3 : DR. REŞİT GALİP (1893 – 5 .3.1934)
1893 Rodos doğumlu Reşit Galip 2.,3. ve 4., dönem Aydın milletvekilliği ve 19.9.1932 – 13.8.1933 arasında İsmet İnönü kabinesinde Milli Eğitim Bakanlığı yapmıştır. Milli Eğitim Bakanı iken Üniversite Reformunu gerçekleştiren Reşit Galip, Türk Tarih Kurumu'nun temelini oluşturan Türk Tarih Tedkik Heyeti'nde genel sekreterlik ve Türk Dil Kurumu başkanlığı yaptı., Kurum kurulmadan önce Türk Dili Tetkik Cemiyeti'nde görev yaptı. Cemiyetin Öz Dilimiz isimli dergisinde baş yazarlık yaptı.
İlk ve orta öğrenimini Rodos'ta yapan Reşit Galip babası mahkeme reislerinden Mehmet Galip Bey annesi Rodoslu Münevver Hanımdır. Rodos İtalyanlar tarafından işgal edilince , kardeşi Hüseyin Galip'le birlikte bir kayıkla önce Marmarids'e sonra Aydın'a ve sonra Lise'yi okuduğu İzmir'e geldi. 1908'de II.Meşrutiyeti'n ilanı sırasında Lise salon sınıfta işken ‘'Ferday -ıTemmuz'' gazetesini çıkardı. Atilgan, girişimci ve milliyetçi bir gençti. 1911'de İstanbul Tıbbiye Mektebi öğrencisi oldu. Tıbbiyede, arkadaşlarıyla birlikte ‘'Hakikat''gazetesini ve ‘'Sivrisinek'' isimli karikatür dergisini çıkardı. Okulda Türk Ocakları'nın şubesini kurdu. Askeri okullardaki ocak şubelerinin gönüllü müfettişi oldu. Balkan Harbi'ne katıldı. Yaralandı. I.Dünya Harbi'nde Çatalca ve Kafkasya cephelerinde savaştı. Erzurum'da h.astalandı. İzmir'e döndü. 1917'de Tıbbiye'yi bitirdi Doktor oldu. Fakültede asistan oldu. Sonra ayrıldı.
İstanbul'da I.Dünya Harbi sonunda ‘'Köycüler'' cemiyeti kuruldu. O kuruculardan biriydi.Kurtuluş Savaşı başladığında Tavşanlı'da idi. Köycüler dağılmıştı. Aydın,Denizli, Isparta ,Burdur ve Antalya'yı kapsayan milliyetçi göçmenler için Kızılay'ın – Hilal -i Ahmer – 5. Sağlık İmdat Heyeti baştabibi görevini üstlendi. Sakarya savaşı sonrasında Ankara ‘da Sağlık Bakanlığı Hıfz – ı Sıhha Dairesi Başkanlığına getirildi. 5 Aralık 1921'de Mersin hükümet doktorluğuna atandı. Daha sonra Gaziantep'e atandı. Bu tayini kabul etmedi. İstifa etti. Mersin'de özel hekimliğe başladı. Yeni Mersin ve Yeni Adana gazetelerinde yayınlanan yazılar yazdı. Yazılarında Türklüğün kurtarılması için köye hizmet götürmek ve köylüyü eğitmek gerektiğini belirtiyordu. Lozan'ın imzalanmasından sonra Türk – Yunan Mübadele Komisyonu'nda delege olarak çalıştı.
Dr. Reşit Galip milletvekili olduğu ilk aylarda meclis içinde çok üzücü bir olay oldu. Ali Çetinkaya'nın tabancasından çıkan bir kurşunla Halil Paşa yaralandı. Reşit Galip ilk müdahaleyi yaptı. Fakat Halil Paşa'yı kurtarmak mümkün olamadı. Bu olaydan kısa bir süre sonra Şeyh Sait İsyanı patlak verdi. Ali Çetinkaya Ankara İstiklal mahkemesinin başkanlığına getirildi . Ayni mahkemede Reşit Galip üye olarak görev yaptı. Mahkemenin görevi 1927 Mart'ında sona erdi. Reşit Galip Atatürk'ün isteği ile Serbest Fırka'ya girdi. Parti kapanmadan önce istifa etti.
1932 yılında Atatürk'ün sofrasında, Reşit Galip , o günkü Milli Eğitim Bakanı Esat beyi ciddi şekilde eleştirdi. Atatürk'le görüş farklılığı oluştu. Atatürk onun sofradan ayrılmasını istedi. Reşit Galip burası ‘'Milletin sofrasıdır'' diyerek masayı terketmedi. Bunun üzerine Atatürk ‘'O zaman biz kalkalım ‘' diyerek masadan ayrıldı. Bu iki arasındaki ilişkileri zedeledi. Fakat Esat Bey istifa edince yerine bakan olarak , 19 Eylül 1932'de. Reşit Galip getirildi. Yaşanan olay Reşit Galip'in idealist, korkusuz, ve inandığını ve reformları savunan kişiliğini ve Atatürk'ün de hoş görüşünü , af edici yanını ve yetenekli kişilere verdiği önemi gösterir.
Reşit Galip bakanlığı sırasında Atatürk ilkelerine bağlılık ruhunu aşılamak için ilkokullardan itibaren büyük çaba harcadı. 23 Nisan 1933'te Cumhuriyet'in onuncu yılında, çocukları için yazdığı ant , daha sonra ‘'Öğrenci Andı'' olarak kabuledilmiş , bugünkü yöneticiler kaldırıncaya kadar. Ilkokullarda hep bir ağızdan , sürekli olarak , okutulmuştur. Reşit Galip ‘'Anadolu Medeniyetleri Müzesi', ‘'Milli Kütüphane'' ve ‘'İlimler ve Sanatlar Akademisi''nin kurulmasında öncülük etmiştir.
1931'de Üniversite'nin çağdaş bir üniversiteye dönüştürülmesi kararı verilmişti. Bu kararın uygulanmasını 1933 yılında Reşit Galip sağladı.Üniversite reformu için rapor hazırlaması amacıyla Prof. Mache'yi Türkiye'ye o çağırmıştı. II.Dünya Harbi başlamadan önce ve harp sırasında Almanya ve Avusturya'yı , Yahudi olduğu için , Yahudi ile evli olduğu için ya da Nazi rejimini red ettiği için terkeden ve terketmek zorunda kalan 150'den fazla bilim adamının Türkiye'ye gelmesini ve Türk üniversitelerinin reforme edilmesini, o sağladı. Atatürk Kültür hareketinin içine – talihin kötü cilvesiyle – giren Alman hocalar dışında , diğer ülkelerden gelenler de vardı.((Widmann,21).
‘'Bütün çalışma arkadaşları gibi Atatürk'ün kendisi de İstanbul Üniversitesi projesine çok değer vermekteydi.Bu, onun batılılaşma isteğinin önemli araçlarından biriydi. O zamanki Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip , Atatürk'ün isteğine uygun olarak bu konuda kendinden emin ve aktif bir insandı. Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki üç büyük Milli Eğitim bakanından biri olan Reşit Galip 19.9.1932'de Milli Eğitim Bakanı olmuş, ve eğitim alanında dikkat ve hassasiyetle reformları yönetmişti. İstanbul Üniversitesi'nin yeniden düzenlenmesi, onun en önemli ayni zamanda da en son eseridir. Yeni üniversitenin açılışından kısa bir süre 14.8.1933' görevinden ayrılmış v. Ve 5.3.1934'te ölmüştür'' (Widman,82). Zübeyde Hanımlı evli olan , zatürreden ölen Reşit Galip Ankara Cebeci mezarlığına gömüldü. Üç çocuk babasıydı.