Belediyeler, halkın yaşamını kolaylaştırması gereken kuruluşlardır. Buna paralel şekilde de, vatandaşlara dokunmak, sivil toplum kuruluşlarına, sendikalara
destek vermek zorundadırlar.
Tolga Tosun’un başkanlığındaki Bandırma Belediyesi şu anda bunu gerçekleştiriyor mu?

Bu soruya olumlu yanıt vermek çok zor.
Belediye Başkanlığı makamı, Tosun’un değil, Bandırmalılarındır. Ancak birçok vatandaş, bu kapıdan içeri girmekte zorlanmaktadır. Bu konuda karşılarına
ayrıca Özel Kalem Müdiresi duvar örmektedir. Hatta eski milletvekillerine bile “İçeride toplantı var, bekleyin” denilmektedir. Özel Kalem’den şikâyetler
sürüyor. Özel Kalem’de görev yapacak kişinin belli bir birikiminin olması, sosyal ilişkilerinin güçlü bulunması gerekir. Ancak vatandaşlar bu makam için
görevlendirilen müdirenin yüzünün hiç gülmediği, antipatik olduğu konusunda da şikayetlerini sürdürüyor. Tosun’un, Özel Kalem için neden bu tercihi yaptığı
da bilinmiyor.
Bandırma Belediye Başkanı Tolga Tosun’un, Dr. Murat Ergöz’ün başkanlığındaki Bandırma Kent Konseyi’ne olumsuz tavrını da doğru bulmak mümkün değil. Eski
belediye binasında, belediye olarak Konsey’e tahsis edilen odalardan birinden çıkartmak için çaba harcaması, çıkmadıkları için kapıyı açtırmak için çilingir
çağırması da tam bir skandaldır. Bu konu, böyle çözülmezdi, ancak karşılıklı diyalog ile çözülmeliydi. Ancak Belediye Başkanı Tolga Tosun’un, “Ben belediye
başkanıyım, benim istediğim olur” şeklindeki egolu davranışı nedeniyle iş ne yazık ki büyüdü. Belediye ise bu konuda açıkça Kent Konseyi’ne tavır aldı.
Konseyi tanımaz bir tavır içine girdi. Yok saydığı Konseyin, 20 Şubat 2020 günü yapacağı bir etkinlik için belediyeden istediği salon isteğine yanıt bile vermedi.
Böyle belediyecilik olmaz. Kent Konseyi, seçimle gelen bir sivil toplum kuruluşudur. Belediyeler, sivil toplum kuruluşlarına köstek değil, destek vermek zorundadırlar.
Tosun’un gerçekten çok iyi danışmanlara ihtiyacı var.