Sovyetler Birliği, resmi adıyla Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ya da kısa adlarıyla S.S.C.B, Vladimir Lenin önderliğindeki Bolşeviklerce 1917 Ekim Devrimi'yle devrilmesinden sonra 30 Aralık 1922'de Rusya Federatif Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin, Beyaz Rusya SSC, Ukrayna SSC, Orta Asya ve Kafkas cumhuriyetleriyle birleşmesiyle resmen kuruldu ve 1991 yılına kadar 69 yıl, varlığını korudu.
SSCB 1924 Anayasası'na göre; işçilerin ve köylülerin, sosyalist devleti olarak tanımlanmıştı. Brejnev döneminde; sömürücü, aristokrat ve burjuva sınıfının tamamen ortadan kalktığı ve toplumun tamamen emekçi halktan oluştuğu tespitiyle hazırlanan 1977 Anayasası'na göre SSCB; tüm halkın, sosyalist devleti olarak tanımlanmıştır. Tüm erk halka aitti. 1924 Anayasası'na göre sadece işçi ve köylülere tanınan oy hakkı 1936 Anayasası ile tüm halka verilmişti.
1977 Anayasasına göre SSCB, ulusların kendi kaderlerini özgürce belirlediği, eşit haklara sahip 15 cumhuriyetten (Rusya, Ukrayna, Beyaz Rusya, Özbekistan, Kazakistan, Gürcistan, Azerbaycan, Litvanya, Moldova, Letonya, Kırgızistan, Tacikistan, Ermenistan, Türkmenistan, Estonya) oluşan çok uluslu federal bir devletti.
1985 Mart'ında, SBKP Genel Sekreterliğine; genç, Mihail Gorbaçov getirildi.
Gorbaçov, iktidara geldikten sonra Sovyetler Birliği'nde pek çok değişiklik yapma konusunda adımlar attı ancak bu adımlar SSCB'yi altı yıl içinde parçalanmaya götürecek olaylara zemin hazırladı.
Şubat 1986'da toplanan SBKP XXVII. Kongresi'nde siyasal alanda glasnost (açıklık) ile sosyal ve ekonomik alanda perestroyka (yeniden yapılanma) ilkeleri kabul edildi.
Açıklık politikası ile birlikte, cumhuriyetlere sızan batılı sivil toplum kuruluşları ile basın ve medyanın, Rus olmayan uluslar üzerinde yaptığı ayrılıkçı propagandalar, milliyetçi taleplerin ortaya çıkmasına sebep oldu.
Yeniden yapılanma ise ekonomide aşırı merkeziyetçilikten adem-i merkeziyetçiliğe (devlet merkezinin gücünü azaltarak yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılmasını savunan siyasi görüş ‘merkezin yokluğu' anlamına gelir) geçilmesini, devlet tekeli ve kısmi özel girişimcilikten piyasa ekonomisine geçişi amaçlıyordu.
Ancak bu konuda da hızlı ve hatalı dönüşümler; ekonominin her alanında, hızlı bir gerileme yaşanmasına sebep oldu. Sanayide, madencilikte ve tarımsal alanda üretim düştü. Halkın gelir seviyesi ve alım gücü hızla azaldı.
19 Ağustos 1991'de KGB Başkanı Vladimir Kryuçkov öncülüğünde ordunun askerî müdahale girişimi gelişmeleri farklı bir noktaya getirdi. Ordu kısa sürede geri adım atmasına rağmen bu girişim, diğer cumhuriyetlerde tedirginlik yarattı ve ayrılığa yönelmelerine sebep oldu.
Askeri müdahale girişiminin ardından Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in popülaritesi arttı. Gorbaçov'un siyasi yetkilerini alarak devlet başkanını etkisiz bırakan Yeltsin, birlik cumhuriyetlerindeki ayrılıkçı propagandaları serbest bıraktı.
8 Aralık 1991'de Rusya Federatif Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti devlet başkanı Boris Yeltsin, Ukrayna devlet başkanı Leonid Kravçuk ve Belarus temsilcileri Minsk'te bir araya gelerek, Sovyetler Birliği'ni dağıtan anlaşmayı imzaladılar. Ancak Yüksek Sovyet meclisinde yapılan oylamada anlaşmanın onaylanması reddedildi. Sovyet anayasasına göre birliğin dağıtılması ancak Yüksek Sovyet'in yetkisindeydi. Buna rağmen Yeltsin'in baskısı üzerine Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov 25 Aralık 1991'de görevinden istifa ettiğini açıkladı ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği 25 Aralık 1991'de resmen dağıldı.
Okunuyor olmak dileğiyle, saygılar.