ANASAYFA GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR KURULUŞ KÜNYE İLETİŞİM

08.11.2022

SEN VE FAYDACILIK (5)

Sen; insanın faydacı tarzda ele alınışını iki farklı yönü açısından; refah yönü ve özne olma yönü açısından ayrım yaratmamasını ve normatif değerlendirmeyi sadece refah yönü temeline yerleştirmeye çalışması nedeniyle eksik bulur. Ayrıca faydacı anlayışın refah konusunda kusurlu bir görüşü savunduğunu belirtir. (Sen; 2003, 54). Ona göre her ne kadar mutlu olmak az bir başarı değilse de, insanın refahı açısından tek bir başarı da değildir. Ve insanın başarıları yanında özgürlüğü de değerli olarak gözükebilir.

Sen'e göre (Sen; 2003, 45) “refah bir değerlendirme sorunudur. Mutluluk ya da arzuların gerçekleştirilmesi bir insanının refahı için değerli olabilir ama, kendi başına (ya da birlikte dahi) refahın değerini yeterince yansıtamaz. “Mutlu olmak” değerlendirmeye dayanan bir faaliyet bile değildir. “Arzu etmek ise en iyi durumda değerlendirmenin bir sonucudur. Refahın ölçülmesinde değerlendirme daha dolaysız bir kabulü hak eder. Dolayısıyla faydanın değerinin tek kaynağı olduğu iddiası, faydanın sözde refahla özdeş olduğu iddiasına dayandığına göre, bu yaklaşım iki temelde eleştiriye açıktır:

Refahın değerli olan tek şey olmadığı, Faydanın, refahı yeterli biçimde temsil etmediği.

İnsanların nelere ulaşabildikleriyle ilgileniyor olduğumuz ölçüde, etik yargılara başvururken elde edilen faydanın kısmî, yetersiz ve yanlış biçimde yönlendirici olduğunu da söyleyebiliriz.”

Geleneksel iktisat öğretisinde her insanın kendi tüketimine dayanan  bütün tercihlerini belirleyen fayda fonksiyonunu maksimize ettiği varsayılır. Sen, bu “kişisel çıkara dayalı davranış”ın yapısını üç farklı ve özünde bağımsız yön içerdiğine işaret eder. (Sen; 2003, 69).p

Ben merkezli refah: İnsanın refahı sadece kendi tüketimine bağlıdır. Başkalarıyla ilişkili değildir.

Kendi refahına yönelik hedefler: İnsanın hedefi kendi refahını ve belirsizlik durumu varken, bu refahın olasılık tartılı beklenen değerini maksimize etmektir.

Kendi hedefine yönelik seçim: İnsanın her bir seçiş eylemi dolaysız biçimde, kendi hedefinin izlenmesiyle yönlendirilir.”

Sen bu varsayımların geleneksel iktisat kuramında eş zamanlı olarak yapıldığını ve birleştirildiğini belirttikten sonra bunların birbirinden ayrılabileceğini gösterir. Kişinin tek amacı kendi refahını maksimize etmek olsa bütün tercihleri bunu gösterse bile refahı sadece kendi tüketimine bağlı olmayabilir ya da refahı yalnız kendi tüketimi olsa amacı refahını maksimize etmenin ötesinde amaçlarını da içerebilir. Bu birbirinden farklı koşulların birinin ya da ikisinin veya üçünün de ihlâli temelinde çıkara (faydaya) bağlı davranıştan çeşitli türde ayrılmalar olabilir. (Sen; 2003, 70). Bu ayrılmalar, sapmalar birçok farklı etik sorunlardan kaynaklanabilir. Sen, bu sapmaların iktisadi analizlere sokularak formüle edilmesi görüşündedir.

AHLAK VE YOLSUZLUK TERAZİNİN İKİ AYRI KEFESİNDE YER ALIR. BİRİ ÇIKARSA DİĞERİ İNER, EFLATUN


Bu yazı 282 defa okundu.


Yorumlar


Ad Soyad E-Mail
GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR ARŞİV

KONUMUMUZ

Altıeylül / Balıkesir

ADRES

Altıeylül Mah. Çiğdem Sok. İnaler İş Mrk.No: 8 1/1 Altıeylül / Balıkesir
MND Ajans
©2020 | Tüm Hakları Saklıdır
MND Ajans