Bandırma Ticaret Odası seçimleri sonuçlandı. Odayı artık ikişer yıllığına dönüşümlü olarak Âdem Yılmaz ve Bahadır Çolak ikilisi yönetecek. Seçilenleri kutluyor, başarılar diliyorum. Odanın tarihinde ilk kez gerçekleşen “dönüşümlü başkan” sisteminin de başarılı olmasını umuyorum. Çünkü başta Ticaret Odası olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının güçlülüğü Bandırma için çok önemli.
EN BAŞARISIZ BAŞKAN GİTTİ
Mehmet Kılkışlı, Bandırma Ticaret Odası Başkanlığı koltuğunu 10 yıla yakın süre işgal etti. Bandırma adına tam anlamıyla kayıp 10 yıl!
Bu süre içinde, Kılkışlı'dan, Bandırma'nın sorunları ve çözümü konusunda gelen bir öneriyi, bir sesi, bir değerlendirmeyi duyan var mı?
Kılkışlı'yı, Bandırma'yla ilgili katıldığı önemli bir toplantıda hiç gördünüz mü?
Bandırma Ticaret Odası, kurucuları arasında yer aldığı Bandırma Organize Sanayi Bölgesi yönetim kurulundan Kılkışlı döneminde çıkarılmadı mı?
Bandırma Ticaret Odası'nın, eski binasını yıkarak yerine 11 katlı “güneşi çalan” gökdelen diktiği “Sevgi Yolu”ndan geçerken büyük üzüntü duyuyorum. Çarpık kentleşen Bandırma'ya mimari açıdan da örnek olması gereken Ticaret Odası, Bandırma'yla adeta inat edercesine, Bandırmalıların nefes aldığı bu bölgeye nasıl olur da böyle bir gökdeleni diker? Oysa bu gökdelenin dikilmesinden önce, Ticaret Odası'nın eski başkanı Osman Kocaman döneminde, odanın eski binası, önemli bir çağdaş eğitim vakfına ücretsiz kiralanır, eğitim-öğretime katkı sağlanırdı. Yani Kocaman yönetimi, Kılkışlı yönetimi gibi rant peşinde koşmaz, eğitimi ve Bandırma'yı düşünürdü.
Kocaman yönetimi, Daskyleion kazılarının ana sponsoruydu. Kılkışlı yönetimi ise bu çeşit arkeolojik kazılara bırakın desteği, istenen destek başvurularına yanıt bile vermedi. Örneği, Şirinçavuş Mahallesi'ndeki deniz batığı arkeoloji çalışmasına vurdumduymazlığıdır.
Yine Osman Kocaman döneminde, Bandırma Ticaret Odası binasının üzerinde, “Genç Girişimciler” için ücretsiz bürolar tahsis edilirdi. “Genç Girişimciler”, işlerini kurana kadar bu büroları kullanırlardı. Kılkışlı yönetimi, göreve gelir gelmez bu büro uygulamasına da son verdi.
Mehmet Kılkışlı yönetiminin kente 10 yıllık çarpık bakışını anlatmak için sayfalarca yazabilirim. Ama Kılkışlı'yı, “Bandırma Ticaret Odası tarihinin en başarısız başkan” olarak tarihin sayfaları arasına bırakırken, şunları belirteyim, son olarak.
Bandırma'ya ait önemli bir koltuğa oturmak için çaba harcayanların önce bir aynaya bakmaları gerekir, bu görevin altından kalkıp kalkamayacaklarını düşüncesiyle…Koltuktan güç almak değil, koltuğa güç vermek çok önemlidir. Tabii ki, bir de liyakat, liyakat!
Nokta!
İLGİNÇ BİR ANI
Yıllardır Oda yönetim kurulu başkanları, meclis başkanları, yönetim kurulu üyeleriyle karşılıklı güvene dayalı söyleşiler yaparız. Bunlara yöneticilerin aile yakınları da dahildir. Hiç unutmuyorum, Bandırma Ticaret Odası'nın çok(!) eski başkanlarından birinin babası bana şunları söylemişti:
“Oda başkanlığı koltuğunda oturan oğlum, hiçbir şeyden anlamaz. Hep güçlüden yanadır. Gerçek dostu da yoktur. İnsanları iyi kullanır. İşine gelmeyince de siler atar. Ama çok önemli bir özelliği vardır. Parayı saymayı çok iyi bilir!”
