ANASAYFA GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR KURULUŞ KÜNYE İLETİŞİM

13.07.2022

15 TEMMUZ 1921 MAARİF KONGRESİ

15 Mayıs 1919'da Yunanlılar İzmir'e asker çıkardılar.

     Aydın, Uşak, Manisa, Denizli, Afyon, Balıkesir, Bursa, Kütahya, Bilecik, Eskişehir'i işgal ettiler. İngiliz, Fransız ve İtalyanlar da yurdun değişik yörelerini işgal etmişti. Türk kuvvetleri oyalama savaşları ile geri çekiliyordu. Zaman kazanmak ve ordu kurmak, orduyu donatmak için çaba gösteriyordu.

     Tehlike Ankara'ya doğru yaklaşmakta idi. TBMM'nin Kayseri'ye taşınması tartışılırken, birçok ilde işgalci düşmanlara karşı mitingler düzenlenmesini isteyen Mustafa Kemal Paşa, Ankara'da Maarif Kongresi toplanmasını da istemiştir. Kongre okul ve öğrenci sayılarını belirlemek, ilköğretimin beş yıla çıkarılmasını sağlamak, eğitimi sadeleştirmek, uygulanabilir hale getirmek ve yöreselleştirmek konularını görüşmek amacıyla toplanmıştır.

    

     Daha Sakarya Savaşı bile yapılmamış, vatan olabilecek bir toprağın var olup olmayacağı belli değilken, başta Türk halkına ve tüm dünyaya ‘' biz bu bağımsızlık savaşını kazanacağız ve yeni devletimizi kuracağız ‘' moral motivasyonunu vermek istediği anlaşılıyor.  Maarif Kongresi 40'ı bayan 180 eğitimcinin katılımı ile toplandı. Bir hafta sürdü.

     Mustafa Kemal Paşa cepheyi bırakarak Ankara'ya Kongre'nin açılışına katıldı. Çünkü  ‘'Eğitim, bağımsızlık savaşı kadar önemlidir ‘' diyordu. Açılış konuşmasında;

    ‘' Muhterem Hanımlar, Efendiler,

     Asırların mahmul olduğu derin bir ihmali idarenin bünye-i devlette vücuda getirdiği yaraları tedaviye masruf olacak himmetlerin en büyüğünü hiç şüphesiz irfan yoluyla ibzal etmemiz lazımdır.

     İstikbal için hazırlanan vatan evlatlarına, hiçbir zorluk karşısında teslim olmayarak, sabırla metanetle çalışmalarını, ebeveynlerine de yavrularının tahsili için hiçbir fedakarlıktan kaçınmamalarını dilerim.

     Silahıyla olduğu gibi dimağıyla da mücadele mecburiyetinde olan milletimizin, birincisinde gösterdiği kudreti ikincisinde de göstereceğine asla şüphem yoktur.

     Bu görev sizlere, öğretmenlere düşüyor.

     Hükümetimizin siz öğretmenlerin refahını temin edemediğini biliyorum. Fakat, milletimizi yetiştirmek gibi mukaddes vazifeyi yerine getirirken, metanetle yürüyeceğinizden şüphem yoktur.

     Vazifeniz pek mühim ve hayatidir.

     Muvaffak olmanızı Cenab-ı Hak'tan temenni ederim. ‘'

                                                 ***

     Böyle bir olayın dünyada örneği yoktur. Bu bir ilktir.

     Cumhuriyeti kuranlar, vatanı kurtarmakla birlikte gelecekteki devletin temellerini ilim ve irfan ordusuyla, öğretmenlerle başarılacağını biliyorlar. Asıl savaş cehalete karşı verilecek savaştır. Maarif (Milli Eğitim) alanında çok önemli görevler olduğu biliniyor.

      Atatürk on beş yılda birçok başarılara imza attı. Cumhuriyetimizin onuncu yılı görkemli törenlerle kutlanmış. Kalıcı eserler ortaya konulmuş. Balya üzerinden Balıkesir – Çanakkale karayolu açılmış. Birçok köyde ilkokullar yapılmış. Elde yeterli öğretmen olmadığı için ‘'eğitmen kursları'' ile öğretmen ihtiyacı karşılanmaya çalışılmıştır.

     Eğitim sistemi ilkokuldan üniversiteye kadar düzenlenmiştir. Kısa zamana çok iş sığdırılmıştır. Eğitim birliği sağlanmış, laik ve bilimsel eğitim ilkesi yerleştirilmiştir. Harf devrimi ile Arap alfabesi yerine dünyanın birçok ülkesinde kullanılan Latin alfabesinin Türk diline uyan harfleri alınmıştır.

     Atatürk'ün 1938 yılında ölümünden sonra ikinci Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü zamanında köylere öğretmen yetiştirmek için ‘'köy enstitüleri'' açılmış. Bu okullarda yetişen öğretmenler büyük başarılar elde etmişlerdir.  

     1950'den sonraki yıllarda iktidar olan sağcı partiler, eğitim sistemimizde öğretim birliği ilkesini adım adım bozmuş ve dinci yönelimlere yol verilmiştir. İhtiyaçtan daha çok din okulları açılmıştır. 

                                                   ***

     Cumhuriyetimiz, ilk yüz yılını tamamlamak üzeredir. İkinci yüz yıla girecek. Kutsal din duygularını kullanarak iktidar olanlar halkın eğitim ve öğretiminden çok kendi siyasal çıkarları için, daha çok imam hatip okulu açmaya uğraşıyorlar. Ortaöğretime geçiş sınavları sonucunda daha çok öğrencinin imam hatip okullarına gitmesi için yönlendirme yapıyorlar.

     Ülkenin ihtiyacı kadar öğretmen okulu aç. Ülkenin ihtiyacı kadar tıp okulu, mühendislik okulu aç. Ülkenin ihtiyacı kadar imam hatip okulu aç. Buna kimse itiraz etmez. Ama siz tüm okulları din okulu yapmak istiyorsunuz. İşte bu kabul edilemez. Böyle bir ülke kalkınır mı?

     Bir ülkeyi kuranlara bakın, bir de çok partili dönemin iktidarlarına bakın.

     Tüm gençlerimiz din eğitimi veren okullarda okusa, ülkemiz uçacak mı?

     Akıl ve bilimden uzaklaşan toplumlar, gelişmiş ülkelerin sömürgesi olur. Halkı yoksulluktan kurtulamaz.

     Bu 15 Temmuz Kuva-i Milliyecilerin 15 Temmuz'udur. Tarikatçıların, din pazarlayıcılarının  kendi halkına kurşun sıktığı, bomba attığı 15 Temmuz değildir.


Bu yazı 341 defa okundu.


Yorumlar


Ad Soyad E-Mail
GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR ARŞİV

KONUMUMUZ

Altıeylül / Balıkesir

ADRES

Altıeylül Mah. Çiğdem Sok. İnaler İş Mrk.No: 8 1/1 Altıeylül / Balıkesir
MND Ajans
©2020 | Tüm Hakları Saklıdır
MND Ajans