ANASAYFA GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR KURULUŞ KÜNYE İLETİŞİM

04.05.2022

TARIMDA ÜRETİM

Yaklaşık iki yıldır süren corona virüs salgını, tamamen bitmese de tüm dünyada hızını kaybetti. Dilerim yok olur.

     Salgın sürecinde gördük ve herkes tarafından çok iyi anlaşıldı ki, tarımsal üretim çok önemliymiş. Aksine, ülkemizde de en çok ihmal edilen bu iş koludur. Yerli üretim yeterli olmadıkça dışarıdan ithal yoluna gidiliyor ama o da ucuz değil, pahalıya geliyor.

     Yaşadığımız ve bizzat gördüğümüz dönemler içinde, tarımsal ürünlere en iyi taban fiyat verilen dönem, rahmetli Başbakan Bülent Ecevit'in dönemidir. Buğday, pancar, pamuk, tütün, fındık, çay tüm ürünlerde en yüksek taban fiyat bu döneme aittir. Güvenilir istatistiklere bakılabilir.

     Günümüz gençleri bilmiyor olabilirler. Ecevit Hükümetleri'nde ‘'Köy İşleri ve Kooperatifler Bakanlığı'' adında bir bakanlık vardı. Köylünün kalkınması için kooperatifçiliğin gerekli olduğunu dile getiren tek bu hükümet olmuştur.

     Diğer tüm sağ parti hükümetleri ‘' kooperatif '' sözünü ağzına almadıkları gibi, kooperatif isteyenleri hemen ‘'komünist ‘' olmakla suçladılar. Kooperatifleşme ile ilgili fedakarca girişimlerde bulunan özellikle köy öğretmenleri ve diğer destekçilerin başına gelmedik bela kalmadı.

     Köylüyü köyünde tutmak, üretime devam etmesini teşvik edecek hiçbir şey yapılmadı. Köyün yolu, okulu, suyu, elektriği hep gecikmeli geldi. Bu yüzden genç insanlar tarımsal üretimden koparak kentlere göç ettiler. Göç sanki istendi. Köyler boşaldı. Çocuk sayısı düşünce okullar kapandı. Köyler öğretmensiz kalınca meydan imamlara bırakıldı. Bugün nüfusumuzun yüzde yirmisi bile köyde değildir. Tarımsal üretimi eli bastonlu yaşlılar mı yapacak?

     Tarımsal üretimde kendi kendine yetebilen bir ülke iken, şimdilerde tüm tarım ürünlerinin önemli bir kısmını dışarıdan alan ithalatçı ülke olduk.

     Bu sonuç bir sürecin sonucudur. Köy halkının bilinçlenmesi için kurulmuş olan Halkevleri'ni kapatanlar sonra Köy Enstitüleri'ni kapattılar. Daha sonraki dönemlerde Ecevit'in önerdiği ‘'Köy Kent Projesi'ni engellediler. Köy Kent Projesi ile küçük köyler merkezi büyük köylerde toplanacaktı. Köylü yine tarlasını ekip- biçip üretim devam edecekti.

     Devlet bu kasabalaşmış merkezi büyük köylere her türlü hizmeti daha kolay götürecekti. Kooperatif örgütlenmesi devletin teşviki ve gözetiminde başarılacak. Üretici köylü daha çok kazanacak, mutlu olacaktı. Olmadı !!!

     Bütün bu güzel uygulamalar engellendi, karşı çıkıldı. Çünkü kentlerde ucuz işgücüne ihtiyaç vardı. Sanayiciler, ticaret adamları, hizmet sektörü ucuz işgücü istiyordu. Kentlerin kenar mahallelerine yerleşen köy göçerleri umut doluydular ama büyük çoğunluğu ucuz işgücü olmaktan kurtulamadılar.

     Köylülerden oy alıp iktidar olanlar köyü ve köylüyü değil, kentlerdeki işverenlerin çıkarlarını korudular.

     Bugün köylerde yaşlılar var. Ekim dikim yok düzeyindedir.

     Yirmi yıldır ülkeyi yöneten AKP hükümetlerinin hiçbir yetkilisinin ağzından ‘'kooperatif ‘' sözü duydunuz mu? Kooperatif olmayınca üretim de yok olma düzeyine geldi. Köylü vatandaşlarımız ne zaman çıkarlarına uygun oy kullanacaklar?

                                                 ***

     Ülkemiz tarıma elverişli bir iklim kuşağındadır. Eğer merkezi hükümet kararlı bir şekilde planlama yaparsa, bütçe ayırırsa, yatırımlar yapılırsa. kooperatif örgütlenmesi teşvik edilirse üretim kısa zamanda artar.

     Son yirmi yılın Tarım Bakanları onlarca ‘'tarım reformu paketi'' açıklandı. Yirmi yıl sonra ‘'sabredin, düzelecek'' diyenlerden umut yoktur, olamaz.  Merkezi hükümet tarımsal üretimin artması yönünde hiçbir şey yapmıyorsa, ihtiyaçları da ithalatla (dış alım) karşılıyorsa tarımsal üretim gelişmez. Bundan ticaret erbabı, yandaş tüccarlar kazanır. Halk da pahalı ürün almak zorunda kalır. Giden son Bakan ‘ paramız var ki alabiliyoruz ‘' gibi abuk bir söz etmişti.

                                             ***

     Ne yapmalı?  Var olan hükümet artık gitmelidir. Yönetemediği için her şey bozulmuştur. Yerine üreticiyi, köylüyü düşünen bir iktidar gelmelidir. Kooperatifçiliği destekleyen bir hükümet tarımsal üretimi artırmanın yolunu bulur.

     Üreticiler de siyasetçilerden kooperatif istemelidirler.

     Tarımsal üretim sadece aile işletmeciliğine bırakılmayacak kadar önemlidir. Kooperatif örgütlenmesi ile birlikte topraklar toplulaştırılmalı, uzman yönetici ve teknik elemanlar tarafından, iklim, toprak tahlili, su rezervi ve piyasa araştırması sonucu ne ekilip dikileceğine karar verilmelidir. Ekim dikim havzaları oluşturulmalıdır.

     Taşımacılık fiyatı önemli ölçüde artıran en önemli faktör olduğu için, seraların, sebze bahçelerinin, bostanlıkların büyük şehirlerin yakın çevresinde olması teşvik edilmelidir.

     İstenirse, Türkiye kendi kendine yettiği gibi, ihracatla (dış satımla) döviz kazanan zengin bir ülke olabilir.

     İYİ BAYRAMLAR DİLERİM.


Bu yazı 356 defa okundu.


Yorumlar


Ad Soyad E-Mail
GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR ARŞİV

KONUMUMUZ

Altıeylül / Balıkesir

ADRES

Altıeylül Mah. Çiğdem Sok. İnaler İş Mrk.No: 8 1/1 Altıeylül / Balıkesir
MND Ajans
©2020 | Tüm Hakları Saklıdır
MND Ajans