Bandırma Gazeteciler Cemiyeti(BGC) üyeleri olarak, Eskişehir'e “kültür gezisi” için gittik ve bir kentin çehresinin ne kadar değiştiğini gördük.
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen görev yapıyor.
Eskişehir'de, 1999 yılından beri beş dönemdir görevini sürdüren ve çok sevilen Erşen'e kimse “Belediye Başkanı” demiyor. Büyükerşen, Eskişehir'de, herkes tarafından “Hoca” olarak konuşuluyor.
Halen 84 yaşında olan Büyükerşen'in, beş dönemden beri inanılmaz, müthiş işler başardığını söylemek abartı olmaz.
Şu anda 449 köyü bulunup, nüfusu 1 milyon olan Eskişehir'de, Porsuk Nehri üzerinde “yapay ada” ve “yapay plaj” oluşturulmuş. Adaya asma köprüyle gidiliyor. Yapay plajda vatandaşlar denize giriyorlar. Giriş ücreti 50 lira. Aynı bölgede bir de “Olimpik Havuz” var. Onun giriş ücreti de 75 lira.
Denizi olmayan Eskişehir'de, binaya, “deniz feneri” bile yaptırılmış. Belediye, o tesise “Deniz Feneri” ismini vermiş. Fener, geceleri yanıyor ve kurbağa sesleri adaya farklı bir hava veriyor. Neden mi “Deniz Feneri?” Almanya merkezli “asrın yolsuzluğu” olarak nitelendirilen “Deniz Feneri” yolsuzluğunun unutulmaması için…
Porsuk Nehri üzerinde gezinti yapmak isteyenler için gondollar ve tekneler çalışıyor. Gondolla gezinti ücreti sadece 15 lira.
Eskişehir'in 449 köyünü üretime döndürmek ve hayvancılığı geliştirmek için projeler yapıyor, Eskişehir Belediyesi…
“Odunpazarı” bölgesinde, 220 sanatçı, yazar-çizer, devlet adamı, politikacı ve gazetecinin heykellerinin bire bir şekilde yapıldığı “Balmumu Heykeller Müzesi”ni de gezdik. Mutlaka görülmeli. İnanın, heykeller canlı gibi…Bu heykelleri, bizzat, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ve ekibi kazandırmış Eskişehir'e…
“Kurtuluş Müzesi”ni gezerken çok duygulandık. Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Kurtuluş Savaşı destanını yaratanlar, ulusumuzun o müthiş inanç ve ruhunu yaşadık.
Ardından, “Cam Sanatları Müzesi”ni ziyaret ettik. Cama işlenen sanat, gözlerimizi kamaştırdı.
Şimdi “Sazova Parkı”ndayız.
Hayvanat bahçelerinin ruhunu sevmem. Çünkü yaban hayvanlarının, doğadaki ortamlarında yaşamalarından yanayımdır hep. Ancak Eskişehir'deki hayvanat bahçesi çok geniş bir alanda oluşturulmuş. Hayvanlar da, başka kentlerdeki hayvanat bahçeleriyle kıyaslanmayacak şekilde, geniş yerlerde barındırılıyorlar.
Aynı bölgede, 25 bin metre karelik bir gölet de bulunuyor.
Yine bu bölgede bir de “Sualtı Müzesi” var ki, bayıldım!
Büyük akvaryumlarda, irili ufaklı çeşit çeşit balıklar, bir defile sunarcasına gözlerinizin önünde…
Bölgede, “Sabancı Uzay Müzesi” de ilgi çekiyor.
“Sazova Parkı”nda çocuklar da unutulmamış. 6-11 yaş arasındaki çocuklar için “Masal dünyası” çok etkileyici. Burada “Masal Şatosu”, “Korsan Gemisi”, “Pinokyo”,”Raputsen” ve diğer birçok masal kahramanını görme olanağına kavuşan çocukların hayal dünyaları besleniyor.
Eskişehir'de, 7 tiyatro sahnesinde oyun var. Senfoni orkestrası, her Cuma günü, yerli-yabancı yapıtlardan oluşan bir repertuvarla konser veriyor. Ayrıca “kukla tiyatrosu” da gösteriler sunuyor, özellikle çocuklara…Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, bu kukla gösterilerini yabancı ülkelere de taşıyacak, önümüzdeki dönemde.
Yine önümüzdeki dönemde, oya ve hamam müzeleri de açılacak Eskişehir'de. Oya işlerinin kadınlara yaptırılıp satılarak onlara gelir sağlanması amaçlanıyor. Bu açılışın sürpriz davetlileri, Türk sinemasının unutulmaz, kült filmi olan “Selvi Boylum Al Yazmalım”ın kahramanları Türkan Şoray, Kadir İnanır ve Ahmet Mekin olacak.
Tam bir “kültür kenti” olan Eskişehir'de, 10'dan fazla müze yer alıyor.
Eskişehir'de, “Nazım İmar Planı” değişikliklerinin de çok gerçekçi olarak yapıldığını öğrendik. Buna paralel şekilde binalar, en fazla üç katlı planlanıyor. Her katta iki daire, alt kat garaj.
Her binanın sicilinin girişe asılacağını, bu sicilde sahibi ve mimarının isminin de yazılı olacağını öğreniyoruz. Yine imar planlarına göre, apartmanlar arasında bahçe duvarı, çit ve benzeri bir şey olamayacağı belirtiliyor. Yani Eskişehir'de artık o yüksek kat dönemi kapanıyor. Ne diyelim, darısı Bandırma'nın başına!
Eskişehir'deki gezimiz sırasında bizlere rehberlik yapan Murat Kaplan da bizi çok duygulandırdı. Büyükşehir Belediyesi, “Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü”nde görev yapan Murat Bey, gezi sırasında, hatta Bandırma'ya dönüş için otobüse binene dek yanımızdan ayrılmayarak, güler yüzüyle yardımcı oldu. Kendisine her teşekkür edişimizde, “görevimiz” yanıtını vererek mütevazılığını ortaya koydu. Yine bu gezimizde, her gittiğimiz müzede veya mekânda, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin hep güler yüzlü çalışanlarıyla karşılandık.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin bu başarısının arkasında işte bu ekip ruhu ve Büyükerşen'in çok sevilmesinin katkısı büyük.
“Belediye başkanlarının başarısının ölçüsü nedir?” diye soracak olursanız, “Hizmet ettikleri kentlerine, yörelerine kalıcı, toplumsal yararı olan eserler kazandırmalarıdır halkla bütünleşmeleridir” yanıtını veririm.
İşte bunun en güzel örneği Eskişehir!
Teşekkürler, Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen…Teşekkürler, Eskişehirlilerin sözüyle “HOCA”
Eskişehir, beş dönemdir seni seçerek zaten başarını takdir etmiş, sevgisini ve vefasını göstermiş.
Eskişehir seni hiç unutur mu?