Bandırma yıllardır işgal altında. Esnaf işgalleri her yeri sardı.
Belediye Başkanı Tolga Tosun ile göreve geldiği ilk günlerde bu konuyu da konuşmuştuk. Kendisinden önceki dönemlerden gelen bu işgallerden söz
ederken, “Bu işgaller doğru değil. Göreve gelince, cadde ve sokakları işgal eden esnafın, belediyeye işgal vergilerini bile ödemediklerini, belediyenin bu konuda
hiçbir şey yapmadığını şaşırarak gördüm. Bu işgalleri mutlaka önleyeceğim” demişti, haklı olarak. Ancak Tosun’un görev süresi neredeyse bir yıl olacak.
Esnaf işgalleri konusunda değişen bir şey yok, hatta büyük oranda artış var.
Çünkü birçok esnaf, bu işgaller karşısında belediyenin hiçbir ciddi yaptırım uygulamadığını görünce, “Ben enayi miyim?” diye düşünerek, kendisi de cadde
ve sokakları, vatandaşlara ait kaldırımları işgal etmekte sakınca görmüyor.
İşte Bandırma’nın vitrini, “Bandırma’nın Beyoğlu”su, gözbebeği Kaşifacar Caddesi ve “Sevgi Yolu” bölgesi. Birahaneler, simit sarayı, midyeciler,
kokoreççiler, köfteciler, lahmacuncular, yola, kaldırımlara atılan masalarla adeta belediyeye meydan okunuyor. Son işgalci ise Bandırma Ticaret Odası’nın
kiracısı Öztaylan Süt Evi…
İşte Barış Manço Kültür Merkezi’nin arkasındaki sokak. Nargile sokağı durumuna dönüştü.
İşte cumhuriyet alanı. Kestane, lahmacun satıcıları cirit atıyor. Gıda denetimi sıfır. Alana taşan lokantalar…Ramazan ayındaki işgallerin boyutunu ise
anlatmaya gerek yok.
İşte Tüm Otel’in yanındaki sokak. Masalar, sandalyeler yollarda. Geç geçebilirsen!
İşte pazartesi pazarının kurulduğu cadde. Yalnız pazar yapılan günlerde değil, her zaman işgal altında.
İşte eski Devlet Hastanesi’ne giden yol. Dursun Mirza döneminde buradaki kaldırımlar genişletilip tek yönlü bir trafik düzenlemesiyle, törenle yayalara
açılırken, “Bu bölge üç zabıta tarafından sürekli denetlenecek ve uymayan esnaf hakkında yasal işlem yapılacak” denilmişti. Nerede? Esnafın taktığı yok. Yine
kaldırımlara ürünlerini pervasızca çıkardı. Zabıtanın denetimi mi? Güldürmeyin
beni!
Belediye yönetimi, bir referandum yaparak, bu işgaller hakkında Bandırmalıların ne düşündüğünü bir sorsun bakalım, ne sonuç çıkacak.
İşgal harcı ödensin veya ödenmesin, bu uygulamaya son verilmeli. Belediye, üç kuruşluk işgal harcına Bandırmayı kurban etmemeli. Esnaf üzerinde yıllardır
süren bu otorite yoksunluğundan sıyrılarak yasa ve yönetmelikleri uygulamalı. Sosyal demokrat bir yönetim olduğunu göstermeli. “Bu işgalleri önlersem, esnaftan oy alamam!” yanlış düşüncesinden sıyrılarak, vatandaşların yanında
yer aldığını kanıtlamalı. Çünkü Bandırmalılar, “Bu işgallerin olduğu yerde
belediyenin varlığından söz edilebilir mi?” diye soruyor.
Tolga Tosun’un başkanlığındaki bu yönetim, sizce Bandırma halkının sesine kulak vererek bu işgalleri önleyebilir mi? Yanıtı size bırakıyorum.