletme içinde bu gösteriş eğilimi en son teknolojiyi içeren makineyi satın almakla başlar. Büyük paralar harcanarak getirilen bu makineyi çalıştırmak için gerekli teknik bilgi sahibi bir elemanı yurt dışında ya da içinde yetiştirmekten çok masraf olacağı için çekinilir.
Bu elemana gereken ücret de ödenmez. Bu türlü ileri teknoloji içerikli makine yatırımlarından da beklendiği şekilde bir verim alınamaz ama en son teknoloji ürünü makine sahibi olmakla övünülür. Yeni bir fabrika yapıldığında fabrika binasına ve gösterişine harcanan paralar birçok durumda makine yatırımından ve işgören eğitiminden çok daha fazladır. Hatta fabrika binasına bütün parasını harcayıp, makine yatırımı için finans sıkıntısı çeken iş adamına çok rastlanır.
Politika adamlarının göreve geldiklerinde seçildikleri bölgelere ekonomik olmayan gösteriş için yaptıkları bitmiş, bitmemiş yarıda bırakılmış yüzlerce, binlerce yatırım ‘gösteriş için tüketim' eğiliminin ülkedeki bir başka olgusudur.
Özellikleri saymaya çalışılan iş adamı çevresinin yarattığı bir kişidir. Çevresi öyle olduğu, öyle düşündüğü için onun da tercihler sıralaması çevresi ile bu nedenle örtüşmektedir. Bu iş adamı tipi dindardır. Fakat çoğu kez dindarlığı görünüştedir. Yüzeyseldir. Cuma namazını kesinlikle kaçırmaz. Kandilleri bilir. Fırsatını bulursa kandil geceleri camiye gider. Ramazanda orucunu tutar, kurban bayramında kurbanını keser, fitresini bütün inceliklerine kadar dikkatlice hesaplar, zekâtını verir. Kadercidir. Allah'a inancı tamdır. Kandil geceleri ve Perşembe akşamları alkollü içki içmez. Din bilgisi camideki Cuma vaazlarından, fırsat bulmuşsa okuduğu bazı din kitaplarından ve gelenek, göreneklerden kaynaklanır. Günlük politikayı takip eder. Kitap okumaya zamanı yoktur, hem de kitap okumak gereksizdir. Çalıştırdığı elemanların ücretlerini, ödediği ücret ne olursa olsun, SSK ve vergi dairesine asgari ücretle beyan eder. Bazılarını hiç göstermez.