Kemal Kılıçdaroğlu ‘'Erdoğan'ın 3'ncü dönem adaylığına itirazımız olmaz'' açıklamasından sonra soğumaya bırakılan tartışma tekrar alevlendi.
Değişen sistemle birlikte ikinci kez seçilen Erdoğan üçüncü kez aday olabilir mi olamaz mı tartışması devam ediyor. İkinci dönemi olan Erdoğan'ın birinci mi, ikinci mi bir türlü karar verilemiyor. Anayasa 101'e göre üçüncü kez aday olamıyor olsa da, birinci dönemi eski sisteme göre sayıp, ikinci dönem olsa bile yeni sisteme göre ilk dönem denilerek, (aksini savunanlar olsa da), birinci dönem yok sayılmalıdır tezi kuvvetle savunuluyor.
2007'deki anayasa değişikliğine göre cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine karar verildi. Bu değişiklik ilk kez 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde uygulandı, halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı Erdoğan oldu. Erdoğan halk tarafından seçilmiş olmanın gücüyle parlamentoyu mümkün olduğunca etkisizleştirmeye, aşırı yetki kullanmaya başladı. Devlet Bahçeli'nin bu böyle yürümüyor sistem değiştirilmelidir çıkışıyla (15 Temmuz gerekçe gösterilerek) 2017'de Anayasa tekrar değiştirilerek ‘'Türk tipi (partili) Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine'' geçildi.
Sistem o gün bugündür tartışılıyor. Önümüzdeki seçimlerin en önemli konusu özellikle muhalefet cephesinin en büyük savunusu bu sistem bize göre değil, yürümüyor, ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme' geçeceğiz vaadidir. Bu arada sistem dışında bir diğer önemli tartışma konusu ise Erdoğan üçüncü kez aday olabilir mi olamaz mı tartışmasıdır.
Türkiye'de halen yüzlerce maddesi değişmiş olmasına rağmen 12 Eylül 1982 Anayasa'sı yürürlüktedir. 2007'de yapılan değişikliğe kadar Cumhurbaşkanı TBMM tarafından seçiliyor ve görev süresi bir dönemle sınırlı 7 yıldı. 2007'de yapılan değişikliğe göre cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine, görev süresinin 5'er yıllık iki dönemle sınırlandırılmasına karar verildi. Oradaki istisna ise ikinci dönem içinde görev süresini tamamlamadan Meclis erken seçim kararı alırsa, görev süresini tamamlamamış sayılacağından, tekrar aday olabilir istisnasıdır.
Kemal Kılıçdaroğlu Erdoğan aday olabilir çıkışının ardından kamuoyundan gelen belli tepkiler üzerine ‘bende zaten Meclis erken seçim kararı alırsa aday olabilir dedim' diyerek üçüncü kez adaylığına itirazımız olmaz görüşünü temellendirdi.
Oysa Anayasa maddesi çok açık, aynen yazalım.
Anayasa, Madde 101-(Değişik: 21/10/2007-5678/4 md.;16/4/2017-6771/7 md) ikinci paragraf ‘'Cumhurbaşkanı görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.'' Diyor. 2017'deki değişiklikte, sistem değişikliğine vurgu yapılarak, bir önceki halk tarafından seçilmiş dönemi yok sayan bir uyarı veya herhangi bir geçici madde yoktur.
Şu denilebilir Türkiye'de hiçbir seçim tam zamanında yapılmadığı için nasılsa bu seçimlerde bir ay bile olsa erkene alındığında erken seçim sayılacağından Erdoğan'ın adaylığının önünde anayasal bir engel kalmıyor denilebilir. Ama seçimler tam zamanında yapılacak olursa anayasaya göre Erdoğan üçüncü kez cumhurbaşkanı adayı olamaz. Tabi buna kim karar verecek Yüksek Seçim Kurulu (YSK). Ne yazık ki Türkiye'de oluşan genel kanaat YSK veya bir başka kurum anayasal engel olsa bile Erdoğan'ın adaylığına itiraz edemeyeceği yönündeki düşüncenin yerleşmiş olmasıdır. Esas vahim durum budur. Otoriteryen yönetim karşısında kurumların vermesi gereken kararları veremeyecek olmasıdır.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop aynı zamanda hukukçu kimliğiyle yaptığı açıklamada anayasa değişikliği sürecinde konunun komisyonlarda yeterince tartışıldığını, üçüncü kez adaylık tartışmalarının yapıldığını, kimsenin itiraz etmediğini iddia ederek; üçüncü kez aday olabilir diyor. Madem komisyonlarda, genel kurulda tartışıldı, neden önceki dönemin sayılmamasına yönelik, üçüncü kez aday olabileceğine dair geçici madde eklenmedi. Ve yine diyor ki, 101 madde değişti ama aynen yazıldı; konuşulmuş olması yazılmamış bile olsa olacağı anlamına mı gelir.
İktidar bunu tartıştırmak, hep olduğu gibi buradan yeni bir mağduriyet yaratmak istiyor olabilir. Tabi temel soru şu 20 yıldır Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak ‘tam hakimiyetle' yönetip hala mağdurum, sistemin dışladığı ‘zencileriz' demek nasıl bir siyaset anlayışıdır anlamak zor.
Efendim Anayasa'da değişiklikler yapılmış, sistem değişmiş aday olabilirmiş. Tamam sistem değişti ama anayasanın diğer maddeleri aynen uygulandığına göre, değişmemiş eski hali (yazıldığı haliyle), değişmişse değişmiş yazılı hali uygulandığına göre 101'nci madde de aynen ‘bir kişi en fazla iki kez aday olabilir' dediğine göre özel bir mağduriyet arayışı yoksa tartışmayı uzatmanın mantığı yoktur.
Muhalefetin dokunulmazlıkların kaldırılmasında olduğu gibi anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz veya anayasal hakkı olmasa bile üçüncü kez adaylığına itirazımız yoktur demek, anayasaya uymayıverelim veya anayasayı bir kez delmekle bir şey olmaz demenin mantığı aynıdır.
CHP'nin desteğiyle siyasi hakları elde edip, 20 yıldır Başbakan-Cumhurbaşkanı olarak ‘tek kudretle' ülkeyi yönetip sürekli sistem bizi dışlıyor, biz hep mağdur olduk demek siyasi sömürüden başka bir şey değildir.
Erdoğan' sız olmaz, her hâlükârda nasıl olursa olsun Erdoğan mutlaka aday olmalıdır!