Yaş anlaşmasından hemen sonra III.Selim reformları yürürlüğe koymaya başladı. Yeniçeriler dahil bütün askeri birliklerde yapılacak reformlar başta geliyordu. Yeniçeri sayısı 30.000 kişiye indirildi. Artık ancak yetenekli asker çocukları askere alınacaktı. Yeniçerilere yeni Avrupa tipi silah ve cephane verilmeye başlandı.Onlara olan borçlar ödendi. Yeni kışlalar inşa edildi. Daha başka bir çok değişiklikler yapılmaya çalışıldı.Sipahi ve yeniçerilerle ilgili bu reformlar başarılı olmadı. Bunlar miktarlarının azaltılmasına çok güçlü bir şekilde karşı çıktılar. De Tott ve 1794'de getirtilen diğer Fransız teknisyenlerinin başlattığı Topçu, Humbaracı, Lağımcı, ve Top Arabacı birliklerinde reform hareketleri daha başarılı oldu. Bu birlikler bu Fransız uzmanların yetiştirdiği genç Osmanlı subaylarının komutasına verildi ve disiplin sağlandı.
Yeniçeri ve Sipahi ocaklarının direnişi nedeniyle Osmanlı ordusu modern savaşa hazırlıklı bir duruma gelemedi. Bu nedenle padişah varolan orduyu tamamlayacak yeni bir ordu kurdu. Nizam – Cedid ordusu böylece doğdu. Askerler Avrupa biçimi giyiniyor, Avrupa tipi silah kullanıyor ve o özellikte eğitim görüyorlardı. Fransa'nın yanısıra Almanya ve İngiltere'den askeri ve teknik konularda danışmanlar getirilmişti. Yeni ordunun masrafları yeni kurulan İrad - ı Cedid kurumunca karşılanacaktı. Daha önce kadastro görmemiş topraklardan kadastro geçti ve onların gelirleri bu yeni kurumun mali kaynağı oldu. Yeni birliklerin askerleri eyalet valileri ve ayanın gönderdiği Anadolu Türk köylü çocukları idi. Bunlar için Levent Çiftliğinde 1794 Eylül'ünde yeni bir kışla kuruldu. Kısa zamanda üç birlik oluştu. 1797 Mayıs'ında 27 subay 2536 asker miktarı 1806 Eylül'ünde 1590 subay 22.685 ere ulaştı. Bu birliklerin yarısı Anadolu'da yarısı İstanbul'da konuşlandı. Balkanlar'da güçlü ayanların karşı çıkması nedeniyle böyle bir birlik oluşamadı . Reformdan geçmiş topçu birlikleriyle bu ordu padişaha , düşmanı eşit koşullar altında karşılayacak etkin bir güç sağlamış oldu.
Çağdaş silah üretimi için İngiltere ve Fransa'dan getirilen subaylarla top dökümhaneleri ve silahhaneleri de çağdaşlaştırdı.Fakat bir çok iş yarım kaldı. Ordudaki ve saraydaki entrika ve çekişmeler işleri aksatıyordu.
III.Selim teknik okulların genişletilmesinde yavaş davranıyordu.1795'de artık işlemeyen topçu okulu yerine deniz mühendishanesine paralel Mühendishane – i Berr – i Hümayun kuruldu. Kara ordusu subaylarını yetiştiren bu kurumdan mezun olanlar Nizam – ı Cedid ordusuna gönderiliyordu.
Denizcilikle ilgili reformlar için bir çok kanun çıkarıldı. Hasköy'deki denizcilik okulu genişletildi, çağdaşlaştırıldı. Daha önce ilgilenilmemiş olan veba salgınlarına karşı karantina kavramı yürürlüğe girdi.Donanmanın çağdaşlaştırılması süreci içinde devlette ilk düzenli sağlık hizmeti vermenin temelleri atıldı. Çağdaşlaşmanın askeri reformlarla yakın ilişkisi olduğu ortaya çıktı.
Hükümetin ekonomi ve toplum alanlarında çağdaşlaşma ile ilgili bir genel çabası yoktu.Genel bir bütçe uygulaması bulunmuyordu.Belli vergiler, gelirler belli masraflara ayrılmıştı.III. Selim yeni bir düzen kurma yerine eskiyi düzeltme yolunu seçti. Adam kayırma ve rüşvete son verildi. Vezir sayısını azalttı.Kentlere tahıl,kahve ve yiyecek maddelerinin düzenli olarak gelmesi sağlandı. Halkın artmakta olan enflasyondan zarar görmesi önlenmeye çalışıldı. Fakat kentsel ve kırsal sorunlar yönetmeliklerle geçiştirilmeye çalışılıyordu. Kırsal bölgelerden kaçanlar iş olup olmamasına bakılmaksızın tekrar memleketlerine gönderiliyor, göçmenlerin kentlerde yatacak yer ve içecek bulmamaları için hanlar, meyhaneler ve kahvehaneler kapatılıyordu. Bunların kapanmasıyla sorunların çözüleceği sanılıyordu. Ekonomik sorunların insanların sınıf ve rütbelerine göre giyinmesiyle ve herkesin karşısındakinin durumunu takdir edeceğine, böylece de sosyal çatışmaların azalacağına inanılıyordu. Diğer yandan artan para ihtiyacını karşılamak için para değeri değeri düşürülüyor, zengin tüccarların mallarına el konuyor ve vergiler arttırılıyordu.
III.Selim'in reformları pek başarılı olmamışsa da ondan sonra gelecekler için yol gösterici olmuştur. Lale döneminde kırılan eski demir perdeyi yıkma süreci devam etmiştir. ( Shaw I ,358). Batı bilgi ve yöntemleri ilkin Avrupalı subay ve teknisyenlerle ülkeye gelmiş , onların öğrencileri olan Genç Osmanlılar Avrupa düşünce ve davranışına açık hale gelmişlerdir..Gelen yabancılar Osmanlı toplumunun dışında kalmamışlar davetler vermişler , Osmanlıların davetlerine katılmışlardır.