14 Mart Tıp bayramı, tıp mesleği mensuplarının yurt savunma hareketidir.
14 Mart 1827 de II. Mahmut döneminde Şehzadebaşı'ndaki ilk modern tıp fakültesi ilk kutlamasını 1919 da işgal altındaki İstanbul' da yapar.
Okul İngilizler tarafından işgal edilmiş ve karargah haline getirilmiştir.
3. Sınıf öğrencisi olan Hikmet Boran (kara Hikmet) ve arkadaşları İngilizlere karşı bir ayaklanma başlatırlar ve ilk eylemleri okulun iki kulesi arasına Türk bayrağı asmaktır.
Bu esnada Sivas kongresi yapılacaktır ve
tıbbiyelilerin Sivas kongresine katılmaları için 3 kişilik kontenjan verilir ancak toplanan para bir kişinin yol parasına yetmektedir, Hikmet gidecektir.
Mustafa Kemal Paşa kongredeki olumsuz havadan rahatsızdır, zira delegelerin çoğu bağımsızlık mücadelesinin başarılı olamayacağını düşünüyor ve İngiliz Mandasını kabul etmek istiyordu.
Hikmet ayağa kalkarak, heyecanlı bir sesle;
"Beyler, delegesi bulunduğum tıbbiye beni buraya bağımsızlık yolundaki çalışmalara katılmak üzere gönderdi, mandayı kabul etmeyiz, eğer manda fikrini kabul ederseniz sizleri de hain ilan ederiz"
Ardından Mustafa Kemal'e dönerek,
"paşam; siz de manda fikrini kabul ederseniz sizi de reddederim... Mustafa Kemal Paşa'yı vatan kurtacısı değil, vatan batırıcısı olarak adlandırırız" demiştir...
Mustafa Kemal Paşa tıbbiyeli gencin bu onurlu duruşunu çok beğenir ve o meşhur cevabı verir;
" içiniz rahat olsun, biz azınlıkta olsak da mandayı kabul etmeyeceğiz!
Manda yok, himaye yok!
Parolamız tektir;
" YA İSTİKLAL YA ÖLÜM"
Mustafa Kemal Paşa delegelere dönerek,
"Beyler, gördünüz mü? Muhtaç olunan kudret gençliğin asil kanında mevcut" diyerek tıbbiyeli Hikmet'i alnından öper...
Daha sonra bu sözler Atatürk'ün gençliğe hitabında yer almıştır.
(Tıbbiyeli Hikmet rahmetli Orhan Boran'ın babasıdır, Boran babasının ismini takdir edilecek bir davranışla hiç kullanmamıştır)
Hikmet daha sonra tıp eğitimini tamamlamış, tabip yarbay olmuş, 1944 yılında Sarıkamış'da karda mahsur kalan mehmetçikleri kurtarmaya çalışırken ciğerlerini üşüterek verem olmuş ve 44 yaşında hayata veda etmiştir.
Tıbbiyeliler bu ülke için öldüler, özgürlük ve bağımsızlık uğruna, 1915 yılında tıbbıyeye kaydolan ve tamamı Çanakkale'ye giderek şehit oldukları için bir dönem mezun verememiştir!
14 Mart, bağımsızlık mücadelesidir aynı zamanda, tıbbiyeli Hikmet'tir...
Haklarını asla ödeyemeyeceğimiz, pandemi döneminin gerçek kahramanları tüm doktor ve sağlık çalışanlarımızın bayramı kutlu olsun.
En zor eğitimlerden geçerek, sorumluluğu insan hayatı olan doktorlarımızın bu onurlu ve haklı mücadelesinde yanındayız, minnettarız...