Bandırma'nın Paşakent Muhtarı Nurten Sarıaltın'dan neden başarılı bir muhtar olamayacağını anlatmak istiyorum, bugün.
Bildiğiniz gibi, Kocaeli Stadı'nda oynanıp, Bandırmaspor'un, İstanbulspor'a 2-1 yenilerek, Süper Lig'in kapısından döndüğü, tüm Bandırma'nın yüreğinin yandığı maçın ardından, centilmenlik yaptığını(!) öne süren Sarıaltın, çok sayıda İstanbulspor fotoğrafına da yer verdiği sosyal medya hesabından, İstanbulspor'u, sanki bir İstanbul muhtarıymış gibi kutlamıştı. Sarıaltın'ın, Bandırma'nın “kırmızı çizgisi” olan Bandırmaspor'u ve Bandırma'nın hassasiyetlerini hiçe sayan bu sorumsuz davranışını benim gibi yüzlerce Bandırmalı haklı olarak eleştirmişti. Hatta Sarıaltın, ağır eleştirilerden bunalarak, bir süre bu sosyal hesabını kapatmak zorunda kalmıştı.
Bu olayın altını bir kez daha çizdikten sonra şimdi gelelim, bugüne…
SARIALTIN, KURBAN BAYRAMI BAYRAMLAŞMASINDA
Bandırma Belediyesi nikâh salonunda gerçekleşen dinsel bayramların bayramlaşmasında salona sonradan gelen herkes masaları teker teker dolaşıp katılanların elini sıkar. Buna üst düzey protokol de dahildir.
Bu Kurban Bayramı için salondayız. Sarıaltın, salona girdiğinde bu teamüle uyup, herkesin elini sıkarak bayramlaşırken, sıra bana gelince beni atlıyor. Suratı kıpkırmızı! Belli ki çok öfkeli!
Aman, öylesine üzülüyorum ki(!), Sarıaltın neden benimle bayramlaşmadı diye…Üzüntüden kahroluyorum(!)
İşin ironisi bir yana, Sarıaltın'a şunları anımsatmakta yarar var.
Sen, sözüm ona bir kamu görevlisi olarak, öncelikle bayramların ruhunun, birlik-beraberlik, dostluk, barış olduğunu ne yazık ki hâlâ öğrenememişsin, Sarıaltın…Bu bir…
Muhtarlar, demokrasinin temel taşlarıdır. Yıllardır çok saygıdeğer muhtarlarla gazetecilik mesleği içinde iletişim kurarız. Yeri geldiğinde över, yeri geldiğinde eleştiririz. Çünkü demokrasilerde eleştirilere katlanmak çok önemlidir. Hele hele bu eleştiriler, gerçeği dile getiriyorsa…Demokrat kişilikli olanlar, bu eleştirilere kızmak, küsmek, tepki göstermek yerine onlardan yararlanmalıdır. Ama nerede sende o demokratlık? Bu iki…
Muhtarlar, vatandaşların sorunların, onların istek ve dileklerini dile getiren, gerektiğinde yapıcı eleştirilerde bulunan, yani kamu görevi yapan gazetecilere saygılı davranmak zorundadır. Sende bu saygı yok, ne yazık ki! Bu üç…
Bak, Nurten Sarıaltın! Senin, bayramlaşmada benim elimi sıkmayarak, benimle bayramlaşmayarak sözüm ona tepki göstermen umurumda bile değil aslında. Çünkü kişiler, kendilerine yakışanı yaparlar!
Ama umurumda olan bir şey var ki, o da şu:
Bundan sonra vatandaşa karşı alacağın en kötü bir tavırda nefesim ensende olacak. Yıllardır oturduğun o koltuktan düşmemek için elinden geleni yapmak da herhalde çok yıpratıcı olmalı. Ama gelecek seçimlerin ne getireceği de belli olmaz!
Bakarsın, Bandırmaspor'u aşağılamanın faturasını ilk seçimde ödeyiverirsin!
Yine unutma ki, bizler, gazeteci olarak hancıyız, sizler ise yolcu!
Bunca yıllık gazetecilik yaşamımızda ne muhtarların gelip gittiğini gördük biz!
Bu yazdıklarımı unutma. Kulağına küpe olur bir gün belki!