Yeni asgari ücretin açıklanmasıyla birlikte işçi-işveren ikilisi, karşı karşıya gelmeye devam ediyor.
Anayasadan aldığı gücü kullanarak, hakkını arayanları ‘kapıda bekleyen ile korkutmak' değişmedi ve devam ediyor.
Hakkını arayan işçiler, seslerini sosyal medya üzerinden de duyurdu ve pek çok kullanıcı da bu tepkilere sessiz kalmayarak hakkını arayan emekçileri destekledi ve onların sesi oldu.
Hayatı devam ettirmek için iş olması gerekiyor. İş ve işin sağladığı sosyal güvence kalmadığı zaman işsiz kalanlar kapının dışına çıkıyor ve ‘kapıda bekleyen' olmaya başlıyor.
İşçinin, işini koruma endişesiyle işveren isteklerini kabul etmesi; emeğin, sürekli, daha çok ve daha hızlı kullanıldığını gösteriyor.
Sosyal diyalog, Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından, kamu-işveren-işçi 3'lüsü arasında, ekonomik ve sosyal politikaya ilişkin tarafların ortak ilgi alanlarına giren konular üzerinde gerçekleştirilen her türlü müzakere, görüş alışverişi ya da basit bir biçimde, bilgi paylaşımı olarak tanımlanmaktadır.
Başarılı bir sosyal diyalog; yapıları ve süreçleri, önemli ekonomik ve sosyal sorunları çözme, iyi yönetişimi teşvik etme, sosyal ve sınai barış ve istikrarı geliştirme ve ekonomik gelişmeyi güçlendirme potansiyeline sahiptir.
Çözüm, sosyal diyalogla sağlanmalı ve ‘kapıda bekleyen ile korkutmak' yönteminden vazgeçilmelidir.
Okunuyor olmak dileğiyle, saygılar.