Kimi kez olaylara uzaktan bakmak, çok daha gerçekçi yorumları beraberinde getirebilir. Köşenize çekildiğinizde daha iyi değerlendirmelerde bulunabilirsiniz.
Sabahattin Ali, “Sırça Köşk” isimli kitabında şöyle diyor:
“Kaçmak lâzım biraz hayattan,
Daha büyük kaçışlara hazırlanmak için…”
X X X
Yıllar ilerleyip, belli yaşa geldiğinizde insanları çok daha iyi değerlendiriyorsunuz. Bu birikim size daha geniş bir perspektiften bakmayı getiriyor. Artık çabuk kızmıyor, ani tepkiler vermiyorsunuz.
“Anonim” bir söz şöyle:
“Hayatınızdaki hiç kimseyi suçlamayın. İyi insanlar size mutluluk verir. Kötü insanlar deneyim kazandırır. En kötü insanlar ders verir. Ve en iyi insanlardan ise unutulmaz anılar kazanırsınız.”
X X X
1972 yılından beri bulunduğum gazetecilik yaşamımda ne çok vefasızlık yaşadım. Anladım ki vefa, çok ağır bir yüktür. Herkes taşıyamaz.
Friedrich Nietzsche ne diyor:
“Beni öldürmeyen her şey, güçlendirir.”
X X X
Kendinle mutluysan, kimseyle derdin olmaz!
Sevdiğin hayatı yaşa, yaşadığın hayatı sev!
Gerektiğinde hayal kurmaktan vazgeçme.
Unutma ki, gerçekleri yakalamak öncelikle hayal kurmaktan geçer.
Tom Robbins şöyle diyor:
“Hayal kurmayı seviyorum, çünkü orada kötü insanlar yok.”
X X X
Kuşlar kanatlarıyla, insanlar umutlarıyla yükselir.
Kuş ölür, sen uçuşu hatırla!
Yazıya Paul Auster'in dizeleriyle son verelim:
“Bir güzellik yap kendine
ve
sadece sahip olduklarını düşün, mutlu ol onlarla…
Sahip olamadıkların üzülsün senin olmadıklarına,
bir güzellik yap kendine
Keşkeleri hiç düşünme,
mutlu ol seçimlerinle
bırak keşkeler üzülsün senin seçimlerine,
bir güzellik yap kendine
Her yeni günü senin günün ilan et ve şımart kendini olabildiğince,
bırak dünler üzülsün seçilmediğine,
bir güzellik yap kendine
Kalbinde daha da büyüt sevgisini sevdiklerinin,
bırak sevmediklerin üzülsün kalbinde yerleri yok diye,
bir güzellik yap kendine
Sev kendini kimseleri sevmediğin kadar
mutlu ol varlığınla,
bırak seni sevmeyenler üzülsün,
yüreklerine sığamayacak kadar büyüksün diye…”