Erken seçim tartışmaları gündemden çıkmış, yeni çıkan seçim kanununun uygulanabilmesi için 1 ay erkene alınma projesi konuşulmaktadır. İktidarın tercihi muhalefet blokuna karşı avantaj sağlamak için yeni çıkan seçim kanununun uygulanması adına seçimleri 14 Mayıs'ta tercih ettiği yönündedir. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener keşke o tarihte yapılsa dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu tarihe itiraz etmeyeceklerini açıkladı. Demek ki seçimlerin bir ay erkene alınmasına muhalefet karşı çıkmayacak, seçimlerin öne alınmasını destekleyecek.
İktidarın bütün hesapları muhalefet blokunu dağıtmak üzerine. Bu yönde yapılan sayısız hamleler şimdiye kadar sonuçsuz kaldı. Ve fakat süreç daraldıkça, altılı masadan çıkan farklı sesler ‘sorun var hissine' yol açmaktadır. Özellikle ‘ortak aday' belirleme konusunda ‘kriz' beklentisi son günlerde yükselmiş gözükmektedir.
Altılı masanın ikinci tur görüşmeleri öncesinde taraflar gizli ve açıktan birbirine karşılıklı yoklama çekmekte. Liderler kendi aralarında ikili görüşmeler yaparken özellikle Meral Akşener'in Babacan, Davutoğlu ile yaptığı ve ikinci tur görüşmeleri öncesi yapılacak temaslar dikkat çekmektedir.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kamuoyunda adı geçen iki belediye başkanı Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu ile ilgili koyduğu ‘belediye başkanları görevlerine devam edecekler' barajı sonrası iki isim eskisi kadar öne çıkmasa da hala isimleri gündemdedir. Kemal Kılıçdaroğlu adaylık ısrarında ve çalışmalarında vites yükseltmiş, grup toplantılarını her hafta bir ilde yapmayı ve farklı gruplara ziyaretleri sürdürmekte. Kendisine yönelik tepkilerde gözle görülür bir azalma olurken kamuoyu araştırmalarında yükseldiği görülmektedir. Selahattin Demirtaş'ın mektup mesajıyla birlikte Kürt seçmeninin desteğini en yükse oranda alabilen aday olarak tanımlanmaktadır.
Altılı masanın liderleri hep bir ağızdan ‘adayı altılı masa belirleyecek' derken, altılı masadan mı olacak sorusuna ‘altılı masa karar verecek' diyerek altılı masa dışından da olabilir ama kararı ‘altılı masa verecek' demeyi sürdürmektedirler.
Kemal Kılıçdaroğlu adaylıkta kararlı, kararı altılı masa verecek derken, masanın önemli aktörlerinden Meral Akşener son derece stratejik hamleler yapmaktadır. İYİ Parti adına söz söyleyenlerin tamamı Kılıçdaroğlu'na yönelik olumlu cümleler kurmazken, Meral Akşener'de şimdiye kadar Kılıçdaroğlu ile ilgili ‘olur' cümlesini kurmamış, sürekli ‘kazanabilecek aday' demeyi sürdürmüştür. FOX TV'de İlker Karagöz'ün ‘Kılıçdaroğlu kazanabilecek bir aday mı' sorusuna ‘ama bu şimdi iyi bir soru olmadı' demesi manidardır.
Diğer taraftan Meral Akşener Mansur Yavaş'la olan sıcak diyaloglarından sonra, İBB'ye Ekrem İmamoğlu'na resmi törenle karşılanan resmi ziyaret yapmıştır. Kılıçdaroğlu'nun ‘belediye başkanları görevlerine devam edecekler' ısrarına rağmen Meral Akşener'in ilişkileri ve ziyaretleri iki belediye başkanını denklemde tutmak istediği yönünde bir kanaate yol açmaktadır.
Ayrıca Meral Akşener'in Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ı ziyareti ise, CHP'li belediyeleri ittifak belediyesi olarak gören bir anlayışla yapılan ziyaretlerden farklı olarak değerlendirilmekte çünkü Tanju Özcan şu anda Yüksek Disiplin Kurulundadır. İttifak ortağının disipline sevk ettiği bir belediye başkanını ziyaret CHP Genel Merkezince olumlu karşılanmış mıdır? Burada ittifak ortağına bir mesaj mı verilmek istenmiştir. Amaç Tanju Özcan'ın başarılı çalışmalarına destek ziyaret midir?
Kemal Kılıçdaroğlu adaylıkta kararlı, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu aday CHP'den olmazsa masa dağılır dediğine göre. Haklı olarak akıllara gelen soru şudur. Altılı masadan Kılıçdaroğlu'nun adaylığı çıkmazsa ne olacak?
Kılıçdaroğlu adaylık ısrarını masanın dağılma pahasına sürdürecek mi, altılı masa dağılma pahasına Kılıçdaoğlunun adaylığına karşı mı çıkacak?
Kılıçdaroğlu masanın dağılmaması adına adaylık ısrarından vazgeçip, sürpriz bir isim üzerinde mi uzlaşılacak? Kılıçdaroğlu kesin aday dense de ‘sürpriz aday' beklentisi yok değil!
CHP ve DP aynı tarafta gözükürken, İYİ Parti, Saadet, DEVA ve Gelecek başka bir isim mi çıkaracak? O isim adı geçen iki belediye başkanından biri mi yoksa sürpriz isimlerden biri mi olacak?
Seçimlere çeyrek kala altılı masadaki bu belirsizlik cumhur ittifakının moralini yükseltmekte olduğu gibi iktidar konut projesinden sonra yeni hamlelerle iktidar umudunu artırmaktadır.
Cumhur İttifakı kamuoyuna seçimler geldi daha kendi aralarında aday bile belirleyemeyenler ülkeyi nasıl yönetecekler propagandası yaparken aynı zamanda masanın altında yedinci gizli ortak HDP eleştirilerine, sekizinci ortak FETÖ var demeye başlamıştır.
Gidiyor gitmekte olan gitsin, geliyor gelmekte olan gelsin ama adaylık belirsizliği kavgaya dönüşmemeli, seçimler riske edilmemeli, söylemlerin içi doldurulmalı, altılı masa birbirine çelme takma arayışı yerine, ortak iktidar olma, birlikte yönetebiliriz umudunu toplumda yaratabilmelidir.
İktidarın hamlelerine dikkat!
