ANASAYFA GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR KURULUŞ KÜNYE İLETİŞİM

17.03.2022

İSTEMEK VE İZİN VERMEK

Hepimiz hayatımızda bir şeylerin olmasını ya da olanın değişmesini isteriz. Hangimiz güzel bir evimiz, arabamız olsun istemez ki? Ya da bol kazançlı güzel bir iş, muhteşem bir aşk, harika bir evlilik, gururlandıran çocuklar… Kim hiçbir dileğim yok hayattan diyebilir?

Dileklerimizin gerçek olması için bazen dualar eder, bazen durmadan çabalar, bazen sabreder, bazen hayaller kurarız. Bazen de pes eder, isyan ederiz. Peki nasıl oluyor da kimimizin isteklerine sahip olurken kimimiz hayatı boyunca sahip olamıyor. Gerçekten bazıları bu dünyaya şanslı gelirken bazıları şanssız olarak mı geliyor? Yoksa bu sadece bize öğretilen bir bakış açısı mı?

Bakış açılarımız inancımız, inancımız gerçeğimiz olur..

Hayatınızda bir şeyin gerçekleşmesi için sadece o şeyin yaratılmasını arzu etmeniz yeterli olmaz, aynı zamanda buna izin vermelisiniz. Bir yanda arzuladığınız şey diğer yanda bununla ilgili bakış açınızın yarattığı inancınız vardır. Bakış açınız olmasını istediğiniz şeyin yaratılmasına izin vermiyorsa ne kadar isterseniz isteyin o şey hayatınızda tezahür etmez.

Eğer talep ettiğimiz şeyin neden olamayacağı ya da nasıl olacağı veya ne zaman olması gerektiği ile ilgili bakış açılarımız varsa bunların dışındaki hiçbir şeye izin vermeyiz. Bizim görebildiğimiz olasılıkların dışındaki tüm olasılıkları imkansız ya da yanlış olarak görürüz. Ve bir şeyi yanlış ya da imkansız olarak görüyorsak o şeyin hayatımızda ortaya çıkması ne yaparsak yapalım gerçekten imkansız olur.

Sadece talep ettiğiniz şey hakkında konuşuyor olmanız ya da onu ne kadar çok istediğinizi söylemeniz onun tezahür etmesine izin verdiğiniz anlamına gelmez. Onun gerçekten olabileceğine inandığınızda, nasıl ve ne zaman olması gerektiğine karar vermeden yargısızca, sonsuz olasılıklarınızı alıp kabul ettiğinizde gerçekten izin vermiş olursunuz. 

Bu aynen şuna benzer, inanç kalıplarınızla sınırladığınız bir havuzunuz var ve yaşamınızda tezahür eden şeyler bu havuzda birikiyor ve o kadar çok sınırlayıcınız var ki havuz küçücük. Siz sürekli talep ediyorsunuz, çabalıyorsunuz ama hiçbirisi gerçekleşmiyor. Çünkü tüm bunların sığacağı bir havuzunuz yok o yüzden de yaşamınızda tezahür edemiyor yani havuzunuza sığmayacağı için izin vermiyorsunuz. O zaman ilk yapmamız gereken şey havuzumuzu büyütmek.

Bakış açılarınızdan, inanç kalıplarınızdan, korkularınızdan yani aslında zihninizi sınırlayan şeylerden özgürleştiğinizde havuzun büyümeye başlar yani izin verme haline geçersiniz…

Life Designer

Özgül ÖZDEMİR

 


Bu yazı 251 defa okundu.


Yorumlar


Ad Soyad E-Mail
GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR ARŞİV

KONUMUMUZ

Altıeylül / Balıkesir

ADRES

Altıeylül Mah. Çiğdem Sok. İnaler İş Mrk.No: 8 1/1 Altıeylül / Balıkesir
MND Ajans
©2020 | Tüm Hakları Saklıdır
MND Ajans