Yeni çağın şirketleri çalışanlarına doğru yapmayı öğretmenin yanı sıra doğru karar vermek için gerekli bilgiyi, bunun için de gerekli kaynak ve destekleri sağlamalıdır. Ahlâk açısından “doğru” olmayan karar ve davranışların şirketlere büyük mali yükler getirdiği ve hatta bazı durumlarda şirketlerin batmasına, yok olmasına neden olduğu bir gerçektir. Aşağıdaki örnekler bu türlü kararların sonuçlarını göstermektedir:
30 yıl kadar önce, Dow Chemicals ve Corning Glass tarafından kurulmuş olan Dow Corning, hanımlar için silikonlu göğüs destekleyicisi bir ürünün üretimine başladı. Başlangıçta mali bakımdan çok iyi olan bu şirket 1995 yılında iflasını istedi. Kadınların yaygın şekilde kullandığı bu ürün, silikonun akması nedeniyle Dow Corning'i milyonlarca dolara varan tazminat talepleriyle karşı karşıya bıraktı.
Zarar gören müşterilerin şirketlere karşı açtıkları bu davaların yanı sıra, hisse senedi değerleri düşmüş şirket ortakları da şirketlere karşı tazminat davaları açmaktadırlar. Bu davalarda şirket genel yönetimlerini ahlâksız davranmakla, beceriksizlikle suçlamaktadırlar. ABD'de ünlü bir otel ve “catering” şirketi olan Cendart, rakibi CUC ile birleşti. Satın alınan şirketin bilanço ve kâr ve zarar hesaplarının sahte olduğu ortaya çıkınca Cendart'ın hisse senedi değerleri hızla düştü. Bu nedenle Cendart ortaklarının yönetime karşı açtığı davaların, üç milyar dolar tazminatla sonuçlandığı tahmin edilmektedir.
Microsoft, zenci çalışanlarının yıllarca kendilerine tanınan hisse senedi opsiyonlarının (stock optiın) beyazlara göre daha düşük seviyede olduğu, bu nedenle de ayrımcılığa “discrimination”a uğradıkları nedeniyle açtıkları davalarla karşılaşmıştır. Zenci çalışanların davayı kazanmaları durumunda beş milyar dolardan fazla tazminat alacakları beklenmekteydi. ABD'nin enerji şirketlerinden Dynegy en büyük rakibi sayılan ve kendisinden çok büyük Enron'la birleşmek üzereydi. Yeni şirketin hisselerinden yüzde 64'ünün Dynegy'e geçmesi planlanıyordu. Böylece kendisinden kat kat büyük olan Enron'un kontrolü Dynegy'e geçecekti. Geçen yıl bilançosunda hile yapıldığının ortaya çıkmasıyla Enron'un hisseleri büyük bir düşüş göstermişti. Eski finans direktörü, Fastow, bilançoyu gerçek dışı düzenleyerek 30 milyon dolar çaldığını itiraf etti. 1997-200 arasında şirket toplam karının 600 milyon dolarının “şişirme” olduğunun anlaşılması, şirket hisse fiyatlarını 80 dolardan 10 dolara indirdi. Bu durum şirket ortaklarının 1,2 milyar dolar, şirketin kendisinin 1 milyar dolar zarara uğramasına neden oldu. Şirketin değeri bu denli düşünce Enron, Dynegy ile birleşme kararını aldı ve şirket, kişiliğini yitirdi. Son dakikada Dynegy birleşmekten vazgeçti ve Enron iflasını istemek zorunda kaldı. Şirket hisseleri 68 cente kadar düştü. Yönetim Kurulu başkanı Kenneth Lay istifa etti. Şirketin genel müdür muavinlerinden biri istifa etti, sonra da intihar etti. Araştırmalar derinleştikçe Enron'un iktidardaki Cumhuriyetçi parti ve muhalefetteki Demokrat Parti Yöneticileri ve o günkü Beyaz Saray yönetim kadrosundaki önemli kişilerle yakın ilişkiler içinde olduğu saptandı. Ve sonunda Enron battı.
Enron'un tarafsız denetçisi Arthur Andersen'in şirket hakkında yanıltıcı bilgiler verdiği ve Arthur Andersen görevlilerinin Enron'a ait binlerce sayfa belgeyi ve elektronik bilgiyi yok ettiği ortaya çıktı. Tarafsız denetçi Arthur Andersen şirketine açılan tazminat davaları Arthur Andersen şirketlerinin sonunu getirdi. Konuyla ilgili davalar sonuçlandı, 100 yıllık Andersen şirketi suçlu bulundu ve büyük tazminat talepleri ile karşılaştı; doğan zararlardan ve itibar kaybından dolayı, Arthur Andersen kısa bir süre içinde tasfiye edilme durumu ile karşı karşıya kaldı ve battı.
ALTIN SERPEREK HER KAPIDAN İÇERİ GİRİLEBİLİR ,THOMAS CARYL