İlk olmayan, bugüne kadar birçok kez yaşanan yargının siyasete müdahalesiyle siyaset gündemi bir kez daha değişti. İçeriği anlamsız bulunan, buradan bir şey çıkmaz denilen ‘ahmak' davasından 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak kararı çıktı.
Ekrem İmamoğlu'nun 14 Aralık günü daha karar çıkmadan hızlı aksiyonla ‘sonuçtan bağımsız' yaptığı Saraçhane'de toplanma çağrısına on binler meydana toplanarak karşılık verdi. Hızlı aksiyon alanlardan biri de Ankara'dan İstanbul'a karayoluyla hareket eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener oldu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Almanya'da olduğu için ilk günkü toplantıda bulunamadı. Olmaması tartışılıyor. Haklı olarak bir sürü anlam yükleniyor. Kararın verileceği gün Türkiye'de olmamasını ‘destek vermediğine' yorumlayanlar var.
Kemal Kılıçdaroğlu'da ilk güne bakarak ikinci güne aksiyon alıyor özel uçakla Almanya'dan dönüyor, 6'lı masa bileşenleriyle ortak miting planı geliştiriyor. Ve ilk kez 6'lı masa liderlerinin bir araya gelmesiyle ortak miting ‘Yargı darbesi' ne karşı Saraçhane'de demokrasi talebiyle bir araya geliniyor.
Türkiye'nin yakın illerinden partililer, belediye başkanları, milletvekilleri, parti yöneticileri ve tabi ki İstanbullular hafif yağmurlu sonbahar akşamında Saraçhane meydanını dolduruyor.
Bizim için sürpriz olmayan karardan sonra akşam yola çıkıp İstanbul'a geliyoruz. Öğle saatlerinde İBB'ye vardığımızda geniş güvenlik önlemleri alındığını aralıklarla konulan bariyerlerden, kontrollerden anlıyoruz. Daha sonra meydan ve çevresinde bomba kontrolleri de yapılıyor.
İBB binasında Türkiye'nin değişik illerinden gelen il-ilçe-belediye başkanları, partililer oda ve koridorlarda bolca siyasi yasak kararı üzerinden sohbet ediyorlar. Bolca kulisler yapılıyor. İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı aday olmasını savunanlar olduğu gibi, bu kararın aday kim olursa olsun onun yararına olacağı görüşünü dile getirenler var.
İlgililer yoğun biçimde miting-program akışının kusursuz olması için çabalıyor. Sağlık sebeplerinden dolayı gelemeyen Temel Karamollaoğlu dışında 5 partinin genel başkanı ve SP Genel Başkan Vekili Sabri Tekir'in belli aralıklarla İBB'ye teşriflerinde bizzat İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu karşılayarak yukarı odasına kadar eşlik ediyor. Program bitiminde ise tek tek uğurluyor.
Miting alanına birlikte gidiliyor, 6 parti başkanı yan yana oturuyorlar.
İlk konuşma ev sahibi, mitingin öznesi, 6'lı masa bileşenlerinin haksız, hukuksuz siyasi yasak cezasına karşı sahip çıkmak için geldikleri İBB Başkanı İmamoğlu yapıyor. Bir önceki akşam karar sonrası heyecan tonu yüksek konuşmasının aksine daha sakin, daha iddialı bir konuşma yapıyor. Sadece 16 milyonluk İstanbullunun değil 85 milyonluk Türkiye'nin arkasında olduğu iddiasını dile getiriyor.
Malum 6'lı masa liderleri protokol sırasına göre konuşmalarını yapıyor, meydanda bulunanlar, TV'lerden takip eden tüm Türkiye'ye mesajlarını veriyorlar.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal sağ gelenek üzerinden Cumhuriyet, Atatürk vurgularıyla güzel bir konuşma yapıyor.
Ali Babacan siyasi içerikli 28 Şubat, Ahmet Kaya, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala vurguları meydanın ruhuna uygun karşılık buluyor.
Ahmet Davutoğlu İstanbullu olduğunu, dostum İmamoğlu vurgusuyla yargı mensuplarına çağrı yapması dikkate değerdi.
Kemal Kılıçdaroğlu sıralı maddelerle konuşmayı seviyor. 11 maddelik konuşmada, maddeler içinde İmamoğlu'na 16 milyonluk İstanbullunun arkasında olduğu, hiçbir gücün İstanbul'a hizmet etmesine engel olamayacağını söylemesi; tamam artık bu karardan sonra Masa'nın adayı İmamoğlu iddialarına karşı, sen İstanbulluya hizmet etmeye devam etmelisin mesajı olarak algılandı.
Saadet adına konuşan Sabri Tekir demokrasi vurgusu üzerinden, İmamoğlu'nun yanında oldukları mesajını verdi.
Son olarak İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener meydanın heyecanına hitap eden kısa, aynı zamanda İmamoğlu'na bir gün önce olduğu gibi desteğini açıkça gösteren yanımda dur demesi, kucaklaması, bir hayranın İmamoğlu'na gönderdiği atkıyı boynuna dolaması ve en önemlisi 85 milyon Türkiye'nin arkasında olduğunu söylemesi Kılıçdaroğlu ve kamuoyuna mesaj olarak algılandı.
Elbette 6'lı masanın böyle tatsız bir olay sonucu da olsa ‘eksiksiz, tartışmasız' birlikte ilk meydan mitinglerini yapmaları bundan sonraki süreç adına oldukça önemlidir.
Tabi bir gün önce yasak kararından sonra ilk Saraçhane toplantısında olduğu, beklendiği gibi Saraçhane meydanından İmamoğlu'nun adaylığı ilan edilmedi! Kılıçdaoğlu her zaman olduğu gibi sen ‘görevine devam et' ısrarını sürdürdü.
Tabi yasak kararından sonra siyasi irade İmamoğlu'nun görev yapmasına izin verir mi o ayrı bir konu!
Hak hukuk adalet sadece meydanlarda söylenen sloganda ibaret mi kalır yaşanıp görülecek…